24 Mayıs 2020 Pazar

Ramazan geldi, hoş geldi de korona belası olmasaydı


TÜMER DİYOR Kİ:

RAMAZAN GELDİ, HOŞ GELDİ DE
KORONA BELASI OLMASAYDI!

Sevgili okurlar; bugün 24 Mayıs 2020. Tarihi bir gün.
Bu tarihi günün önemi İslam âlemi için çok önemli.
Dünya üzerinde müthiş bir plan yapıldı.
Maalesef bu yapılan namussuzca, ahlaksızca, haince kurulan tuzağa tüm dünya düştü.
Komplo teorileri yer yer konuyu inceleyen, araştıran kişilerce Youtopta ve TV.lerde
Yayınlanıyor.
Bugün bizler için çok önemli.
Neden önemli?
Biz Müslüman bir ülkeyiz. İnancımız, örf ve adetlerimiz var.
Bayram da küçükler büyüklerin ellerini öper. Anne, çocuğuna, çocuk anne ve babasına sarılır.
Akrabalar ziyaret edilir. Teyze, Amca, Dayı, Hala, Dedeler, Nineler, akrabalar ziyaret edilir. Eller öpülür, harçlıklar alınır, gönüller hoşnut edilir.
Şu an bunların hiç biri yapılamıyor. Aynı evde yaşayanlar birbirlerine sarılamıyor, eller öpülemiyor, hasretlik giderilemiyor.
Sevgiyi yok etme, insani duyguları yok etme operasyonu hızla gelişiyor.
Hayvanlar bile birbirlerine sevgilerini belli ederken, böyle giderse insanlar bunu yapamayacaklar.
Sevginin yok olduğu insanlık; gaddar, hain, duygusuz, bencil, kötü bir insan olacak.
Acıma duygusu olmayan, sadece kendisini düşünen, paradan başka bir şey düşünmeyen,
Dini duygularını, maneviyatını kaybeden bir insanlıktan artık hiçbir şey beklenemez.
Lise çağında, üniversite çağında, 15 yaş ile 25 yaş arasındaki gençler duygu yüklüdür.
Kız oğlana, oğlan kıza aşık olur. Birbirlerini severler. El ele tutuşmak isterler. Sinemaya gidip, birbirlerine sarılarak film seyretmek isterler.
Bunu bundan sonra yapamayacaklar. Sevgileri, aşkları yok olacak.
Babaların, annelerin en büyük arzuları nedir?
Çocuklarının evlenmeleri ve torun sahibi olmalarıdır.
Torunlarına sarılmak, onun büyümesini zevkle seyretmek isterler.
Anne evladını koklamak, evlat annenin dizine yatıp saçlarının okşanmasını ister.
Bunlardan uzaklaşan ve bunları yaşayamayan insanların manevi duyguları yavaş yavaş yok edilmek isteniyor.
Sevgili okurlar, her ne olursa olsun, direnmemiz ve bu içerisine düşürülmek istenilen tuzağa düşmememiz gerek.
Dün bir arkadaşım yaşadığı olayı şöyle anlattı.
Evde akşam çok öksürmeye başladım. Ciğerlerimden zaten rahatsızım. Ani öksürük tuttu. Birden ev halkı çocuklarım, karım benden uzaklaştılar ve beni bir odaya hapsettiler.
Korona virüsü korkusundan benden kaçtılar. Su istiyorum, suyu bile getirmediler.
Durumun vahametini anlayabiliyor muyuz? 
Sevgili okurlar, algı operasyonu hepimizi baskı altına alarak, bizleri insanlığımızdan uzaklaştırmak istiyorlar.
Bu dünyada her zaman ölümcül hastalıklar baş göstermiş, binlerce, milyonlarca insanlar ölmüştür.
Bu hastalıklar baş gösterdiğin de tüm dünya etki altında kalmamış, bölgesel ölümler olmuştur.
Bu lanet korona virüsü nasıl bu kadar büyütüldü de tüm dünyayı evlerine kapattı. Dünya hapishaneye döndürüldü.
Bakın en önemlisi de inançlı olan insanların Camileri, Kiliseleri, ibadethaneleri kapandı. Çok ama çok önemli bunlar.
Her ne olursa olsun, şu an dünyada yaşayan, yaşlı ve genç herkes, iradelerini, inançlarını, manevi duygularını kaybetmemeli ve bu tuzağa düşerek insanlığımızdan uzaklaşmamalıyız.
Ülkemizde son günlerde de sinirler gerildi, saçmalıklar yapılmaya başlandı.
Birbirimizle kavga etme, çatışma, birbirimize tuzak kurma, iftira ve yalanlar ile bizim gibi düşünmeyenleri suçlayarak onlara zarar vermekten kaçınmamız gerek.
Biz Müslüman ülkeyiz. Dinimiz bize çok güzel şeyler tavsiye ediyor. Biz Türk Milletiyiz. Bizim kökümüz sağlamdır. Geçmişten gelen örf ve adetlerimiz çok güzeldir. Her ne olursa olsun birliğimiz, dirliğimiz için bunlara sarılmalıyız.
Bizleri Korona, morona alt etmemeli. Bu algı operasyonlarına kapılıp da insanlığımızı unutmamalıyız.
RAMAZAN BAYRAMI BİZLER İÇİN DÖNÜM NOKTASI OLSUN VE ÜLKEMİZ İNSANLARI DAHA DA GÜÇLÜ OLARAK, BİRBİRLERİNE SAYGILI OLARAK, MANEVİ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKARAK, HAK VE ADALETTEN UZAKLAŞMAYARAK BİRLİK VE BERABERLİK İÇERİSİNDE YAŞAMAMIZA
VESİLE OLSUN. AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM, İNSANLIĞA KURULAN TUZAĞA HİÇ OLMAZSA BİZLER DÜŞMEYELİM.
TÜM MÜSLÜMAN VE TÜRK ULUSUMUZUN RAMAZAN BAYRAMI KUTLU OLSUN.
24.05.2020
ZEKERİYA TÜMER
NOT:
MEDİREVO A.Ş. nin ürettiği BOR VE KENEVİR ana maddeli ürünleri sağlığınız için ve bizlere destek olabilmek amacı ile E Ticaret mağazamızdan firmanın sorumluluğu altında, ister kredi kartınızla, ister kapıda ödemeli olarak alabilirsiniz. 


19 Mayıs 2020 Salı

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI TÜM ULUSUMUZA KUTLU OLSUN.


TÜMER DİYOR Kİ:


TÜRK MİLLETİ ESİR OLAMAZ. BASKIYA GELEMEZ.
ÖZGÜRLÜĞÜ VE DEMOKRASİYİ SEVER.
Sevgili okurlar; Osmanlı ihtişamlı dönemlerini kaybetmiş. Yanlış yönetimler ve yanlış politikaları sayesinde 1919 yılına geldiğinde, Osmanlı  1.Dünya savaşında yenilgiyi kabul etmek zorunda bırakılmıştır.
Çanakkale savaşında, boğazları geçip, ülkeyi işgal edemeyen emperyalistler 1919 yılında İstanbul dâhil, ülkenin hemen hemen her tarafını işgal etmişlerdi.
Nerede idi o Osmanlı’nın gücü. Koskoca İmparatorluk çökmüş, bütün topraklarını kaybetmiş, son sığındığı Anadolu toprakları da elinden çıkmak üzere idi.
Bugün utanmadan, arlanmadan, kime hizmet ettikleri belli olmayan meczup kişiler Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatarak, Türkiye Cumhuriyeti Devletine ihanet etmekteler.
Eğer, Osmanlı Paşası olan Mustafa Kemal 16 Mayıs’ta yaptığı zekice plan ile Samsun’a yanına aldığı en güvenilir arkadaşları ile çıkmasaydı, siz bugün kim bilir kimin çocuğu olacaktınız?
Gerçekler ortada. Eğer kulaktan dolma bilgiler ile hareket ediyorsanız, zaten çok yanılıyorsunuz!
Okuyun, araştırın ve gerçekleri görün.
19 Mayıs 1919 da Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal Osmanlı’nın gidişatının hiç iyi olmadığını, çocukluğundan itibaren hissetmiş ve bu milleti ben kurtaracam diye kararını vermiştir.
Yokluğun, yoksulluğun ve de Osmanlı Ordusunun dağıtıldığı, elinde hiçbir silahı bile olmayan Anadolu halkına milli şuuru aşılamak ve Milli Mücadele azmini aşılamak öyle kolay olmasa gerek.
Bunu ancak bir dahi yapabilirdi.
Herkes lider olamaz.
Liderlik Allah’ın insanlara verdiği doğuştan itibaren onu yetiştirdiği bir özelliktir.
Mustafa Kemal Atatürk’te bu özellikler vardı.
Kaybetmeyi sevmez ve hep kazanmak isterdi. Kazanırdı da. Kendisini yetiştirmiş, bilgisini, arttırmış, düşünen ve alternatifleri iyi değerlendiren bir kişiliğe sahipti.
Geleceği görebiliyor, yanlışlıkları iyi tespit ediyordu. Cesurdu, kararlıydı ve azimli idi.
Türklüğü ile gurur duyan, Türklerin has özelliklerine sahipti.
Dinini iyi biliyor ve Müslüman olan insanların köle olamayacaklarını, başkalarının boyunduruğu altında yaşayamayacaklarını da iyi biliyordu.
Bilindiği üzere Samsun’a çıktığında, çok kısa sürede çok sevdiği askerlikten ayrılmış, beş parasız bir sivil kişi olarak Türk Milletinin işgal altında kalmasına gönlü razı olmayarak mücadelesine devam etmiştir.
Bugün hangi babayiğit, Mustafa Kemal’in yaptığı fedakarlığı ülkesi için yapabilir?
Neticede bu mücadelede Türk Ulusu kenetlenmiş ve Mustafa Kemal ile arkadaşlarına gereken destek verilerek, emperyalist işgalcileri Anadolu topraklarından def etmişlerdir.
Elbette bu mücadelenin sonunda Osmanlı devam edemezdi. Padişahlık devam edemezdi.
Mustafa Kemal bir Osmanlı paşası idi, ancak, aydınlanmadan ve demokrasiden yanaydı. Ufku genişti ve kendisini değil Türk Ulusunu düşünüyordu.
Bu nedenle Osmanlının son kalıntıları ülkeyi terk ederek, Vahdettin dahil, yurdışına emperyalist devletlere sığındılar.
Osmanlı Devleti sona ererek, yep yeni bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur.
19 Mayıs 1919 bu nedenle önemlidir. Türk ulusunun bağımsızlık mücadelesinin başladığı gündür.
Şu an Türkiye Cumhuriyeti devletinin kol ve kanatları altında yaşayan bizler, bugünlere gelebildi isek bu bize Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile o zamanda canları, kanları ile düşmana karşı savaşan dedelerimizin, ninelerimizin sayesindedir.
Mustafa Kemal Atatürk “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz” Demiştir.
Utanmaz, arlanmaz, vatan hainleri şu an da bile İstiklal Marşımızın değiştirilmesini, Türkiye’nin adının değiştirilmesini, Türk Bayrağının değiştirilmesini, Türk Milliyetçiliğinin ayaklar altına alınmasını, isteyebilecek kadar haince ve vatana ihanet edercesine konuşabilmekteler.
İnanın bu kabil kişilerin geçmişlerini ve köklerini araştırın, mutlaka bozuk çıkacaktır.
Halen vatanımızı bölmeye, parçalamaya, esaret altına almaktan emperyalist güçler vaz geçmiş değiller.
Vatana ihanet derecesinde konuşan ve ortalığı karıştırmaya çalışanların bu güçlerin ajanı olmadıkları ne malum!
Bu nedenle ulus olarak ve de bilhassa Türk gençliği olarak uyanık olmak ve vatanımıza, dilimize, dinimize, bayrağımıza, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmak zorundayız.
BUNU UNUTMAMAK GEREK.
BU NEDENLE 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI TÜM ULUSUMUZA KUTLU OLSUN.
NOT: MEDİREVO A.Ş.nin sağlığımız için ürettiği BOR VE KENEVİR ana maddeli ürünleri hem bize destek amaçlı, hem de bağışıklık sisteminizi güçlendirmek amacı ile aşağıdaki linkten temin edebilirsiniz.