2 Nisan 2014 Çarşamba

TÜMER DİYOR Kİ: "Kazanan tebrik edilmeli."

TÜMER DİYOR Kİ:
Kazanan tebrik edilmeli...
2014 Belediye seçimleri çok renkli mi geçti, ne dersiniz?
Renkli değil, küfürlü ve hakaret dolu sözlerle geçti diyeceksiniz!
Nasıl geçerse geçsin, sağduyulu halkımız gerekeni yaptı mı?
Yaptı…
Sandıkta aklanırım diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aklandı mı sizce?
Aklansın veya aklanmasın, karşısındaki tüm muhalif güçlere karşı tek başına bir zafere daha imza attı mı atmadı mı?
İmzasını zafer kazanarak attı.
Haklı olarak sevinecek elbet.
Bu zaferdir.
AK Partiye oy verenlerin çoğu, “Benim Başbakanım Müslüman, o’nun her yaptığı helaldir” diyerek oy vermedi mi, verdi.
17 Aralık süreci ile başlayan yolsuzluk ve hırsızlık olayları, bırakın AK Parti milletvekillerini, halk tarafından AK Parti etrafında kenetleşmeye sebep oldu mu, oldu.
Kadının birisi ne diyordu. “Başbakanım kocanı boşa desin, boşarım” demedi mi? Dedi!
İçinden de; “keşke Başbakan benim kocam olsun” diye geçirmiştir belki de.
Bu denli seveni olan, onun uğruna kocasını bile boşamak isteyen birileri varken, nasıl baş edeceksin.
Başbakan “Camide bira içildi, başı kapalı benim bacıma saldırdılar,” dedi mi, dedi.
İnternete düşen ses kayıtları, görüntüler, sahte, uydurma, montaj dedi mi, dedi.
25 Mart’ta çok önemli bir belge açıklanacak, Tayyip ülkeyi terk edecek, kaçacak, artık bu belge yayınlandığında iktidar koltuğunda oturamaz diyenlere ne oldu? Ne belge yayınlandı, ne de Başbakan koltuğunu bıraktı.
Devletin en üst merciindeki toplantı dinlenmiş, konuşmalar internet ortamına düştü, ne oldu? Yayınlayanlar ve dinleyenler vatan haini ilan edildi, Başbakan mağdur oldu, halk da üzüldü bu duruma ve verdi oyunu AK Partiye.
Politikayı iyi bileceksin ve halkın nabzına göre şerbeti vereceksin.
Senin halkın, okumaz, araştırmaz, duyduğuna inanır. Müslüman insan yalan söylemez, hile yapmaz der, ona güvenir ve itimat eder.
Başbakan, ne dedi Eskişehir miting meydanında: “Ben çocuklarıma helal lokma yedirmedim” demedi mi, dedi.
Halk bunu dil sürçmesi kabul etti ve Başbakanına sahip çıktı.
Bunca olaylara rağmen, gümbür gümbür oyları alan AK Parti ile kim güreş tutabilir?
Bu şartlar da Muhalefetin başarılı olabilmesi mümkün mü?
Mümkün değil.
Hele ki, Tiyatrocu Levent Kırca çıkarda İstanbul Belediye Başkanı olmaya karar verirse, aldığı oylar boşa gider ve düşmanı olduğu AK Partiye hizmet etmiş olur.
Büyük şehirlerde kazanabilme imkânı olmayan partiler seçimi kazanma şansı olan partiye destek verseydi, tablo değişmez miydi?
Bir türlü bunu gerçekleştiremiyorlar. 
Nedeni ise gerçekleri görememek ve benlik duygusu.
Belediye seçimlerinde en önemli faktör, halkın adayı benimsemesidir.
Belediye halka iyi hizmet götürdü ise, o aday benimsenir.
Birde Partilerin il ve ilçe Başkanlarının halkın nabzını tutabilmeleridir.
Halk ile yakın ilişkide olmayan ilçe başkanları partisine oy kaybettirir.
Bu nedenle de kazanamazsınız.
CHP neden bu fırsatı değerlendiremedi?
CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, büyük bir fırsat yakaladım sevdası ile Başbakan R.Tayyip Erdoğan’a hırsız, hırsız, hırsız diyerek yüklendi.
Bu yanlış oldu bence.
Bizim halkımız mağdurun yanında yer alır.
Başbakan, yalnız muhalefet kanadı ile de uğraşmadı.
Ucu Pensilvanya’da olan Gülen ve cemaati ile de uğraştı.
Aslında arka planda yer alan birtakım gizli güçler de rol oynamadı desek yalan olur.
Gizli güçlerle de uğraştı.
En gizli toplantının konuşmaları kamuoyuna nasıl sızdı, düşünmek gerek.
Bu işler kolay kolay gerçekleşecek olaylar değildir.
Kim ne derse desin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tek başına aldı bu oyları.
Bükemediğin bileği öpeceksin.
Tebrik etmek gerek.
İstediği başarıyı elde edemeyenler, birçok bahane üretecekler.
Oylar çalındı, ışıklar söndürüldü, vs.
Bunlar doğru da olabilir, yanlışta.
Sandığın başında muhalefet partililerin gözlemcileri yok muydu?
Her partinin sandıktaki görevlileri bu gibi olaylara nasıl göz yumdular.
Eğer oy çalarak ve hile yaparak başkasının hakkını yiyen Belediye Başkanı olursa, elbette o hak ederek Belediye Başkanı olmuş demek değildir.
İspatlanırsa, yasa önünde cezasını çekmelidir.
Bu gibi nahoş olaylar seçime gölge düşürür.
Bundan sonrası önemli!
Seçim bitti, geçim derdi başladı.
Toplum kavga istemiyor.
Artık, halkımız ne Başbakanın ağzından ve ne de muhalefet partisi başkanlarının ağzından, kötü söz çıkmasını istemiyor.
Halkı birbirine düşman etmenin kimseye faydası olmaz.
 Gerek Başbakan ve gerekse muhalefet, saldırı politikaları uygulamamalı.
Ortalığı germemeliler.
Ülkenin çok önemli sorunları var, o konulara eğilmeliler.
Ülkemizi kargaşaya, kavgaya ve bölmeye, parçalamaya, ekonomiyi zayıflatmaya yönelik davranış ve tutumlardan vazgeçmeliler.
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Ondan sonra Genel seçim geliyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden kurtulmak isterse halk, genel seçimlerde oyunu başka partiye verir.
 İstemezse vermez.
 Halkın iradesi her şeyin üstündedir.
Bugünkü yönetimden memnun olanlar oylarını İktidar partisine verdi, olmayanlar vermedi.
Çoğunluk memnun olanlardan yana.
Yapacak ve söyleyecek söz yok.
CHP. Liderinin kürsüde oy isterken söyledikleri sözler kimseyi etkilememiş demek ki!
Halk layık olduğu idare ile yönetilir.
 Twitter’in, YouTube’un kapatılması, yasakların peş peşe gelmesi, halkı memnun ediyor demek ki!
Halk bu şekilde idare edilmek istiyor. Kime ne?
Söylenecek söz kalmadı.
Tek söz yeni seçilen Belediye Başkanlarına başarılar dilemek ve vatana millete hayırlara vesile olmasını, arzu etmek.
Bizim de dileğimiz, yapılan Mahalli seçimlerin herkese hayırlı olması.
Seçilen insanların ülkenin gelişmesi  için gereken çabayı göstermesidir.
İnşallah halka iyi hizmet verirler.
Bizim temennimiz bu.
Siz ne diyorsunuz?

01.04.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder