30 Kasım 2017 Perşembe

"BIKTIK-USANDIK-TÜKENDİK", TÜMER DİYOR Kİ !.. Gazeteci - Yazar: ZEKERİYA TÜMER

TÜMER DİYOR Kİ:
BIKTIK,
USANDIK,
TÜKENDİK!..
Sevgili okurlar, inanın yazmak istemiyorum.
Nedeni ise, yazacak o kadar çok şey olmasına rağmen, gerçekleri dile getirememekten, getirsek bile kim anlıyor, kim okuyor ve kim değerlendiriyor?
BIKTIK-USANDIK-TÜKENDİK
Yalan, dolan, arsızlık, soysuzluk, iftira, hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet, soygun, vurgun, olmak üzere bütün pisliklerin çoğaldığı bir ortamda, şaşırdık kaldık.
Emperyalist güçlerin birleşerek üzerimize üzerimize geldiği günler yaşanıyor.
Ülkemizin prestiji zedelenirken, dış düşmanlara karşı birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gerekirken, sen şunu yaptın, bunu yaptın diye siyasi kavgalar büyüdükçe büyüyor.
2017 bitmek üzere. 2018 yılı girmek üzere.
Umutlu muyuz!?..
Mutlu muyuz!?...
Saman ithal eden bir ülke kalkınmaktan söz edebilir mi?
Biz de yıllarca devlete hizmet ettik. Borçla emekli olduk, halen borç içerisinde yaşam savaşı veriyoruz. Emekli maaşını bile alamıyoruz.
Namuslu yaşama mücadelesi veren, memur, işçi, esnaf, köylü, Çiftçi’nin atadan, dededen, babadan mirası kalmamış ise, mal mülk sahibi olması mümkün olamaz.
Elbette istisnalar vardır. Zamanında belli tasarruflar yapanlar, ekonomisini dengeleyenler, ufak tefek mal ve mülke sahip olabilirler.
Ancak, bunlar milyon dolarlarla oynayamazlar.
Gencecik çocuklar hangi tecrübeleri veya hangi destekler ile milyon dolarlar ile oynuyorlar, şaşırmamak mümkün mü?
Her pisliğin kokusu mutlaka zaman içerisinde çıkar ve suçlu eninde sonunda cezasını çeker. Bu dünyada çekmese öbür mekânda hesabı sorulur.
Bu dünya kimseye baki değildir.
Ülkemizin içerisinde bulunduğu kargaşa ortamında, halkın belli kesimlerinde halen yeni arayışlar devam etmekte.
İYİ parti’ye umut besleyenlerin yanında, ondan da fazla umudu olmayan bazı kesimler, yeni bir parti kurma çabası içerisinde toplantılar yapmaktalar.
Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde ve yolunda gitmeyen hiçbir siyasi parti bu ülkede başarılı olamaz.
Başarılı olduklarını sananlar da zamanı gelince tepe takla oturdukları koltuklarından düşerler.
Yeni kurulacak bir partinin veya kurulmuş olup ta biz Atatürkçüyüz diye yola çıkan partilerde gerçek Atatürkçü olduklarını ispatlamalıdırlar.
Atatürkçüyüz demekle Atatürkçü olunmaz.
Öncelikle bu ülkeye ihanet eden, ihanetleri sabit belgelerle kanıtlanmış olanların, devletin kurumlarından kazınması gerekmektedir.
Bunu yapabilecek güç ve kudrette olunmalıdır.
Türk milletinin milli iradesine ipotek koyulmamalıdır.
Gelecek düşünülmeli, geçmişe dönülmemelidir.
Milli varlıklarımız, topraklarımız ve madenlerimiz yabancılara satılmamalıdır.
Çiftçi, köylü desteklenmeli üretim artmalıdır.
Sahte dincilik, mezhepçilik ön plana çıkarılmamalı, akıl ve bilimin yolunda gidilmelidir.
Atatürk’ün yolunda gidenlerde yolsuzluk, hırsızlık olmaz.
Atatürk’ün izinde giden idareciler servetlerine servet katmaz. Atatürk gibi malını mülkünü devlete ve millete bırakır. Yeni kurulacak parti de bu görüşte olmalıdır.
Laik, Demokrat Türkiye Cumhuriyeti’ne bütün kalbiyle, gücüyle sahip çıkan, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerini koruyan, kollayan, medeniyetin tüm nimetlerinden istifade eden, ülkesi ve milleti için çaba harcayan, vatanın kanla alınmış topraklarının her karışına sahip çıkan, Minarelerden ezan sesini susturmayan, gönderden Türk Bayrağını indirtmeyen, Türk askerinin kafasına çuval geçirttirmeyen, terörü dibinden kazıyan, halkı kutuplaştırıp, bölünmesine müsaade etmeyen bir partiye her zaman ihtiyaç vardır.
Böyle bir parti kurulur veya kurulmuş partilerden birisi bu çizgiye gelirse, halkın çoğunluğunun oyunu alır kanısındayım.
Hadi hayırlısı, 2018 yılında inşallah mutlu oluruz.
30.11.2017
Zekeriya Tümer