28 Ağustos 2018 Salı

TÜRK MİLLETİNİN EN BÜYÜK BAYRAMI 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIDIR "TÜMER DİYOR Kİ!.." Araştırmacı, Gazeteci-Yazar: ZEKERİYA TÜMER

TÜMER DİYOR Kİ:
TÜRK MİLLETİNİN 
EN BÜYÜK BAYRAMI
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIDIR


İnancı, imanı ve milli değerleri yüksek olan Türk Milleti, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Başkumandanlık Meydan Muharebesi ile ulusal egemenliğini, bağımsızlığını ve işgal edilmiş yurdunun bütünlüğünü korumak için yaptığı mücadeleyi kazanmıştır.

Türk İstiklal savaşı 1919-1922 yılları arasında ki mücadelenin sonucudur.
1914-1918 arasında cereyan eden I.Dünya savaşından yenik çıkan Osmanlı Devletinin Anadolu’da bulunan toprakları da işgal edilmiştir.
Kurtuluş Savaşımızın son evresi, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz ile açılmış ve 30 Ağustos’ta kazanılan zaferle sürmüştür. Savaş, 9 Eylül 1922’de İzmir’in Yunan işgalinden kurtarılması ve düşmanın denize dökülmesiyle son bulmuştur.
Düşman’dan temizlenen Anadolu, yeni bir devlet yapısına da çok kısa sürede kavuşmuş, Osmanlı’nın enkazını da ortadan kaldırmış, borçlarını da ödemiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, I.ci Dünya savaşının 1918 de bitmesinden sonraki gözlemlerini NUTUK'da kısaca şöyle anlatır: “Osmanlının içerisinde bulunduğu grup 1.ci Dünya savaşında yenilince Osmanlı Devleti’nin de yenildiği kabul edilir.
Ordu her tarafta zedelenmiş ve ağır şartlarda ateşkes anlaşması imzalanmıştır.
Millet fakir ve yorgun durumdadır.
Başta bulunan hükümet aciz, haysiyetsiz ve korkaktır.
Ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmıştır.
Birer bahane ile İtilaf donanmaları ve askerleri İstanbul’da,
Adana ilinde Fransızlar, Urfa (Şanlıurfa), Maraş (Kahraman Maraş) ta İngilizler bulunuyor.
Her tarafta yabancı subay ve memurları ile özel ajanlar faaliyette.
Nihayet, 15 Mayıs 1919’da İtilâf devletlerinin uygun bulması ile Yunan ordusu da İzmir’e çıkarılıyor.
Bundan başka; memleketin her tarafında Hıristiyan azınlıklar, gizli veya açıktan açığa kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar.

Türk İstiklâl Savaşı ulusal egemenlik, bağımsızlık ve yurt bütünlüğünü korumak için Türk milleti tarafından girişilmiş millî bir mücadeledir. Bu mücadele, Doğu Anadolu’da Ermeni kuvvetlerine; Güney Anadolu’da Fransızlara ve onlar tarafından yönetilen Ermenilere; Batı Anadolu’da Yunan ordusuna ve yurdun çeşitli kesimlerinde, Osmanlı Hükümeti tarafından düzenlenmiş veya kışkırtılmış gerici kuvvetlere karşı yürütülmüştür. Böylece; savaş, sadece dış düşmanlara karşı girişilmiş bir çarpışma olmayıp; aynı zamanda, bir ihtilâldir de. Bu bakımdan, kurtuluş savaşları arasında benzeri pek az olan bir örnek sayılmalıdır.
Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
Bu esas ancak tam istiklâl ile sağlanabilir.
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlar karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık olamaz…
Hâlbuki Türk’ün haysiyet, izzetinefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evlâdır (yeğdir).
O halde, ya istiklâl, ya ölüm!”


Son dört kelime, Millî Mücadele’nin sloganı olarak, bütün ülkeye kısa sürede yayıldı.
Ayrıca, bir noktayı daha belirtmeliyim: Türk İstiklâl Savaşı, hazırlıklar bakımından, diğer herhangi bir savaştan farklıdır. Diğer bir deyişle, ulusal stratejinin politik, ekonomik, psikolojik, askerî vb. bütün unsurları, ancak savaşın akışı boyunca düşünülmüş, plânlanmış, geliştirilmiş ve gerçekleştirilmiştir. Bu bakımdan, topyekûn savaş türünde benzersiz bir örnektir.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün kısa ve öz bu sözlerini iyi anlamak ve iyi değerlendirmek gerek.
Mustafa Kemal Atatürk, hiç kuşkusuz askeri bir dahi idi.
Bir İngiliz yazarının sözleri ile “Mustafa Kemal, kişiliğinin her yönü ile büyük bir insan idi. Tarih, O’nu Türk milletinin en şanlı evlâtlarından biri ve insanlık dünyasının gerçek bir gururu olarak sayacaktır”
Bundan başka; özgürlükleri için çalışan milletlere de bir cesaret, heyecan ve umut kaynağı olmuştur; hâlâ da öyledir.
30 Ağustos ZAFER BAYRAMI bu nedenle Türk ulusunun en büyük bayramıdır.
Düşman çizmeleri altında inleyen Anadolu halkının şahlanışının bayramıdır 30 Ağustos.
Türk milletinin onur ve şerefini kurtardığı gibi Müslümanlığın ve Müslüman devletlerin de yok edilmesinin önlenmesini sağladığı için de kutlanması gereken büyük bayramdır 30 Ağustos Zafer Bayramı.
30 Ağustos Türklüğün yok edilmesini, ana dolunun ücra bir köşesine sıkıştırılmasını önlemenin de bayramıdır.
30 Ağustos Türklerin ümmet olmaktan millet olmaya dönüşmesinin bayramıdır.
30 Ağustos Türk milletinin bağımsız, hür, laik, demokrat, çağdaş, olmasının bayramıdır.
30 Ağustos Türk milletinin, onuru, şerefi, gururu, şanı, şöhreti ve dünyaya özgür olmanın öncülüğünü, cesaret ve heyecanı aşılamanın bayramıdır.
Osmanlı’nın enkazının kaldırılmasına sebep olan 30 Ağustos Zaferi, yeni bir Türk Devletinin kurulmasına ve Osmanlı’nın eserlerini, milli ve manevi değerlerini de koruma altına almasına da sebep olan Zaferin bayramıdır.
Emperyalist güçlerin dış baskısı, içeride bulunan vatan hainlerinin düşmanlarla yaptıkları işbirliği ile Anadolu’da bulunan Türklerin de tarihten silinmesini önlemenin başarısını gösteren Anadolu halkının yaşlısı genci, kadını kızı, çocuk yaşında ki kahraman evlatları ile kahramanca savaşmasının başarısının kutlanmasıdır 30 Ağustos Zafer Bayramı.
Bu bayramın kutlanmasında kimse hasta olmamalı, rapor almamalı, dosta ve düşmana karşı birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuzu belirten sözler, düşünceler ve hareketlerle, hep birlikte, tüm kurumlarımız ve vatandaşlarımızla, bütünlük içerisinde; Milli bayramımız olan 30 Ağustos Zafer Bayramını bütün yurtta çok büyük bir heyecan ve coşkuyla kutlamalıyız.

TÜRK MİLLETİNİN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINI KUTLAR,
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN İLELEBET (EBED-MÜDDET) YAŞAMASINI DİLERİM.


Zekeriya Tümer
28.08.2018
Ulusalhaber1881@gmail.com

20 Ağustos 2018 Pazartesi

KURBANLIK KOYUN MUYUZ? "TÜMER DİYOR Kİ!.." Gazeteci, Araştırmacı-Yazar: ZEKERİYA TÜMER

TÜMER DİYOR Kİ:
KURBANLIK KOYUN MUYUZ?
Hayır, kardeşim, bizler kurbanlık koyun değiliz!
İşte, tatilimizi de yapıyoruz, keyfimize de bakıyoruz.
Dolar yükseliyormuş, bana ne!
Enflasyon artıyormuş bana ne!
Fasulye, mercimek, saman ithal ediyor muşuz bana ne!
İçtiğimiz sigaralardan yerli malı kalmamış, bana ne!
British Amerikan Tobacco tekel 2000 i satın almış, bana ne!
Nuh un Makarnası Ankara da Hollandalıların malı olmuş, bana ne!
Hayat suyu İsrail’in olmuş, bana ne!
Deterjanlar dâhil, yeme içme, her şey yabancıların eline geçmiş, bana ne!
Topraklarımız, gayrimenkullerimiz, madenlerimiz, fabrikalarımız, bankalarımız, kurumlarımızın çoğu yabancılara satılmış, bana ne!
Hukuk bitti diyorlar, bana ne!
Özel Şirketlerin çoğu yabancıların ortaklığına girmiş, bana ne!
Yerli malı kalmamış, yerli üretim bitmiş, yerli kurbanlık koyun, dana kalmamış...,
Bana ne, kardeşim bana ne!
CHP kongre yapamamış, İYİ Parti kendisine gelememiş, Perinsek Tayyibi destekliyormuş, Bahçeli Tayyibin sağ kolu olmuş, İnce ne yapacağını şaşırmış, siyaset tatile girmiş, bana ne!
Domates vitrinler de süs bitkisi olmuş, patates, soğan, almak zorlaşmış, emekliler bin lira, milletvekilleri 20 bin lira bayram harçlığı almış, garip emeklilerin sevinçlerinden uykuları kaçmış, bana ne!
Kurban Bayramı 9 gün tatil.
Oh beee, her şey güllük gülistanlık, böyle bir ülkede neden üzüleceksin? Doların yükselmesi, Amerikan’ın ambargosu, emperyalistlerin baskısı bizi mi yıldıracak.
Yerli malı Yurdun malı her Türk bulursa yerli malını kullanmalı!..
Yerli malı bulamaz ise ve aç kalmak istiyorsa da Amerika’yı ve ülkesinde ki tüm yabancı malları boykot etmeli.
Olabilir mi, olamaz bence!...
Saygıdeğer okuyucularım, aldırmayın siz bu sözlere. Kurbanlık koyun olmayın ve Kurban Bayramınızı elinizdeki tüm imkânlarınızı kullanarak rahat ve huzur içerisinde geçirmenin yollarını bulun.
Eylül ayı zam ayıdır.
Ekim, Kasım, Aralık ayları sıkıntılı aylar olabilir.
Bu 9 günlük Bayram tatilinizi huzur içerisinde geçirin ve moral toplayın.
Gün gelir, belki her şey çok güzel olur.
Umutlar tükenmesin.
Mübarek Kurban Bayramınızı kutlar, ülkemize ve milletimize hayır getirmesini ve inşallah bundan sonra üretim ekonomimizin canlanarak, yerli ve milli ürünlerimizi kullanmamız sayesinde dış güçlerin baskısı altında kalmaktan kurtuluruz.

Zekeriya Tümer
20.08.2016
Ulusalhaber1881@gmail.com

6 Ağustos 2018 Pazartesi

SAYIN BAY KILIÇDAROĞLU, SİZİN AMACINIZ NE?... "TÜMER DİYOR Kİ!.." Gazeteci, Araştırmacı-Yazar: ZEKERİYA TÜMER

TÜMER DİYOR Kİ:
SAYIN BAY KILIÇDAROĞLU,
SİZİN AMACINIZ NE?...


Sevgili okurlar,
24 Haziran seçimlerinde de nelerin olduğunu hepimiz gördük.
Ben Mayıs ayında yazdığım yazıda Kılıçdaroğlu’na ikazımı yapmıştım.
Seçimlerin kaybedilmesinden sonra CHP Kurultaya gitmek zorunda kalacak diye.


Kılıçdaroğlu, senin amacın ne?

Bugüne kadar devamlı Tayyip karşısında yenildin. Bundan sonra da yenilmeye devam edeceksin.

Bu ülke insanı, senin namuslu, faziletli olduğunu biliyor, ancak bu onlar için o kadar önemli değil. C.H.P’sinin Atatürk çizgisinden uzaklaştığını ve sizin bu politikanızla, tutum ve davranışınızla iktidara gelemeyeceğinizi de çok iyi biliyor.

Parti içerisinde tabanınızdaki görüş ve düşünceleri size etrafınızdaki kişiler gerçekçi olarak yansıtıyorlar mı? Zannetmiyorum.

Gerçekleri bilseniz, derhal Kurultaya gider ve yeni bir yönetimin gelmesinin önünü açarsınız.

Muharrem İnce bir dip dalgası yakalamıştı. Bu dalganın C.H.P.nin içerisinde de devam etmesi gerekli. Muharrem İnce bu çalışmalarını boşa atacak insan değil. Sonuna kadar mücadele edecek.

Sizler kendi düşüncenizle mi hareket ediyorsunuz, yoksa birileri mi sizi yönetiyor veya yönlendiriyor. Şüphelenmeye başladık.

Cumhuriyet Halk Partisi bu zihniyet ve bu yönetimle iktidara gelemez. Belki de sizler iktidar olmak istemiyorsunuz!,,

Atatürk milliyetçiliğinden, Atatürk’ün düşüncelerinden, onun gittiği yoldan uzaklaşan bir CHP nin iktidar olması mümkün değildir.

Şuna çok emin olun ki, eğer Kurultayı yapmaz ve yeni bir yönetimin CHP de göreve gelmesi mümkün olamaz ise, önünüzdeki seçimlerde Belediyelerin çoğunu kaybedersiniz. Birçok CHP li sandıklara gitmez.

Sizler de ülkenin batışında rol oynamış olursunuz.

Amerika bak, nasıl kafa tutuyor. Ekonomimizin boynunu sıkarak boğmaya çalışıyor. Peki burada sizden neden doğru dürüst ses çıkmıyor.

Yahudi düşüncesi Amerika’yı da kıskaç içerisine almış, istediklerini yaptırmaya çalışıyorlar.

Kılıçdaroğlu, koltuk sevdasından vaz geç ve hemen kurultay kararını al.

Partinin başında olmak o kadar önemli değildir. Önemli olan vatandır, ülkendir. Sen başarılı olamıyorsan, koltuk sevdasından vaz geçeceksin ve ülkeni düşünerek, kararlar alacaksın.

Sizler AKP yi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdikçe o büyüdü ve neticede de Anayasa da değişti tek başına her şeye de hâkim oldu ve memleketi idare etmeye başladı.

Sizin tüm çalışmalarınız demek ki halkın gözünde bir hiç olarak görüldü. Gerçekleri görün artık. Dürüst ve namuslu insan olmak bazı şeyleri başarmakta rol oynamıyor.

CHP yeniden Atatürk çizgisine gelmeli ve iktidara yürümelidir.

Bundan başka çıkar yol yok.

06.08.2018
Zekeriya Tümer
Ulusalhaber1881@gmail.com