21 Nisan 2023 Cuma

Bayram geldi de, baklava tepsileri boş.

 

TÜMER DİYOR Kİ:

BAYRAM GELDİ, HOŞ GELDİ, BAKLAVA TEPSİSİ BOMBOŞ GELDİ.

Elbette boş gelir. Acı soğanı alamayan Bayram, nasıl baklava alarak sizi ziyarete gelebilir. 

Ramazan gitti, Bayram geldi. 

Biliyorsunuz Ramazan Bayramının bir adı da şeker bayramıdır. 

Ahhh eski günler ahh. Ne güzeldi bizim çocukluğumuzun Şeker bayramları. 

Nasıl sevinirdik yarın bayram, bir kaşık ayran sana da yeter bana da yeter diye şarkılar söyler, sabahları sevinçle kalkar, babamızla bayram namazına giderdik. 

Eve geldiğimizde, gözlemeler açılmış, çaylar demlenmiş, sofra hazırlanmış evin erkeklerini beklerdi annemiz, ablalarımız. 

Güle oynaya, neşe ile kahvaltı yapılır, eller öpülür, sonra da mahallenin çocukları ile birlikte kapı kapı gezer, büyüklerimizin ellerini öper, bahşişlerimizi alır, şekerleri ceplerimize doldururduk. 

Aldığımız bahşişler ile koşarak gider bakkala, mantar, çıtıpıtıları alır, patlata patlata güler, oynardık. 

Nerdeee şimdi o bayramlar. Bayram, bu sene sen çok kötü geldin. 

Şansızsın!  Sen geldin diye sevinemiyoruz. Gülüp oynayamıyoruz. 

Yıkılan evlerimiz var, ölen anne ve babalarımız, kardeşlerimiz, çocuklarımız var. Kaldık evsiz, barksız, yuvasız, evlatsız, anasız babasız. Nasıl sevinelim? Nasıl gülüp oynayalım. 

Çadırdaki komşularımıza mı gidelim, onlardan şeker, harçlık mı alalım. Soğana muhtaç olan, bir kuru ekmeğe muhtaç olan, komşumuzdan harçlık, şeker beklenir mi? 

Ancak, gider büyüklerimizin ellerini öperiz, ölen yakınlarımızın mezarlarını ziyaret eder, göz yaşı dökeriz. 

Ahh Bayram ah. Sen çok kötü bir zamanda geldin bizi ziyaret ettin. 

Bak şimdi de 14 Mayıs'ta ülkemizde seçim var. Biz şimdi bu şartlarda seçimi mi düşünelim, yoksa geçimi mi?

Birisi diyor, ben yıllardır iktidardayım, köprüler, yollar, hava alanları, hastaneler yaptım. Bak doğal gazı da buldum. İhalar, sihalar, gemiler, otomobiller yaptım. Uzaya çıktım. Daha ne istiyorsunuz. 

Acı soğan, peynir, zeytin, et, sebze, meyve, dolar, molar arttı, arttı da ben mi yaptım. Dış güçler yapıyor. Pandomi geldi, deprem oldu, yağmurlar yağdı, fırtınalar koptu. Ne yapabilirim. Elimden geleni yapıyorum, verin bana bir 5 yıl daha, düzelteyim ülkeyi. 

Olmaz diyor, bir başkaları. Olmaz, yeter senin iktidarın. Biz geleceğiz devleti yönetmeye. Ülkeye bolluk, bereket getireceğiz. Demokrasi, hak, hukuk getireceğiz. Çocuklar aç girmeyecek yatağa. Yıkılan binalar yapılacak, halkımın cebi para dolacak, üretim artacak, her şey güzel olacak. 

Bayram, görüyorsun değil mi neler çektiğimizi. Biz yaşam mücadelesi verirken, bizi idare etmek isteyenler, birbirlerine bağırıyorlar, bazen kızıyorlar, ağıza gelmedik sözler sarf ediyorlar, sen gideceksin, ben geleceğim, hayır ben gitmeyeceğim, sizler beceremezsiniz, ben devleti yönetmeye devam edeceğim, kavgası içerisinde yaşarken, Bayram bizler baklava değil, şekere soğana muhtaç, ya sabır deyip kuru kuru büyüklerimizin ellerini öperek, bayram seni kutlamaya çalışıyoruz. 

Olsun be Bayram. Bizler Devletimize bağlıyız, her ne kadar ülkemize gelen Suriyeliler, Afganlılar, Araplar, maraplar, onlar, bunlar kadar rahat olmasak ta, ne yapalım, Devletimiz sağ olsun. 

Bekleyelim 14 Mayıs'ı. Cumhuriyetimizin 100.cü yılında neler yaşayacağız, daha neler göreceğiz bekleyelim sabırla. Bayram sen hiç bitmeyeceksin. İki ay sonra tekrar geleceksin. Belki o zaman geldiğinde  yüzümüz güler. Ne dersin? Senin de umudun var mı, güler mi yüzümüz!

Gene de umutlar yitirilmesin. Bayramlar kutlansın. Devletimiz sağ olsun. Bayrağımız gönderden inmesin, ezanlar minarelerden susmasın, ülkemiz felaketler yaşamasın, her şey güzel olacak inşallah.

Bayramınız kutlu, yaşamınız mutlu olsun sevgili okurlar. 

Zekeriya Tümer

21.04.2023

ulusalhaber1881@gmail.com