27 Eylül 2020 Pazar

Netice de Halkın Televizyonuna da 5 gün yayın yasağı geldi.

 

TÜMER DİYOR Kİ:

HALK TV. 5 GÜN KARARTILDI


Sevgili okurlar, bugünlere kimlerin sayesinde gelindi?

Sen, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, seçilmesi mümkün olmayan Ekmeleddin’i aday yaparsan, elinle karşındaki adayın seçilmesini sağlarsan, şimdi de Demokrasi elden gidiyor, Hukuk yok oldu, nereye gidiyoruz diye bas bas bağırırsın.

Yasakçı kanunlar çıkarken, adım adım bu günlere gelinirken, sesleri çıkmayanlar, bugün ne yapıyorlar? 2023 de seçimleri bekliyorlar. Bekleyin kardeşim bekleyin. Daha çok beklersiniz. İlk önce kendi içinizdeki Demokrasi'ye bakın, sonra başkasını eleştirin. 

Devletin memurlarının arkası sağlamdır. Maaşlarını devletten aldıkları için, karşısındaki özel sektör batmış, yok olmuş, hiç umurlarında olmaz.

Devleti yıpratan devletin memurlarıdır. Kanunlar çıkar. Kanunları uygulayacak kişiler Devletin memurlarıdır. Kanunları keyfi bir şekilde uygularlar ise, devlet halkın gözünde yıpranır. Bunun sorumluluğu da devletin en tepesindekine yüklenir. 

Devletin en tepesindeki kişinin çoğu kez, alt kadroların yaptıklarından haberi olmaz. Onlar bazen üsttekilere yağ çekmek, mevkilerini korumak veya daha yükseklere çıkmak için, yanlış kararlar alırlar. Kararları da hep yasal dayanaklara dayandırırlar. Ancak, alınan kararlar Demokrasi'ye, Hukuka, toplumun düşüncelerine aykırı olabilir. Bu kararlar da devleti ve devletin en tepesin dekini yıpratır, halkın gözünden düşürür. 

Bugünlerde bence, bizim ülkemizin tepesinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ı da, ona yağ çekmek isteyenler, ona zarar veriyorlar gibime geliyor. Hayırlısı diyelim. Bekleyelim ve neticede neler olacağını göreceğiz. 

Merak etmeyin, sadece bu  uygulamalar Halk TV. Ye yapılmıyor, yapılmadı da.

Daha arkası da gelebilir.

Ekim ayında yürürlüğe girecek Sosyal Medya ile ilgili kanun uygulamaya başlasın, bakın bakalım, sosyal medyada hangi fırtınalar esecek.

Benim başıma devamlı haksız uygulamalar geliyor, şifrem kapanıyor, şirketim batıyor, benim gelirim sıfıra iniyor, biz hiç ağlamıyoruz. Başka başka çabalar ile 75 yaşında ekmek parası peşinde gene mücadele etmeye devam ediyoruz.

Üstelik yazdığım yazılarda da hep devletimi, devlet çalışanlarını, vatanımı, bayrağımı, dilimi, dinimi ön planda tutmuşumdur.

Devletin memurları istedikleri zaman istedikleri bahaneyi uydururlar, suçun olmasa da seni suçlarlar, mahkemelerde sürünür durursun.

Tek suçumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ve izinde olmamız mı diye de düşünüyorum. 

Korona zaten dünyayı esir aldı, ağızları kapadı, evlerine hapsetti. 

Dünya ekonomisi dar boğaza girerken, bizim ülkemiz de ekonomi çok iyi demezsen, işler kötü olur.

İyi diyeceksin!

Köprüler, yollar, şehir hastaneleri yapıldı. Müteahhitlere devletin verdiği söze göre tıkır tıkır paralar ödeniyor. Herkes mutlu.

Daha yeni Gaziantep’de fabrikalar açıldı. İşsizlik var, deme kardeşim. Ne işsizliği, herkes asgari ücretle de gül gibi geçiniyor, diyeceksin.

Doğru haber, dürüst haber. Yanlışların yazılması. Haksızlıkların gün yüzüne çıkarılması!

Ya senin başka işin yok mu kardeşim. Sana ne!

Boş verin yahu boş verin. Sosyal medya’da öyle güzel haberler yayınlanıyor ki, artık bizim konuları buralara taşımamıza gerek yok.

Bizler hikaye anlatalım. 75 yaş içerisinde neler yaşadık, neler gördük, başımızdan neler geçti. 33 yıllık Memuriyet hayatımızda da neler yaşadık. Hangi haksızlıklara uğradık. Onları hikaye gibi anlatalım.

Neden devletle başım belaya girsin!

Gayet iyiyiz. Mutluyuz, huzurluyuz. Şirketim kapanmış, gelirim yok olmuş. Ne yapalım. Devletimiz sağ olsun.

İşte E Ticaret sitesi kurduk, oradan belki millet kendi sağlığı için alış veriş yapar da, belki biz de bir ekmek parası kazanırız.

Ülkemin BOR madenini sağlıklı ürünler için kullanan, Kenevir’in tohumundan yağ çıkarıp onu da bağışıklık sistemini destekleyen destek ürün olarak yapan şirketin ürünlerini satabilirsek, hem ülkemizin milli değerlerine faydamız olur, hem de belki kendimize.

Bor ve Kenevir'i Devlette destekliyor. Biz de Devletin desteklediği iki ürüne sahip çıkmaya çalışıyoruz. Kötü mü yapıyoruz?

(Link: https://borlu.medirevo.com.tr/)

Gerçi, artık kimse sağlığı için de para  harcamıyor. Paraları yok da mı harcamıyorlar, yoksa yarın sıkıntı içerisine düşeriz, paraya ihtiyacım olur, diye mi harcamıyorlar, bilemiyorum. 

İş var, hadi sen de gel bize katıl, para kazan diyoruz.

Yok ya, ne işim var, ben rahatım. Benim işe de para ya da ihtiyacım yok,  diyen de o kadar çok ki, ben de şaşırıyorum.

Demek ki, bu millette halen para da var, işsizlik te yok.

Sen şimdi Halk TV. olarak kalk. İşsizlik artıyor, ekonomi batıyor, içeride, dışarıda itibarımız kalmadı, demokrasi yok oldu, hukuk çöktü, diye haberler yap.

Yapma kardeşim yapma!

Hayret ki ne hayret, bir de RTÜK’ün verdiği cezaya bakalım. “Söz konusu yayının, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olamaz’ hükmünü ihlal etiğinin sabit görüldüğü kaydedilen açılamada, “Halk TV’ye, 5 gün ekranı karartma cezası verilmiş. Devam edersen, TV yi de kapatırım diye de ikazı yapılmış durumda.  

Valla aşk olsun, yani böyle şey olur mu, böyle ceza verilir mi, demeyin, bize de hiç ifade alınmadan, benim görüşüm alınmadan, aniden şifrem 6 ay kapatıldı. Böylece Gümrüklerde iş takip edebilme hakkım elimden alındı. Daha önce bir yıl, şimdi 6 ay. Şirket kapandı, mükellef çekti gitti. Elemanlar dağıldı. Dertlerle uğraşmak bana kaldı. Bana idari cezayı verenler maaşlarını alıyorlar, onların umurunda mı sen batmışsın, şirket kapanmış, borçlar yükselmiş. Sürünmeye devam et, kimsenin umurunda olmaz. 

Olmaz kardeşim, olmaz. Haber bile vermezler. Suçlu olup olmadığını bile araştırmazlar. 

Neyse gene de Halk TV. Ye de geçmiş olsun diyelim. İnşallah daha büyük cezalar arkadan gelmez.

Herkes ekmek parası derdinde. 

Aç kalmamak, kimseye muhtaç olmadan yaşama mücadelesinde. 

Çoğumuzun arkasında dayısı yok. 

Üç beş yönetim kuruluna atanıp, her yerden para alamıyoruz. 

Maaşlarımız yüksek değil. 

Müşteri de Korona yüzünden kayboldu. 

Olsun be, gene de Devletimiz sağ olsun. 

Arkamızda Dev gibi devletimiz var. Nasıl olsa, o bir çare bulur. 

Biz 75 yaşından sonra çare bulacak değiliz ya.

Zamanında görevimizi yaptık. Devletimize zarar vermeden, hak ve hukuk içerisinde, karşımıza gelen mükellefi sen şu düşünce desin, sen şu partidensin, senin gözünün üstünde kaşın var, demedik, herkese eşit muamele ettik. Rüşvet yemedik, haksız kazanç elde etmedik. Görevi tamamladık. Ş imdi de hem Korona ile boğuşuyoruz, hem de aç kalmamak için E ticaret mağazamıza müşteri arıyoruz. 

Olsun be, olsun.

Buna da şükürler. En önemlisi sağlık. 

Bu günler de gelir geçer. 

Hiç bir şey baki değildir. 

Herkese hayırlı gelecekler, mutlu yarınlar dilerim.

İnşallah her şey güzel olur.

27.09.2020

Zekeriya TÜMER

Ulusalhaber1881@gmail.com.

NOT: BELKİ YAZIYI OKUDUKTAN SONRA MERAK EDİP, HANGİ ONLEİN SATIŞ(E TİCARET MAĞAZAN) VAR DİYE MERAK EDENİNİZ OLABİLİR.

EH BELKİ MAĞAZAYI ZİYARET EDİP ÜRÜNLERE ŞÖYLE BİR BAKABİLİRSİNİZ. ALMAK İSTEYEN ALIR, ALMAK İSTEMEYEN ALMAZ. ALANA DA TEŞEKKÜRLER, ALMAYANA DA TEŞEKKÜRLER.

LİNK: https://borlu.medirevo.com.tr/

17 Eylül 2020 Perşembe

KORONA'YA KARŞI BORLU TEDBİR

 TÜMER DİYOR Kİ:

 

KORONA'YA KARŞI BORLU TEDBİR

Sevgili okurlar, bilindiği üzere Korona denen virüs, dünyayı kasıp kavurmakta..

Bir hikaye vardır. 

Azrail, biliyorsunuz o da büyük bir Melektir. Allah'ın 4 büyük melekler indendir. (Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil) 

Dinimiz öyle der. 

Azrail insanların canını almak üzere görevlendirilmiştir.

Bir gün Azrail, Allah'a der ki, Ben insanların canlarını alıyorum, bana kızıyorlar, üzülüyorum. Allah’ta, sen hiç merak etme, ben öyle bahaneler yaparım ki, insanoğlu, ölümünü bahane den zanneder.

Biliyorsunuz, Dünya’da ki canlıların ölümleri türlü türlü sebeplerden olur.

Netice de bu dünyayı terk etmek zorunda kalırlar. Bir gün gelecek hepimiz bu dünyayı terk edeceğiz. Keşke dünyayı ve insanlığı mahvetmeye çalışan, gözleri paradan başka şey görmeyen kişiler de bunu idrak edebilseler. 

Şimdi de Korona denen virüs AZRAİL’İN yerini aldı. İnsanları yakaladı mı, öbür tarafa götürmek için elinden geleni yapıyor.

Dünya’da bir kargaşa yaşanıyor. 

Ekonomik kriz gittikçe büyüyor. 

Ülkemizde ise muhalefet, iktidarı, iktidar muhalefeti beğenmiyor.

Ağzı olan konuşuyor.

İşsizlik artmış, ekonomi çökmüş, ormanlar yanmış, ağaçlar kesilmiş, seller, depremler olmuş, evler, binalar yıkılmış, okullar açılıyor, çocuklar, anne ve babalar tedirgin. 

Dinci geçinen dinsizler, çocukların ırzına geçmiş, anneler, babalar şaşkın. Çocuğun hayatı kararmış kimin umurunda. 

Gençler geleceklerinden umutlarını yitirmiş, fırsatı bulan yurt dışına kaçmaya başlamış.

Topraklarımız, madenlerimiz, fabrikalarımız yabancılara satılmış, ihracat az, ithalat çok.

Üretim yok, tüketim çok.

Bunlar artık kimsenin fazla umurunda değil. 

Çünkü Korona denen Azrail, tepemizde gezinmekte.

Nereden, nasıl yakalarım da bu insanların canını alırım diye peşimizde şeytan’dan beter dolanmakta.

Bizim kendi ülkemizin bir BOR madeni var. Bir de Kenevir. Onların el hijyenlerini şu an bütün Metro’larda, otobüslerde, her yerde kullanıyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vermiş olduğu talimat ile Eti Maden büyük bir çalışmaya girdi. Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, (www.boren.gov.tr) büyük araştırmalarına devam ediyor.

Boren, Bor ve İnsan sağlığı kitabını yayınladı.

Yaşam’da Bor, Sağlık’da Bor, Bor’lu Besinler, Tedavi’de Bor Kanser Tedavisi’nde Bor, BNCT. (Bor Nötron Yakalama Tedavisi), Gıda Takviyesi’nde Bor Günlük Hayatta Bor, Temizlikte Bor.

Yani anlayacağınız Bor hayatımızın her kademesinde yararlı olmaya başladı. (www.etimaden.gov.tr. İle (www.boren.gov.tr) linklerine girdiğinizde çok geniş bilgilere ulaşabilirsiniz.

MEDİREVO A.Ş. de BOR ve KENEVİR’i birleştirerek ürettiği ürünler ile insan sağlığına hizmet sunmaktadır. Bor’dan 61 patentli ürün geliştirip, ülkem insanının sağlığına hizmet etmeye çalışmaktadır.

En önemlisi de, Doğrudan Satış sistemini kurarak, işsizlere iş kapısı açmakta, ekonomik sıkıntı yaşayanlara da bu şekilde yardımcı olmaktadır.

Bizler için en önemli olan Sağlık’tır.

Korona’ya karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirmek zorundayız. 

Nasıl, ne şekilde? 

Bu pahalılıkta hangi besinleri alarak güçlendireceğiz?

Korona virüsünü bedenimizden uzak tutmamız gerek. 

Şu an artık beni de hiçbir konu ilgilendirmiyor.

(https://borlu.medirevo.com.tr/) den ürünlerimi alıyorum, ağız spreyi, Borlu, Kenevirli, damlalar, Borlu, Kenevirli vitaminler ile sağlıklı yaşama devam etmeye çalışıyorum.

Elbette bol sebze, meyve ve vitaminli, mineralli ürünleri yemek gerek. Bunları alabilen yer, alamayan yiyemez. 

Sevgili okurlar, Sağlık her şeyden önemli. Sağlık elden gittiğinde, ne cebindeki para yeter, ne de babandan kalan miras. Ufak paralarla sağlığımızı koruyamazsak, büyük paralar harcasak ta hiçbir işe yaramaz. 

Bu nedenle, yukarıda izah ettiğim linklere girin ve inceleyin.

Sizler de sağlığınızı koruyun, korumalıyız.

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

https://borlu.medirevo.com.tr/ ürünlerinizi bu linki tıklayarak alabilirsiniz.

17.09.2020

Zekeriya Tümer

Ulusaltanitim1881@gmail.com.

5 Eylül 2020 Cumartesi

Korona ile uğraşmak, yobazlarla uğraşmaktan kolay.

 TÜMER DİYOR Kİ:


Sevgili okurlar, Korona ile uğraşmak, yobazlarla uğraşmaktan kolay.
Yazımın sağ tarafında Prof.Justin McCarty'in sözlerini dikkatle okumanızı tavsiye ederim. 

Son 20 yılda Mantar gibi türeyen tarikatlar devletin içlerine sızmış ve Laik, Demokrat Türkiye Cumhuriyetinin temeline Dinamit koymaya başlamışlardır. 
İsrail'in kendi açıklamasında Türkiye'deki tarikatların çoğunu biz kurduk, demiştir. 
Sosyal medya'da ki paylaşımlarda ülkenin içerisindeki bulunduğu sıkıntılar, değişik ifadeler ile dile getirilmektedir. 
Baskı gittikçe artacak, ekonomik kriz gittikçe büyüyecektir.  Korona ise bu gidişle Dünyayı ve bilhassa bizim ülkemizi kolay kolay terk etmeyecektir. 
Emperyalist düşünce yer yer Türk milletine karşı içinde beslediği kin ve intikam hırsını dile getirmekte, Osmanlıyı nasıl içten içe parçalayıp Anadoluyu işgal etti ise, aynı şekilde şimdi de böl, parçala, yut politikasını uygulamaya çalışmaktadır. 
Din kisvesine bürünmüş kişiler, Ajan olarak görevlerini yapmaktalar. Bu kişiler hem İslam Dinine, hem de Devletimize zarar vermekteler. 
Mustafa Kemal Atatürk'e saldırmak, Türkiye Cumhuriyeti Devletine saldırmaktır. Bu bence Vatan hainliğidir. 
Ne demiş Prof.Justin Mc. Carty: "Atatürk olmasaydı, Türk belki Özbekistan'da olurdu, ama Trakya ve Anadolu'da kalmazdı. 100 yılda tüm civar büyük coğrafyadan sürülmüş ve katledilmiş  Türkler'in Konya ovasından  sürülmeleri ve atılmaları  ne kadar sürerdi sanıyorsunuz? ve Amerikalı Tarihçi devam ediyor. ...Ne Türk ne de Türkiye kalırdı. Mustafa Kemal sadece ülkeyi kurtarmadı, Türk neslini de kurtardı.".
Burada şunu da eklemek gerek bu söze. Mustafa Kemal Anadolu'yu Düşmandan kurtarırken, İslamiyeti de kurtardı. Türkiye işgal edilmiş olsaydı, Arap yarımadası tamamen emperyalistlerin hakimiyeti altına çoktan girmiş olurdu. 
Bunu Atatürk sayesinde başaramayan emperyalistler, değişik yollarla Orta doğuya girmiş, sömürmelerine devam etmekteler. 
Şimdi de Türkiye Cumhuriyetini Dinci geçinen Dinsiz adamlarla yıpratarak, bölme ve parçalama peşinde koşmak talar. 
Halkımız şunu unutmamalıdır. İslam Dini, Dinlerin en mükemmelidir. Bu Dinci geçinen Dinsizlerin yaptıklarına bakarak İslamiyeti de yıpratmamak gerek. Kur'an-ı Kerimi iyi okumalı, iyi anlamalıyız. Peygamberimizin gerçek sözlerine dikkat etmeliyiz. 
Gerçekler ortada.
Korona yüzünden ekonomimiz dar boğaza girdi. Bütün dünya bunun sıkıntısını uzunca bir süre yaşayacak. 
İnsanlar korkularından alış verişlerini artık E Ticaret üzerinden yapacaklar. Temaslar ortadan kalkacak, el öpmeler, sevgi ile sarılmalar yok olacak ve insanlık bazı duygularını böylece yitireceklerdir.  
Her gün sabah kalktığımızda umutlarımız karamsar tablolar karşısında yavaş yavaş yok olmakta.
Umutlarımızı yitirmemek gerek. Her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir inişi vardır. 
Bulanan sular elbet bir gün gelecek durulacaktır. 
Bu ülkenin temeli sağlam atılmıştır. Kimse kolay kolay yıkamaz. 
Kim ne derse desin, neticede zorda kalındığında tek sığınılacak yer neresi oluyor ANITKABİR. 
ATATÜRK TÜRK MİLLETİNE ALLAH TARAFINDAN GÖNDERİLMİŞTİR. ONUN DEHASI, BİZLERE BIRAKTIĞI EMANET GENE ONUN FİKİR VE DÜŞÜNCELERİ ÇERÇEVESİNDE EBEDİYEN YAŞAYACAKTIR. 
NE MUTLU BİZLERE Kİ, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜMÜZ İLE HZ. MUHAMMED MUSTAFA'MIZ VAR. KIYMETLERİNİ BİLELİM, ONLARI İYİ ANLAYALIM. 

05.09.2020
ZEKERİYA TÜMER
ulusalhaber1881@gmail.com. 
NOT: MEDİREVO A.Ş.nin ürettiği BOR VE KENEVİR ana maddesi olan ürünleri

https://borlu.medirevo.com.tr/ temin etmeniz mümkündür.