2015 YILI;
ÜLKEMİZ İÇİN HAYIR MI, ŞER Mİ OLACAK?
ÜLKEMİZ İÇİN HAYIR MI, ŞER Mİ OLACAK?
Buna ben pek
inanamıyorum, sizler inanıyor musunuz?
70 yıllık
ömrümün geçen günlerini düşündüğümde, her yıl aynı umutla dileklerin
dilendiğini gördüm.
Ülkemin huzur ve
güven ortamında, kalkınmış, ileri gitmiş, işsizliğin ve ekonominin yükseldiği,
memurun, işçinin, emeklinin rahat bir hayat yaşadığını hayal ettik durduk.
Gelen gideni
aratırmış, derler.
Her başa, yani
iktidara gelenler gidenleri arattı.
Hele ki şu an
iktidarda bulunan parti bence çok daha gidenleri arattı gibi.
Elbette güzel
şeyler olmadı mı?
Oldu.
Oldu.
Büyükşehirlerde
Metroların yapılması, yolların ve hava alanlarının yapılması, ulaşımı
kolaylaştırdı.
Ancak, en büyük
yanlışlıklar, rejimle, Atatürk ilkeleriyle, ülkeyi ileri değil geriye götürecek
düşünce de olanların ortaya çıkması ile toplumda rahatsızlıklar baş gösterdi.
Yolların, hava
alanların yapılması kalkınma demek değildir.
Üretim artmalı,
yatırımlar Fabrikalara yönelmeli, ülkenin yer altı ve yer üstü iyi
değerlendirilmelidir.
Bir sürü
madenlerimiz yer altında dururken, denizlerimiz, göllerimiz, akarsularımız
kirlenirken, ormanlarımız yok olurken, dış borç devamlı yükselirken, üretim
azalır, tüketim artarken, devletin kasasında para azalırken, kalkınmaktan söz
edilemez.
Şu an seçimlere
5 ay gibi kısa bir zaman kaldı. AK Parti dışında ki tüm partiler İktidardan
gitmesi için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ve hükümete saldırıyorlar.
Onlar ise
iktidarı kaybetmemek için her türlü tedbiri almaya çalışıyorlar. Herkes kendine
göre haklı.
Kim başarılı
olacak, zaman içerisinde göreceğiz.
Bence muhalefet
partileri bu çalışmaları ile başarılı olamazlar. CHP ve MHP den oy kayıpları
söz konusu. Nedeni ise yeni partilerin kurulması.
Bugüne kadar
aklınız nerede idi diye sormak gerek.
AK Parti kısa
dönemde iktidar olmuş değil. 13 yıllık bir iktidar dönemi yaşanıyor. Niyetler
ilk günden belli idi. Şimdi mi aklınız başınıza geldi de, AK Partiden kurtulmak
için çırpınıyorsunuz?
Bu ayrışmalar ve
bölünmeler, kimse hiç merak etmesin, AK
Partinin işine yarayacaktır.
Tayyip
Erdoğan’la bu kafa ile baş edemezsiniz.
Paralel Yapı
denilen Gülen ve taraftarlarını zayıflatma ve sindirme politikası, gerçek mi
yoksa danışıklı dövüş mü diye de düşünmek gerek!
Gülen’i bu denli
büyüten ve söz sahibi yapan sadece AK Parti değildir.
Geçmişe baktığımızda ve incelediğimizde, Kenan
Evren dâhil Ecevit’in de destek verdiğini görürüz.
Yurtdışındaki
okullar da süper zeki öğrenciler yetiştirildi. Onlar devletin en üst
mercilerine yerleştirildi. Netice malum. Amacı ne idi Gülen ve taraftarlarının.
İslam Cumhuriyeti Devleti kurmak mı acaba?
Bugün AK
Parti’nin gerçek amacı ne?
2023 de Türkiye
Cumhuriyeti Devleti isim mi değiştirecek?
Bazı kişiler
ortaya çıkıyor, İslam dini adına, akıl ve mantığın almadığı sözler ediyorlar.
Birisi kalkıyor, Atatürk’ün tüm heykellerini kıracağız, istersek Anıtkabiri
bile yıkarız diye söz edebiliyor.
Türk Bayrağı
yakılıp yırtılıyor, Türklükle ilgili çok şey yasaklanıyor.
Bunlar 2015 de
daha da şiddetlenecek gibi.
En önemlisi de
açılım uğruna Öcalan’a hürriyetinin verilmesi düşüncesi.
Şehitlerimizin
kemikleri sızlayacak.
Türk milleti
ikinci sınıf vatandaş oldu.
Kökü ve özü Türk olanlar devlet kademelerinde
üst görevlerde pek yok.
Yani kısaca,
bizlere huzur yok. 2015 yılı da pek hayırlara vesile olmayacak gibi gözüküyor.
İç ve dış
düşmanların amaçlarının ne olduğunu bilip ona göre tedbirini alamayan iktidar
ve halk çok sıkıntılı günler yaşar.
En güvendiğimiz
Türk Silahlı Kuvvetleri idi. Ordunun durumu belli. Güvenlik Kurulu
Toplantısında Cumhurbaşkanının arkasında duran Atatürk Portresi kaldırılmış,
neden kaldırıldı, o resimden kim rahatsız oldu, sebebi nedir? Oraya toplantıya
giren paşalardan biri sordu mu acaba?
Ben helal olsun
diyorum Tayyip Erdoğan’a, herkesi susturdu, kendisine tabi kıldı, kimsenin ses
çıkarmasına müsaade etmiyor. Korkanlar korkmayanlardan daha çok. Helal olsun
demeyeceksin de ne diyeceksin.
Anayasa dâhil,
hiçbir hukuk’u, tanımayan, hiçbir şeyden korkmayan, her şey benim emrimde
olacak, ben ne dersem onu yapacaksınız, benim ordum, benim polisim, benim
savcım, benim hâkimim, benim Valim, Yargıtay da, Danıştay da tüm devlet
kurumları benim. Türkiye Cumhuriyeti’nin her şeyi benim diyen kişiye helal
olsun demekten başka söz kalmıyor.
Ne diyor
Cumhurbaşkanı, beni halk seçti, siz seçmediniz, ben hesabımı halka veririm,
diyor.
Eee halkta
seviyor ve oyunu veriyor.
Ne yapacaksın?
Ne yapacaksın?
Bir de AK Saray
var. Bence çok güzel bir bina yapıldı. Elbette orası devletin malı. Eeee
devletimiz kalkınmış refah ülkesi ya, öyle binalar yapılmalı. Bütün devlet
kurumları da lüks binalara taşındı. Ne var bunda. Son model arabalar devlet
erkânının altında. Zengin devlet böyle gösterişli olur! Kalkınmış, refah düzeyi
yükselmiş, herkesin karnı tok, sırtı pek, halk rahat ve huzur içerisinde, lüks
arabalara binmesin mi devlete hizmet edenler? Binsinler. Kınamayın, ayıp
demeyin. Para çok ye ye bitmez bu devletin parası. Rahmetli Özal ne demişti?
Benim memurum işini bilir, demişti. Bırakın bilsinler.
Ben AK sarayın
adının şöyle olmasını öneriyorum.
Atatürk
Orman Çiftliği Cumhurbaşkanı Köşkü.
Bu isim daha
yakışmaz mı? Ne diyorsunuz?
Atatürkçü,
laik, demokrat düşüncede olanlar birleşmezlerse, 100 ü geçen partiler
yetmiyormuş gibi halen yeni partiler kurulursa, üstelik bunlar bir araya da
gelmezlerse, 2015 seçimlerinde gene bizler AK Parti yönetiminin emrinde
olacağız demektir. Ülke nereye gider, ne olur, kalkınır mıyız, bölünür müyüz,
onu da zamanla göreceğiz.
Gene
de 2015 in hakkımızda hayırlı olması dileğimizdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder