31 Aralık 2022 Cumartesi

TÜMER DİYOR Kİ: 

MÜJDELER OLSUN

BUNDAN SONRA RAHATIZ.!

Sevgili okurlar, bugün 31 Aralık 2022.

2022 senesinin son günü. Bugün akşam yeni bir yıla girmenin sevincini yaşamak isteyecek insanlar.

Fakir’in ve orta gelirlinin sene de bir gün eğlenmeyi düşlediği gün bugün. 

Zengin olanların  zaten her zaman eğlenebilme imkanları var. Onlar istedikleri zaman en pahalı kulüplerde, restoranlarda, otellerde, kendi özel mekanlarında eğlenebilirler.

https://youtu.be/25Z5n-ej-bc

Sevgili okurlar. Büyük umutlarla beklediğimiz zamlar belli oldu. 

Asgari ücrete güzel zam geldi. Geldi de, ürünlere zam gelmese daha iyi olacak. 

Bakalım emekli maaşlarına ne kadar zam gelecek. Çalışanların maaşları ne olacak?

Kiralarda düşüş yok. Ev sahipleri kiracılarını çıkmaya zorlamaktalar.

Mahkemelerde ev sahibi kiracı dava dosyaları ve icra dosyaları arttıkça artmakta!

Biliyormusunuz asıl para emeklilere lazım. Yıllarını çalışarak geçirmiş 65 yaşını aşmış kişilerin durumlarını aslında şöyle görmek gerek. 

Bu kişilerin çocukları büyümüştür. Onları okutmuş, artık evlenme çağına gelmişlerdir. Bazıları ise evlenmişlerdir. Evlenen çocuklarına yardım eder emekliler. Çünkü onlar geçinemezler, belki de işsizdirler. 

Torunları olmuştur, onlara yardım ederler. Ev sahibi değil ise, zaten kira vermekten canları burnundadır. 

Adım adım yaşları ilerlemekte ve yaşlandıkça hastalıkları artmakta olduğundan, doktor ve ilaç paraları artmaktadır. 

Tatil yapmak isteseler, imkanları elvermez, tatil yapamazlar. 

Emekli olanların yükleri inanın daha fazladır. Bunun için en yüksek maaşı emekliler almalıdırlar ki, çocuklarına, torunlarına yardım edebilsinler. Fırsat bulduklarında da tatil yapabilsinler. 

Onların ömürleri sür'atle azalmaktadır. Biraz rahat etmek, onların da mutlu ve huzurlu son günlerini geçirmek hakları değil midir?

Aldıkları emekli maaşı ile geçinemeyen emeklilerin çoğu, ek iş yaparak yaşamlarını sürdürmektedirler. 

Belki bir gün gelir, bizim emeklilerimiz de Avrupa standardındaki emeklilerin durumuna çıkar.

Ümit ümit hep ümit gıdamız oldu simit, dedik, dün simitçiden bir simit aldık. Kaç lira diye sorduk, 5 lira. Eh en ucuz çay'da 5 lira. 

https://youtu.be/25Z5n-ej-bc

 

Artık simit yemek de çay içmek de öyle kolay değil. 

Sevgili dostlar. Bundan sonra sıkılmayın, üzülmeyin, kızmayın, panik olmayın. 

2023 yılında Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Biliyorsunuz yüz yaşı geçen insanda yeniden süt dişleri çıkarmış. Cumhuriyetimizde yüz yaşını aştığı için yeniden gümbür gümbür doğacak. 

Türkiye'nin tapusu olan Lozan anlaşması'da yüz yaşına bastı. 

Artık söylendiğine göre bazı maddeleri tam manası ile lehimize dönüyormuş. Sevinelim, üzülmeyelim. 

2023 yılında güzel bir seçim olacak, her şey rayına oturacak.

Her şey güzel olacak.

Bana çok önemli müjdeli haberler geldi.

Enflasyon düşüyor. Pahalılık ortadan kalkıyor.

Ekmek ucuzluyor, sebzeler, meyveler, et, süt, yumurta her şey çok ama çok ucuzluyor.

Benzin su kadar ucuz oluyor, mazot, gaz, elektrik, su zamları ortadan kalkıyor.

Savaş bitiyor. Ukrayna seviniyor.

Muhalefet, iktidar el ele, kol kola ülkenin geleceği için, halkın geleceği için birleşip, kararlar alacaklarmış.

Artık ayrışma yok, kavga yok, birlik var, beraberlik var.

Bundan sonra herkesin yüzü gülecek.

Ev sahiplerine tedbirler getiriliyor, kiralar iniyor.

İthalat azalıyor, ihracat artıyor. 

Yerli malları çoğalıyor, yerli malı yurdun malı, her Türk bunu kullanmalı. 

https://youtu.be/25Z5n-ej-bc

 

Tarımımız artıyor, sanayimiz gelişiyor. 

Oh be bundan sonra yaşam çok daha güzel. Sevinelim, gülelim, oynayalım.

Haydi bugün hiçbir şey düşünmeyelim, 2022 yılına güle güle diyelim, 2023 yılına hoş geldin diyerek eğlenelim, tombala oynayalım, fırdöndü çevirelim, sevgiyle kucaklaşalım. 

Ne dersiniz?

Tüm ulusumuzun, milletimizin, yeni yılını kutlar, mutlu, huzurlu yarınlar dilerim. 

https://youtu.be/25Z5n-ej-bc

 

31.12.2022

Zekeriya Tümer


29 Ekim 2022 Cumartesi

Cumhuriyetin 99.cu yılı kutlu olsun.

TÜMER DİYOR Kİ:

EY TÜRK GENÇLİĞİ! BİRİNCİ VAZİFEN TÜRK İSTİKLALİNİ, TÜRK CUMHURİYETİNİ İLELEBET MUHAFAZA VE MÜDAFAA ETMEKTİR. ......MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.." EKİM 1927.M.K.ATATÜRK

29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı neden kutlanır?

29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu tarihtir. 

Büyük Millet Meclisinde yapılan bir anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin yönetim biçimi Cumhuriyet olarak belirlenmiştir. O gün 101 pare top atışıyla kutlanması aynı gün meclis tarafından belirlenmiştir. 

Ülkemiz Misakı milli hudutları içerisinde bölünmez bir bütündür. Bu hudutlar içerisinde yaşayan ve Türk kimliği taşıyan herkesin ortak yurdu olup, yurttaşlık bağı ile tüm halkımız birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 

Türk ulusu, geçmişten gelen kazanımları ile özgürlüğü ve barışı sever. Cumhuriyet idaresi ise, bu topraklar üzerinde yaşayan herkese özgürlük ve barışı getirmiştir. 

Cumhuriyet etnik kökeni ne olursa olsun tüm yurttaşlarını Türk Ulusu çatısında birleştirmiştir. 

Osmanlının yüzyıllarca topraklarında yaşayan azınlıklara nasıl haklar vermiş ise, Cumhuriyette tüm etnik kökenli vatandaşlarını Türk Kimliği altında birleştirerek onlara, devletin her kademesinde görev vermiştir. 

https://www.youtube.com/watch?v=kvafCEs0laU&t=10s

Laik, Demokrat Türkiye Cumhuriyeti toplumsal barışın en önemli güvencesidir. 

Bu nedenle ülke bütünlüğümüzü bozmaya çalışanlar, ulusal birliğimizi bozamayacaklar ve bizler tüm vatandaşlarımızla Cumhuriyetimizi sonsuza kadar koruyacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. 

Bize en uygun olan yönetim Cumhuriyettir. 

Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet ile ilgili hangi sözleri söylemiştir:

"Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir."(1933)

"Çağdaş bir Cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir."(1931)

"Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır." (1926)

"Türk Milleti’nin tabiat ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir." (1924)

"Az zamanda çok büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. "(1933)

"Cumhuriyet, Türk Milleti’nin refah ve yükselmesi yolunda asırların görmediği başarılara erişti. Asla şüphe yoktur ki Cumhuriyet’in gelecek evlatları, bizden daha çok refaha kavuşmuş ve bahtiyar olacaklardır." (1933)

https://www.youtube.com/watch?v=kvafCEs0laU&t=10s

"Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslariyle, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur." 1936 (Atatürk’ün S.D. I, S. 372)

Sevgili okurlar; Türk Gücü Televizyonunda Hayatın içinden programında  Cumhuriyeti beğenmeyenlere karşı yaptığım konuşmanın videosunu aşağıda sizlere sunuyorum. İzlemenizi, beğendiğiniz taktirde, beğen tuşuna basmanızı ve abone olmayanların da abone olarak bizlere destek vermenizi arzu eder, hepinizin Cumhuriyet Bayramını kutlarım. 

https://www.youtube.com/watch?v=kvafCEs0laU&t=10s




28 Ağustos 2022 Pazar

Gerçek Zafer Bayramı 30 Ağustos'ta kutlanmalı

 TÜMER DİYOR Kİ:

GERÇEK ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Sevgili okurlar; 
Salı  günü 100.cü yılını kutlayacağımız 30 Ağustos Zafer Bayramı Türk Milletinin en güzel bayramı olarak kutlanmalı. 
Bütün evlerin camları, balkonları, sokak direkleri bayraklarla donatılmalı.
Halk coşku ve sevinçle bu bayramı kutlamalı. 
İç ve dış düşmanlarımıza karşı, Türk milletinin birlik ve beraberlik içerisinde olduğunu, ülkemizi kimsenin işgal edemeyeceğini, bölünüp parçalanmayacağımızı bir kere daha 30 Ağustos Zafer Bayramında göstermeliyiz.
Neden mi?
Nedeni açık ve seçik belli değil mi?
1.Dünya savaşı sonunda koskoca denen Osmanlı İmparatorluğu çöktü, yok oldu. Osmanlının elinde kalan son topraklar da düşman devletler tarafından işgal edildi.
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür ve bağımsız olarak yaşama hakkımız son buluyordu.
Birinci Dünya savaşı imzalanan Mondros Mütarekesi ile son bulduğunda (30 Ekim 1918), mütareke imzalanmadan önce Osmanlı padişahlarından olan 5.Mehmet ölmüş, yerine 6.Mehmet (Vahdettin) geçmişti. (4Temmuz 1918) Mütarekeden sonra İttihat ve Terakki partisinin ileri gelenleri ülkeden kaçtılar. İtilaf devletleri İstanbul’a girdi.
Şimdi ülkenin durumuna bakalım:  
Osmanlı İmparatorluğu ne duruma düşmüş. Osmanlı’nın elinde kalan tek Anadolu kimler tarafından işgal edilmiş. İtilaf devletleri İstanbul’da.  İstanbul işgal altında. Düşman çizmeleri yolları çiğniyor. Düşman gemileri boğaza ve limanlara yerleşmiş.
19 Nisan 1919 Kars’ı Ermeniler işgal etmiş. 20 Nisan 1919, Ardahan’a Gürcüler yerleşmiş. 20 Nisan 1919, Antalya’ya İtalyanlar girmiş. 24 Nisan 1919; Yunanlılar İzmir’e çıkmış. 15 Mayıs 1919; Urfa, Antep, Maraş ve Adana ise Fransızlar tarafından işgal edilmişti.
Şaşkın Osmanlı Hükümeti bu durumda ne yapmayı planlıyordu? Planı düşmanlarla işbirliği yapıp, ya İngiliz, ya da Amerika mandası olmanın peşinde idiler.
Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi.
Hele ki, Türk milletinin öz be öz bir evladı vardı. Çocukluğundan beri, Osmanlı’nın yıkılışına tahammül edemeyen, yanlışlıkları görebilen, ileride bu ülkeyi ben kurtaracağım diye planlar yapan, Çanakkale kahramanı asker, Mustafa Kemal ülkesinin düşmanlar tarafından işgal edilmesini kabul etmesi mümkün olmayan yiğit bir kumandandı.
İşte bu kumandan 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Anadolu halkı ile kucaklaştı. Onlara önder oldu. Güç verdi, şevk verdi Kurtuluş savaşını başlattı.
30 Ağustos 1922 tarihi Zafer destanının yazıldığı gündür. Türk milletini esir almak isteyen, ülkesini işgal ederek Türk milletini yok etmeye çalışan emperyalistlere karşı, kadınıyla, çocuğuyla, genci, ihtiyarı ve ordusu ile birlikte verdiği, bağımsızlığını, onurunu, şerefini kurtardığı gündür.
26 Ağustos 1922 de başlayıp 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in Başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni kutlamak herkesin hakkı olmalıdır. Bu bayram her şeye bedeldir. Çok ama çok görkemli bir şekilde kutlanmalıdır.
Büyük taarruz’un başarıyla sonuçlanmasından sonra da Yunan orduları 9 Eylül 1922’de İzmir’den denize döküldü ve İzmir’de Yunan işgalinden kurtarılarak, ülke düşmandan temizlendi.
Osmanlı’yı çökerterek, yok ederek, Türk milletinden yüzyılların intikamını almak isteyen emperyalistlere verilen son derstir 30 Ağustos Zafer Bayramı.
Şunu da hiçbir zaman unutmamalıyız. Eğer, 30 Ağustos Zafer ile sonuçlanmasa idi, bugün ne minarelerimizde Ezan sesi duyabilirdik, ne de Türk Bayrağımız Gökyüzünde dalgalana bilirdi. Belki Türk Milleti tamamen yok olmazdı! Ancak, Anadolu’nun küçük bir yerinde, özgürlüğünden yoksun, başkalarının kölesi olarak yaşardı. 
Bu nu da hiçbir zaman unutmayalım.
Hain düşmanların, haksızca ve alçakça işgallerine “dur” diyen ve vatan evlatlarının, genç, yaşlı, kadını, kızanı, çocuklarıyla mücadele eden, kanlarıyla sulanan Anadolu toprakları üzerinde yaşayan bizler 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlamayacak mıyız?
Elbette bütün ihtişamı ile kutlayarak, tüm dünyaya birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuzu, ülkemizi ne olursa olsun, kimsenin işgal etmesine, bölüp parçalanmasına müsaade etmeyeceğimizi, LAİK VE DEMOKRAT TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN SONSUZA KADAR devam etmesi için mücadele edeceğimizi, Bayrağımızın Gönderden indirilemeyeceğini, Minarelerimizden Ezan seslerinin susturulamayacağını, tüm dünyaya ispat etmeliyiz.
TÜM ULUSUMUZUN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINI KUTLAR, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN SONSUZA KADAR YAŞAMASINI DİLERİM.
28.08.2022
Zekeriya Tümer

4 Haziran 2022 Cumartesi

MANEN, İLMEN, AHLAKEN VE FENNEN kuvvetli olmak.

 TÜMER DİYOR Kİ:

Benim arzu ettiğim, MANEN, İLMEN, AHLAKEN VE FENNEN kuvvetli olmaktır.M.K.ATATÜRK


Sevgili okurlar; Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bakın ne demiş:

"En iyi siyasetin her türlü manasıyla, en çok kuvvetli olmakta bulunduğunu kabul ederim. En çok kuvvetli olmak tabirinden amacım yalnız silahlı kuvvetler olduğunu zannetmeyin. Bilakis, asker olmama rağmen bu bence güç unsurlarını meydana getiren faktörlerin sonucudur. Benim arzu ettiğim, MANEN, İLMEN, AHLAKEN VE FENNEN kuvvetli olmaktır. Bu saydığım hasletlerden mahrum olan bir ulusun bütün efradının en son silahlarla teçhiz edildiğini düşünsek bile kuvvetli olduğunu kabul etmek doğru olmaz."M:K:Atatürk.(Minber Gazetesi'nde yap.Mülakat 17 Kasım 1918) 

Yukarıdaki videoda bu sözü önemseyerek konuşmamı yaptım. İzlemenizi, beğenmenizi, paylaşmanızı ve bizlere gereken desteğin verilmesini arzu ederim.

Bundan böyle yer yer televizyonda ve youtube de yayınlanmak üzere yaptığım videoları burada da yayınlayarak sizlere ulaştırmak istiyorum. 

İnşallah içerisinde bulunduğumuz sıkıntılı günleri atlatır, ülkemiz ve milletimiz güzel günler yaşar. 

Birlik ve beraberliğimiz çok önemli. Ayrış mayalım, birlik olalım, devletimize güvenelim. 

ulusalhaber1881@gmail.com

turkgucutv@gmail.com

29 Mayıs 2022 Pazar

Tümer Diyor ki:

 TÜMER DİYOR Kİ:

Sevgili Okurlar Türk Gücü Televizyonunda yaptığım Hayatın içinden programına ağırlık verdiğim için, burada bazen yazılarıma ara vermek zorunda kalıyorum. 

Zaten biz ara vermesek, gazeteciler ve sosyal medya üzerindeki baskılar yazı yazanlara, yorum yapanlara ara verdiriyor. 

Elbette yazıların ile, sosyal medya'da yaptığın yorumlarla kimseye hakaret etmemek, aşağılamamak gerekmektedir. 

Bilhassa devletimizin içerisinde görev yapanlara çok daha dikkatli hareket etmek gerekmektedir. 

Türkiye Cumhuriyetini temsil eden ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurumlarında görev alanlar devleti temsil etmektedirler. 

Özel ve Tüzel kişilere de hakaret edilmez. Terbiyesiz sözler söylenmez. Bir eleştirin varsa, yasaların sana verdiği haklar çerçevesinde eleştirini yapar, sorularını sorarsın. 

Bir olayı veya bir icraatı yapan kişinin mutlaka bir bildiği vardır. Neden yaptığını sormak gerek. O da gerekçeleri ile anlatmalıdır.  

Muhalefet partileri sorularını elbette soracaklardır. İktidar partisi mensupları da o sorulara usulüne göre cevap verirlerse, ortada problem diye bir şey kalmaz. 

Herkesin bir amacı vardır. Bu amaç vatanın lehine, milletin lehine, ülkenin geleceği için  ise, elbette güzeldir. 

Bir ülke'de yaşayan kişiler, kavga ile, açlıkla boğuşarak, yoksulluk ve sıkıntı içerisinde yaşamak istemez. 

Savaşı ise hiç istemez. 

İşte etrafımızda olanları görüyoruz. Çocuklar yetim, kadınlar kocasız, anneler, babalar evlatsız kalıyorlar. Sıkıntı, acı, ızdırap insanların yüreklerini sızlatıyor. . 

Bizler yıllardır PKK belasından neler çektik. Halen de çekiyoruz. 

Bu dünya'da huzurlu yaşayamayacak mıyız? 

Neden hep ben ben ben denir? Neden biz biz biz denmez?

Neden hep kimse kimseyi beğenmez? 

Bir şey olunca sen kimsin, sen kimsin? Denir. 

Devletin içerisinde görev alanlar o görevlere atanan kişilerdir. Mutlaka yaptıkları görevlerin sona ereceğini bilmek zorundadırlar. Kimse aynı görevde ebediyen kalmaz. Bizim ülkemizde emeklilik yaşı bellidir. 

Her görevin bir süresi vardır. Görev süreni uzatabilirsin. Uzat uzat, istediğin kadar uzat. Mutlaka bir gün gelecek son bulacaktır. 

Ana son ise, bu dünyadaki ömrünün bittiği andır. 

Hepimizin bir sonu var. O'nu unutmamak gerek. 

Geçmişi devamlı kaşımak ve geçmişteki kişileri devamlı eleştirmekle de bir yerlere varılmaz.

Geçmişteki kişiler yanlış yapmışlar ise, o yanlışları bizler yapmamalıyız. Bizlere ders olmalıdır. 

Geçmiş geçmişte kalmıştır, geleceğe bakmak zorundayız. 

Gelecekle ilgili planlar, projeler yapılmalıdır. 

Her insan doğar, büyür, yaşlanır ve nihayet görevi bittiğinde bu dünyayı terk edip, öbür dünyasına doğru yol alır ve gider. 

Ancak, doğumlar devam eder, arkadan senin yerine birileri daha gelir ve gelecektir. 

Gençler yetişecek,  bizlerin bulundukları görevlere onlar gelecektir. 

Bu nedenle gençlere ümit vermeliyiz. Onların geleceklerini düşünmeliyiz. 

Gelecek kuşaklara iyi bir dünya bırakmanın yollarını büyükler bulmalıdır. 

Şu anda yaşadığımız ülkemizde kimsenin inkar edemeyeceği bir hayat pahalılığını yaşamaktayız. 

Bu bir gerçektir. 

Peki ama bu gerçeğe çare bulacak kimdir?

O gerçekte Devleti yönetenlerdir. Devleti yönetenler bu çareyi bulmak zorundadırlar. 

Mutlaka onlar da bir şeyler düşünüyorlardır. Yoksa kimse, ülkesinin kötü duruma düşmesini istemez. Halkının sefalet içerisinde yaşamasını istemez. 

İnşallah bu günler geçer. Daha berbat günler yaşamayız. 

Gelen gideni aratır derler ya, bunları yaşamayız ve gelenler gidenlerin yaptıkları hataları yapmazlar ve gelecek günler güzel olur inşallah diyelim. 

Zekeriya TÜMER

ulusalhaber1881@gmail.com


19 Mayıs 2022 Perşembe

19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu olsun

TÜMER DİYOR Kİ:


Çok kıymetli Türk gençliği:
Bugün 19 Mayıs 1922 gününü idrak ediyoruz. 

Bugün büyük milli bayramımızı coşku ile kutlamamız gerek. 

Bu bayram her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan resmi ve milli bayramdır. 

Bugün 1919’da Mustafa Kemal Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkmıştır. 

19 Mayıs 1919 tarihi Türk Milleti için  son derece önemli bir gündür. 

Neden mi?

Ülkenin itilaf devletleri tarafından işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşının başladığı gün kabul edilir bugün.

Atatürk bu bayramı Türk Gençliğine armağan etmiştir. 
Uzun yıllar “Gençlik ve Spor Bayramı” adıyla kutlanan bu bayram, ilk defa 1926 yılında Gazi Günü adı altında Samsun’da kutlanmıştır. 

24 Mayıs 1935’te Atatürk günü adı altında resmiyet kazanmıştır. 
19 Mayıs, 20 Haziran 1938 tarihinde “Gençlik ve Spor Bayramı”adını almıştır. 

12 Eylül Darbesi ile yönetime gelen Kenan Evren zamanında 1981 yılında “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” olarak değiştirildi. 

Sevgili Gençler, bugün Atatürk'ü anmak ve onun sizlere emanet ettiği Gençlik ve Spor Bayramını bütün milli benliğimiz, milli duygularımız, milli hislerimiz ve tüm kalbimizle, beynimizle milli şuurumuzla kutlamamız gerekmektedir. 

Ancak, ne yazıktır ki, milli bayramlarımızı yıllardır istediğimiz gibi kutlayamamaktayız! 

Milli Bayramlar, toplumun milli duygularının dile getirildiği, toplumu milli duygu ve düşüncede birleştirdiği bayramlardır. 

Milli benliğini kaybeden, milli duyguları yok olan milletler başkalarının avı olmaya mahkumdurlar. 

Bu nedenle Milli Bayramlar çok önemlidir.

Bizim gençliğimizde Liseli Gençler, Polis Akademisi öğrencileri, Harp Okulu talebeleri başta olmak üzere tüm gençlerimizin Spor Gösterileri ile birleştirerek kutladıkları bayramlar çok muhteşem bir şölen olarak kutlanırdı.

Ey Türk Gençliği Vatansever olmak demek Atatürk'ü sevmek demektir. 

Biz vatanımızı da, Mustafa Kemal Atatürk'ümüzü de canı gönülden sevmekte ve onun yolunda, onun bizlere tuttuğu ışığı söndürmeden, bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devletini sonsuza kadar yaşatabilmek amaç ve gayesi ile yola çıkmış bulunmaktayız. 

Sevgili Türk Gençliği, yazımı  Mustafa Kemal Atatürk’ün sizlere söylediği bir söz ile bitirmek istiyorum. 

“Sayın Gençler, hayat mücadeleden ibarettir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır: Galip olmak, mağlup olmak. 
Size, Türk gençliğine terk edip bıraktığımız vicdani emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız. 

Milletin yükselme gerek ve şartları için yapılacak şeylerde, atılacak adımlarda asla tereddüt etmeyin,.

Milleti o yükselme aşamasına götürmek için dikilecek engellere hep birlikte mani olacağız. 

Bunun için dimağlarınıza, irfanlarınıza, bilginize icab ederse bileklerinize, pazularınıza, bacaklarınıza müracaat edecek, fakat neticede mutlaka ve mutlaka o gayeye varacağız. 

Bu millet, sizin gibi evlatları ile  layık olduğu olgunluk derecesini bulacaktır. “ demiş ve en sonunda da şunu söylemiştir. 

“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.” Diyerek son sözü; “MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR”. olmuştur. 

TÜM GENÇLERİMİZİN 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA  GENÇLİK VE SPOR BAYRAMINI KUTLAR, GELECEK GÜNLERİMİZİN HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLERİM. 
Zekeriya Tümer
19.05.2022


1 Nisan 2022 Cuma

müjde müjde müjde

 TÜMER DİYOR Kİ:

 

MÜJDELER OLSUN

BUNDAN SONRA RAHATIZ.!

 

Sevgili dostlar. Bundan sonra sıkılmayın, üzülmeyin, kızmayın, panik olmayın. 

Her şey güzel oluyor.

Bana çok önemli müjdeli haberler geldi.

Enflasyon düşüyor. Pahalılık ortadan kalkıyor.

Ekmek ucuzluyor, sebzeler, meyveler, et, süt, yumurta her şey çok ama çok ucuzluyor.

Benzin su kadar ucuz oluyor, mazot, gaz, elektrik, su zamları ortadan kalkıyor.

Savaş bitiyor. Ukrayna seviniyor.

Muhalefet, iktidar el ele, kol kola ülkenin geleceği için, halkın geleceği için birleşip, kararlar alacaklarmış.

Artık ayrışma yok, kavga yok, birlik var, beraberlik var.

Bundan sonra herkesin yüzü gülecek.

Ev sahiplerine tedbirler getiriliyor, kiralar iniyor.

Ramazan ikramiyesi geliyor. Hem de çok iyi.

Oruçlar tutulacak, sevaplar kazanılacak. Cennet bizleri bekliyor.

Korona ortadan kalkıyor, dünya da sevgi galip geliyor.

Oh be bundan sonra yaşam çok daha güzel. Sevinelim, gülelim, oynayalım.

ŞAKA ŞAKA ŞAKA. BİR NİSANNNNNNN.

01.04.2022

Zekeriya Tümer

ulusalhaber1881@gmail.com

26 Şubat 2022 Cumartesi

Ayı pençesi, Ukraynayı parçalıyor.

 TÜMER DİYOR Kİ:


PUTİN, KENDİNİ İSPATLAMAYA ÇALIŞIYOR. 

AYI PENÇESİ UKRAYNA'YI KANA BULADI! 


Sevgili okurlar, savaşın ne kadar kötü bir şey olduğu bir kere daha ortaya çıktı.

Mustafa Kemal Atatürk boşuna söylememiş, “YURTTA SULH, CİHANDA SULH” diye.

Devleti idare edenler, kendilerini kahraman yapabilmek için her yola başvurmaktalar.

Ukrayna’nın kısa tarihine baktığımızda, Ortaçağ’dan itibaren toprakları Lehistan, Rusya, Osmanlı arasında bölünülmüştü. Ukrayna, Rusya ve Osmanlı arasında imzalanan Karlofça Anlaşması’ndan sonra büyük oranda Rus hakimiyetine girmiştir. Sonra ki dönemde ülke 3 kere bağımsızlığını kazanmaya çalışmıştır. Bunlardan ilki 1917 de gerçekleşmiş, ancak Kızıl Ordu ayaklanmayı bastırmıştır. Bu olaydan sonra Ukrayna, Sovyet Rusya'nın egemenliği altına girmiştir.

II. Dünya savaşı sırasında Ukrayna topraklarının neredeyse tamamı Nazi Almanyası tarafından işgal edildi. Nazi katliamları Ukrayna’da en şiddetli şekilde kendini gösterdi. Savaş boyunca ülkede partizan savaşları boy gösterdi. Savaşta 5 milyon Ukraynalı hayatını kaybetti. Ülkede 700 şehir ve 28 bin köy harap oldu.

Ukrayna 1986 yılında tarihin en büyük nükleer felaketlerinden biri olan Çernobil faciasını yaşadı.

Ukrayna, 24 Ağustos 1991 tarihinde Sovyetler Birliğinden ayrıldı.

Putin Ukrayna’nın Avrupa Birliğine girmesini  istememektedir. Elbette istemez. Burnunun dibinde Amerika’nın ve Avrupa’nın bir bahane ile gelerek yerleşmesini istemez. Silahların kendisine doğrultulacağını tahmin etmektedir Putin.

Putin eski Rusya’ya dönme niyetinde. Kazakistana asker sokmadı mı?

1990 dan sonra bağımsızlıklarını ilan eden Rusya hakimiyetindeki tüm devletleri teker teker bir bahane ile tekrar kendisine bağlamak istemektedir.

Bunu nasıl yapacak. Devletleri yönetenleri kendisine bağlı kişileri seçerek. Şu an da da Ukrayna’da yapmak istediği bu.

Bir yandan Amerika, bir yandan Rusya Dünyanın başına bela olmaya devam etmekteler.

Çin ve Hindistan’da yakında ortalığı karıştırmak isterlerse kimse şaşırmasın!

Dünya’da huzurlu yaşamak haram oldu.

Savaşta kan vardır, acı vardır, gözyaşı vardır. Kendi menfaatleri uğruna ortalığı kan gölü haline getirmek isteyenler, tarihe lanetli kişiler olarak geçeceklerdir.

İnşallah, kısa sürede Ukrayna’da hayat normale döner.


 26.02.2022

Zekeriya Tümer

ulusalhaber1881@gmail.com. 

12 Ocak 2022 Çarşamba

HADDİMİZİ BİLELİM, KENDİMİZE GELELİM.

 TÜMER DİYOR Kİ: 


HADDİMİZİ BİLELİM, KENDİMİZE GELELİM. 

Sevgili okurlar 

  https://www.turkgucu.tv 

Hayatın içinden programında yayınlanan konuşmamı burada da yayınlamak istedim. 

Her gün akşam saatlerinde 21.00 de, gündüz de saat 15.00 de benim HAYATIN İÇİNDEN programımı izleyebilirsiniz. 

Okumak bazen okuyucularıma zor geliyor. Beni dinlemek daha kolay oluyor.  Televizyonda canlı olarak aynı anda yüzlerce kişi izliyor. Elbette bu izleme yüzlerce değil binlerce olmalı. 

Bizler https://www.turkgucu.tv nda, Türkün Gücünü Mustafa Kemal Atatürk'ün Türklük konusundaki görüş ve düşünceleri içerisinde, tarihin derinliklerinden bugüne kadar ki Türkün yaşamları konularında yayınlar yapmaktayız. 

Elbette,  bu konularda bilimsel araştırma yapan uzman kişilere yer verilmektedir. 

Tek yol vardır; Mustafa Kemal Atatürk'ün yolu. 

Ancak, gerçekten Mustafa Kemal Atatürk'ü iyi anlayabildik mi, iyi anlatabildik mi? 

Atatürk'ün bizlere söylemiş olduğu sözleri, yaptığı çalışmaları, iktisadi, ticari, siyasi konular dahil, bir çok konularda ki çalışmalarını iyi tahlil edip, genç kuşaklara anlatılabilse idi, herhalde bugün bugünleri yaşamazdık. 

İşte https://www.turkgucu.tv sinde gerçekler anlatılacaktır. 

Başta Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz  ve Osmanlı devletimiz, geçmişteki Türk Devletleri ve bugün Dünyamız üzerinde bulunan Türk Cumhuriyetleri ile birlikte Türkün gücü Dünyaya duyurulmak istenmektedir.

Birliğimizin, dirliğimizin bozulmaması için geçmişimizi bilmek ve geleceğimizi de şekillendirmek zorundayız. 

Biz kimiz, nereden geldik nereye gidiyoruz? 

Gelişen yeni dünyada konumumuz ne olmalı? 

Son yüzyılın büyük dahisi ve lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere ışık tutan görüş ve düşüncelerini, bizlere yol gösteren sözlerini, yaptığı icraatları ve bizlerin geleceği için söylemiş olduğu sözleri iyi anlamalı ve anlatmalıyız. 

Tek yol vardır, Mustafa Kemal Atatürk'ün yolu. Onu iyi anlamalı ve anlatmalıyız. 

Bu nedenle bizleri izleyin, takip edin, gereken desteğinizi verin. 

YouTube de yayınlanan videolarımızı izleyin, beğenin, abone olun ve paylaşın.

Başarılı yayın yapmak sizlerin sayesinde olur. 

Bizlere destek veren herkese teşekkür eder, ilgi ve alakalarınızı bekleriz. 

12.01.2022

Zekeriya Tümer

ulusalhaber1881@gmail.com

4 Ocak 2022 Salı

2022 yılına hoş geldiniz.

 TÜMER DİYOR Kİ:

arzu eden okurlarım, video olarak da yazımı dinleyebilirler. https://www.youtube.com/watch?v=pRSACjwM0oI&t=14s 


2022 yılına hoş geldiniz.

Sevgili okurlar. Büyük umutlarla beklediğimiz zamlar belli oldu. 

Doların iniş ve çıkışları herkesi çok rahatsız etmişti. Aniden yükselen doların birden düşmesi de bir nebze olsun insanlarımızı sevindirmişti. 

Doların yükselmesi ile artan piyasadaki ürünlerin etiket fiyatları düşen dolarla inişe geçecek ümidi de bir türlü gerçekleşmedi.

Üstelik her yıl olduğu gibi Ocak ayı zamları peş peşe geldi.

Tamam asgari ücret arttı, emekli maaşlarına zam geldi. Çalışanların maaşları arttı. 

Ancak, Doğal gaz, elektrik, otobüs, dolmuş, metro zamları da peş peşe geldi. 

Kiralarda düşüş yok. Ev sahipleri kiracılarını çıkmaya zorlamaktalar. 

İhracatımız artmış. Güzel sevindik. Peki İthalatımız ne durumda? 

Elbette devletin belli bir gücü var. O gücün üzerine çıkamıyor. Ne yaparsak yapalım, emekliler bir oh diyemiyorlar. 

Biliyormusunuz asıl para emeklilere lazım. Yıllarını çalışarak geçirmiş 65 yaşını aşmış kişilerin durumlarını aslında şöyle görmek gerek. 

Bu kişilerin çocukları büyümüştür. Onları okutmuş, artık evlenme çağına gelmişlerdir. Bazıları ise evlenmişlerdir. Evlenen çocuklarına yardım eder emekliler. Çünkü onlar geçinemezler, belki de işsizdirler. 

Torunları olmuştur, onlara yardım ederler. Ev sahibi değil ise, zaten kira vermekten canları burnundadır. 

Adım adım yaşları ilerlemekte ve yaşlandıkça hastalıkları artmakta olduğundan, doktor ve ilaç paraları artmaktadır. 

Tatil yapmak isteseler, imkanları elvermez, tatil yapamazlar. 

Emekli olanların yükleri inanın daha fazladır. Bunun için en yüksek maaşı emekliler almalıdırlar ki, çocuklarına, torunlarına yardım edebilsinler. Fırsat bulduklarında da tatil yapabilsinler. 

Onların ömürleri sür'atle azalmaktadır. Biraz rahat etmek, onların da mutlu ve huzurlu son günlerini geçirmek hakları değil midir?

Aldıkları emekli maaşı ile geçinemeyen emeklilerin çoğu, ek iş yaparak yaşamlarını sürdürmektedirler. 

Belki bir gür gelir, bizim emeklilerimiz de Avrupa standardındaki emeklilerin durumuna çıkar.

Ümit ümit hep ümit gıdamız oldu simit, dedik, dün simitçiden bir simit aldım. Kaç lira diye sordum, 3 lira. Artık simit yemek de öyle kolay değil.

Emekli zamları açıklandı, buna da şükür deyip, yaşamın şartlarına uyarak hayatımızı sürdürmeye   devam edeceğiz. 

Başka çare var mı? 

İnşallah bir gün gelir her şey güzel olur.!

04.01.2022

ZEKERİYA TÜMER

ulusalhaber1881@gmail.com