TÜMER
DİYOR Kİ:
TÜRK
MİLLETİ ESİR OLAMAZ. BASKIYA GELEMEZ.
ÖZGÜRLÜĞÜ
VE DEMOKRASİYİ SEVER.
Sevgili
okurlar; Osmanlı ihtişamlı dönemlerini kaybetmiş. Yanlış yönetimler ve yanlış
politikaları sayesinde 1919 yılına geldiğinde, Osmanlı 1.Dünya savaşında yenilgiyi kabul etmek
zorunda bırakılmıştır.
Çanakkale
savaşında, boğazları geçip, ülkeyi işgal edemeyen emperyalistler 1919 yılında
İstanbul dâhil, ülkenin hemen hemen her tarafını işgal etmişlerdi.
Nerede
idi o Osmanlı’nın gücü. Koskoca İmparatorluk çökmüş, bütün topraklarını
kaybetmiş, son sığındığı Anadolu toprakları da elinden çıkmak üzere idi.
Bugün
utanmadan, arlanmadan, kime hizmet ettikleri belli olmayan meczup kişiler
Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatarak, Türkiye Cumhuriyeti Devletine ihanet
etmekteler.
Eğer,
Osmanlı Paşası olan Mustafa Kemal 16 Mayıs’ta yaptığı zekice plan ile Samsun’a
yanına aldığı en güvenilir arkadaşları ile çıkmasaydı, siz bugün kim bilir
kimin çocuğu olacaktınız?
Gerçekler
ortada. Eğer kulaktan dolma bilgiler ile hareket ediyorsanız, zaten çok
yanılıyorsunuz!
Okuyun,
araştırın ve gerçekleri görün.
19
Mayıs 1919 da Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal Osmanlı’nın gidişatının hiç iyi
olmadığını, çocukluğundan itibaren hissetmiş ve bu milleti ben kurtaracam diye
kararını vermiştir.
Yokluğun,
yoksulluğun ve de Osmanlı Ordusunun dağıtıldığı, elinde hiçbir silahı bile
olmayan Anadolu halkına milli şuuru aşılamak ve Milli Mücadele azmini aşılamak
öyle kolay olmasa gerek.
Bunu
ancak bir dahi yapabilirdi.
Herkes
lider olamaz.
Liderlik
Allah’ın insanlara verdiği doğuştan itibaren onu yetiştirdiği bir özelliktir.
Mustafa
Kemal Atatürk’te bu özellikler vardı.
Kaybetmeyi
sevmez ve hep kazanmak isterdi. Kazanırdı da. Kendisini yetiştirmiş, bilgisini,
arttırmış, düşünen ve alternatifleri iyi değerlendiren bir kişiliğe sahipti.
Geleceği
görebiliyor, yanlışlıkları iyi tespit ediyordu. Cesurdu, kararlıydı ve azimli
idi.
Türklüğü
ile gurur duyan, Türklerin has özelliklerine sahipti.
Dinini
iyi biliyor ve Müslüman olan insanların köle olamayacaklarını, başkalarının
boyunduruğu altında yaşayamayacaklarını da iyi biliyordu.
Bilindiği
üzere Samsun’a çıktığında, çok kısa sürede çok sevdiği askerlikten ayrılmış,
beş parasız bir sivil kişi olarak Türk Milletinin işgal altında kalmasına gönlü
razı olmayarak mücadelesine devam etmiştir.
Bugün
hangi babayiğit, Mustafa Kemal’in yaptığı fedakarlığı ülkesi için yapabilir?
Neticede
bu mücadelede Türk Ulusu kenetlenmiş ve Mustafa Kemal ile arkadaşlarına gereken
destek verilerek, emperyalist işgalcileri Anadolu topraklarından def
etmişlerdir.
Elbette
bu mücadelenin sonunda Osmanlı devam edemezdi. Padişahlık devam edemezdi.
Mustafa
Kemal bir Osmanlı paşası idi, ancak, aydınlanmadan ve demokrasiden yanaydı.
Ufku genişti ve kendisini değil Türk Ulusunu düşünüyordu.
Bu
nedenle Osmanlının son kalıntıları ülkeyi terk ederek, Vahdettin dahil, yurdışına
emperyalist devletlere sığındılar.
Osmanlı
Devleti sona ererek, yep yeni bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur.
19
Mayıs 1919 bu nedenle önemlidir. Türk ulusunun bağımsızlık mücadelesinin
başladığı gündür.
Şu
an Türkiye Cumhuriyeti devletinin kol ve kanatları altında yaşayan bizler,
bugünlere gelebildi isek bu bize Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile o
zamanda canları, kanları ile düşmana karşı savaşan dedelerimizin, ninelerimizin
sayesindedir.
Mustafa
Kemal Atatürk “Ey yükselen yeni nesil, gelecek
sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz” Demiştir.
Utanmaz, arlanmaz, vatan hainleri şu an da bile İstiklal
Marşımızın değiştirilmesini, Türkiye’nin adının değiştirilmesini, Türk
Bayrağının değiştirilmesini, Türk Milliyetçiliğinin ayaklar altına alınmasını,
isteyebilecek kadar haince ve vatana ihanet edercesine konuşabilmekteler.
İnanın bu kabil kişilerin geçmişlerini ve köklerini araştırın,
mutlaka bozuk çıkacaktır.
Halen vatanımızı bölmeye, parçalamaya, esaret altına almaktan
emperyalist güçler vaz geçmiş değiller.
Vatana ihanet derecesinde konuşan ve ortalığı karıştırmaya
çalışanların bu güçlerin ajanı olmadıkları ne malum!
Bu nedenle ulus olarak ve de bilhassa Türk gençliği olarak
uyanık olmak ve vatanımıza, dilimize, dinimize, bayrağımıza, milli ve manevi değerlerimize
sahip çıkmak zorundayız.
BUNU
UNUTMAMAK GEREK.
BU
NEDENLE 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI TÜM ULUSUMUZA KUTLU
OLSUN.
NOT: MEDİREVO A.Ş.nin sağlığımız için ürettiği BOR VE KENEVİR ana maddeli ürünleri hem bize destek amaçlı, hem de bağışıklık sisteminizi güçlendirmek amacı ile aşağıdaki linkten temin edebilirsiniz.