TÜMER
DİYOR Kİ:
HALK
TV. 5 GÜN KARARTILDI
Sevgili
okurlar, bugünlere kimlerin sayesinde gelindi?
Sen, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, seçilmesi mümkün olmayan Ekmeleddin’i aday yaparsan, elinle karşındaki adayın seçilmesini sağlarsan, şimdi de Demokrasi elden gidiyor, Hukuk yok oldu, nereye gidiyoruz diye bas bas bağırırsın.
Yasakçı kanunlar çıkarken, adım adım bu günlere gelinirken, sesleri çıkmayanlar, bugün ne yapıyorlar? 2023 de seçimleri bekliyorlar. Bekleyin kardeşim bekleyin. Daha çok beklersiniz. İlk önce kendi içinizdeki Demokrasi'ye bakın, sonra başkasını eleştirin.
Devletin
memurlarının arkası sağlamdır. Maaşlarını devletten aldıkları için, karşısındaki
özel sektör batmış, yok olmuş, hiç umurlarında olmaz.
Devleti yıpratan devletin memurlarıdır. Kanunlar çıkar. Kanunları uygulayacak kişiler Devletin memurlarıdır. Kanunları keyfi bir şekilde uygularlar ise, devlet halkın gözünde yıpranır. Bunun sorumluluğu da devletin en tepesindekine yüklenir.
Devletin en tepesindeki kişinin çoğu kez, alt kadroların yaptıklarından haberi olmaz. Onlar bazen üsttekilere yağ çekmek, mevkilerini korumak veya daha yükseklere çıkmak için, yanlış kararlar alırlar. Kararları da hep yasal dayanaklara dayandırırlar. Ancak, alınan kararlar Demokrasi'ye, Hukuka, toplumun düşüncelerine aykırı olabilir. Bu kararlar da devleti ve devletin en tepesin dekini yıpratır, halkın gözünden düşürür.
Bugünlerde bence, bizim ülkemizin tepesinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ı da, ona yağ çekmek isteyenler, ona zarar veriyorlar gibime geliyor. Hayırlısı diyelim. Bekleyelim ve neticede neler olacağını göreceğiz.
Merak
etmeyin, sadece bu uygulamalar Halk TV. Ye yapılmıyor, yapılmadı da.
Daha
arkası da gelebilir.
Ekim
ayında yürürlüğe girecek Sosyal Medya ile ilgili kanun uygulamaya başlasın,
bakın bakalım, sosyal medyada hangi fırtınalar esecek.
Benim
başıma devamlı haksız uygulamalar geliyor, şifrem kapanıyor, şirketim batıyor,
benim gelirim sıfıra iniyor, biz hiç ağlamıyoruz. Başka başka çabalar ile 75
yaşında ekmek parası peşinde gene mücadele etmeye devam ediyoruz.
Üstelik
yazdığım yazılarda da hep devletimi, devlet çalışanlarını, vatanımı, bayrağımı,
dilimi, dinimi ön planda tutmuşumdur.
Devletin
memurları istedikleri zaman istedikleri bahaneyi uydururlar, suçun olmasa da
seni suçlarlar, mahkemelerde sürünür durursun.
Tek
suçumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ve izinde olmamız mı diye de düşünüyorum.
Korona
zaten dünyayı esir aldı, ağızları kapadı, evlerine hapsetti.
Dünya
ekonomisi dar boğaza girerken, bizim ülkemiz de ekonomi çok iyi demezsen, işler
kötü olur.
İyi
diyeceksin!
Köprüler,
yollar, şehir hastaneleri yapıldı. Müteahhitlere devletin verdiği söze göre
tıkır tıkır paralar ödeniyor. Herkes mutlu.
Daha yeni Gaziantep’de fabrikalar açıldı.
İşsizlik var, deme kardeşim. Ne işsizliği, herkes asgari ücretle de gül gibi
geçiniyor, diyeceksin.
Doğru
haber, dürüst haber. Yanlışların yazılması. Haksızlıkların gün yüzüne
çıkarılması!
Ya
senin başka işin yok mu kardeşim. Sana ne!
Boş
verin yahu boş verin. Sosyal medya’da öyle güzel haberler yayınlanıyor ki,
artık bizim konuları buralara taşımamıza gerek yok.
Bizler hikaye anlatalım. 75 yaş içerisinde neler yaşadık, neler gördük, başımızdan
neler geçti. 33 yıllık Memuriyet hayatımızda da neler yaşadık. Hangi
haksızlıklara uğradık. Onları hikaye gibi anlatalım.
Neden
devletle başım belaya girsin!
Gayet
iyiyiz. Mutluyuz, huzurluyuz. Şirketim kapanmış, gelirim yok olmuş. Ne yapalım.
Devletimiz sağ olsun.
İşte
E Ticaret sitesi kurduk, oradan belki millet kendi sağlığı için alış veriş
yapar da, belki biz de bir ekmek parası kazanırız.
Ülkemin BOR madenini sağlıklı ürünler için kullanan, Kenevir’in tohumundan yağ çıkarıp onu da bağışıklık sistemini destekleyen destek ürün olarak yapan şirketin ürünlerini satabilirsek, hem ülkemizin milli değerlerine faydamız olur, hem de belki kendimize.
Bor ve Kenevir'i Devlette destekliyor. Biz de Devletin desteklediği iki ürüne sahip çıkmaya çalışıyoruz. Kötü mü yapıyoruz?
(Link:
https://borlu.medirevo.com.tr/)
Gerçi,
artık kimse sağlığı için de para harcamıyor. Paraları yok da mı harcamıyorlar, yoksa yarın sıkıntı içerisine düşeriz, paraya ihtiyacım olur, diye mi harcamıyorlar, bilemiyorum.
İş
var, hadi sen de gel bize katıl, para kazan diyoruz.
Yok
ya, ne işim var, ben rahatım. Benim işe de para ya da ihtiyacım yok, diyen de o kadar çok ki, ben de şaşırıyorum.
Demek
ki, bu millette halen para da var, işsizlik te yok.
Sen
şimdi Halk TV. olarak kalk. İşsizlik artıyor, ekonomi batıyor, içeride,
dışarıda itibarımız kalmadı, demokrasi yok oldu, hukuk çöktü, diye haberler
yap.
Yapma
kardeşim yapma!
Hayret
ki ne hayret, bir de RTÜK’ün verdiği cezaya bakalım. “Söz
konusu yayının, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve bağımsızlığına,
devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve
inkılaplarına aykırı olamaz’ hükmünü ihlal etiğinin sabit görüldüğü
kaydedilen açılamada, “Halk TV’ye, 5 gün ekranı karartma cezası verilmiş. Devam edersen, TV yi de
kapatırım diye de ikazı yapılmış durumda.
Valla aşk olsun, yani böyle şey olur mu, böyle ceza verilir mi, demeyin, bize de hiç ifade alınmadan, benim görüşüm alınmadan, aniden şifrem 6 ay kapatıldı. Böylece Gümrüklerde iş takip edebilme hakkım elimden alındı. Daha önce bir yıl, şimdi 6 ay. Şirket kapandı, mükellef çekti gitti. Elemanlar dağıldı. Dertlerle uğraşmak bana kaldı. Bana idari cezayı verenler maaşlarını alıyorlar, onların umurunda mı sen batmışsın, şirket kapanmış, borçlar yükselmiş. Sürünmeye devam et, kimsenin umurunda olmaz.
Olmaz kardeşim, olmaz. Haber bile vermezler. Suçlu olup olmadığını bile araştırmazlar.
Neyse
gene de Halk TV. Ye de geçmiş olsun diyelim. İnşallah daha büyük cezalar
arkadan gelmez.
Herkes ekmek parası derdinde.
Aç kalmamak, kimseye muhtaç olmadan yaşama mücadelesinde.
Çoğumuzun arkasında dayısı yok.
Üç beş yönetim kuruluna atanıp, her yerden para alamıyoruz.
Maaşlarımız yüksek değil.
Müşteri de Korona yüzünden kayboldu.
Olsun be, gene de Devletimiz sağ olsun.
Arkamızda Dev gibi devletimiz var. Nasıl olsa, o bir çare bulur.
Biz 75 yaşından sonra çare bulacak değiliz ya.
Zamanında görevimizi yaptık. Devletimize zarar vermeden, hak ve hukuk içerisinde, karşımıza gelen mükellefi sen şu düşünce desin, sen şu partidensin, senin gözünün üstünde kaşın var, demedik, herkese eşit muamele ettik. Rüşvet yemedik, haksız kazanç elde etmedik. Görevi tamamladık. Ş imdi de hem Korona ile boğuşuyoruz, hem de aç kalmamak için E ticaret mağazamıza müşteri arıyoruz.
Olsun be, olsun.
Buna da şükürler. En önemlisi sağlık.
Bu günler de gelir geçer.
Hiç bir şey baki değildir.
Herkese
hayırlı gelecekler, mutlu yarınlar dilerim.
İnşallah
her şey güzel olur.
27.09.2020
Zekeriya
TÜMER
NOT:
BELKİ YAZIYI OKUDUKTAN SONRA MERAK EDİP, HANGİ ONLEİN SATIŞ(E TİCARET MAĞAZAN)
VAR DİYE MERAK EDENİNİZ OLABİLİR.
EH
BELKİ MAĞAZAYI ZİYARET EDİP ÜRÜNLERE ŞÖYLE BİR BAKABİLİRSİNİZ. ALMAK İSTEYEN
ALIR, ALMAK İSTEMEYEN ALMAZ. ALANA DA TEŞEKKÜRLER, ALMAYANA DA TEŞEKKÜRLER.