TÜMER
DİYOR Kİ:
YALAN SÖYLEYENLERİN DE BURNU UZASA NE İYİ OLURDU!
Sevgili okurlar, ülkem dahil olmak üzere, dünya üzerinde
yaşayan insanların çoğu dünyalarını yalan üzerine kurmuş bulunmaktalar.
Devamlı yalan söyleyerek, hem çıkarlarını koruyorlar, hem
de başkalarını kandırarak hak ve hukuklarını gasp ediyorlar.
Hemen hemen bütün dinlerde yalan söylemek hoş karşılanmaz
ve günah sayılır.
Bakın buraya Kuran-ı Kerim’den iki ayet aldım, ne diyor:
“Bakara Suresi, 10. Ayet. “Kalplerinde hastalık vardır.
Allah’da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı,
onlar için acı bir azap vardır. “
Aff Suresi, 2. Ayet. “Ey iman edenler, yapmayacağınız
şeyi neden söylersiniz?”
Bakara Suresi 10. Ayeti, yalan söyleyenlerin kalplerinin
hasta olduğunu, onların zaten iyi insan olmadıklarından hastalıklarını da Allah’ın
arttırdığını söylemek istiyor. Bunlar nifak tohumları eken, insanlara zarar
veren kişiler olduklarından dolayı da onları öbür tarafta acı bir azap
bekliyor, diye de uyarıyor.
Aff Suresi 2. Ayeti ise: İman eden kişiler, sizler neden
yapamayacağınız veya yapmayacağınız şey konusunda karşınızdakine yalan
söyleyerek ona ümit veriyorsunuz, neden onu kandırıyorsunuz. Bunun vebali,
günahı çok, bana geldiğinizde bunun hesabını size soracam, diye uyarıyor bence.
Yalan söylemek mubah mı?
Bizleri yönetenler, yani Devlet kademelerinde görev
alanlar bulundukları mevki de yalan söylerler ise, topluma yanlış bilgi verirler ise, toplum
daha büyük yara almaz mı?
İnsanların devlete karşı güvenleri azalmaz mı? İnançları
sarsılmaz mı?
Arkadaş arkadaşa, kadın kocasına, koca karısına,
anne-baba çocuklarına, çocuklar anne ve babalarına, yani herkes birbirine yalan
söyleyerek iş yapmaya, birbirlerini kandırmaya kalkarlar ise, o toplum sağlıklı
bir toplum olur mu Allah aşkına?
Yalan yere iftiralar atarak insanları hapislerde
çürütmek, yalanlar söyleyerek insanları aşından, işinden etmek. Yalanlarla
başkalarının haklarını gasp ederek,
kendilerine çıkar sağlamak, bunlar hele ki Müslüman bir toplum için helal mi,
haram mı? Müslüman toplumlara da yakışıyor mu?
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Okullar açılıyor. Düşünüyorum. Az çok biz de eğitimden
anlıyoruz. O minicik yavrular ağızlarında maske ile, oksijen alamayacaklar,
taptaze ciğerleri soludukları nefesi tekrar alarak, kirlenecek. Sonunda nefes
darlığı hastası olma ihtimalleri yok mudur sizce?
Peki çocuklardan birinde virüs var ise, o çocuk sıralara,
kapılara, önüne gelen her yere ellerini sürdüğünde virüs oralara bulaşmayacak
mı? O bulaşan virüsü başka çocuklar elleri ile taşıyarak evlerine
getirmeyecekler mi? Evdeki yaşlı büyüklerine bulaştırmayacaklarını kim garanti
edebilir?
Önümüzdeki günlerde bu Korona başımıza tam bela olacak.
Okullar mutlaka açılmak zorunda, açılmalı da. Devlet daha
da büyük tedbirler almalı. Dersler ikiye, üçe bölünmeli, sınıflar da mesafeler
korunarak, çocuklar maskesiz ders görmeliler.
Çocukların ciğerleri her zaman temiz hava almalı. Bütün
herkese temiz hava lazım. Temiz hava, temiz su, temiz gıdalar. Bağışıklık
sistemi ancak böyle güçlenir.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
“Güzel sanatlarda başarı; bütün inkılapların başarılı
olduğunun en kesin delilidir.” (M.Kemal Atatürk)
Genç ve yetenekli Seramik-Resim Sanatçısı Funda TÜMER’İN (SANAT
VE 21.YÜZYIL) adlı ilk kitabı çıktı.
İçerik olarak, güzel bir yapıt. İyi bir bilgi birikimi yapılmış.
Akıcı bir dil kullanılmış. Bilgiler ve anlatımlar iyi. Tüm Sanatçıların
yararlanabileceği bir eser olmuş. Herkesin okuyarak bilmedikleri bazı konuları
bu kitaptan öğrenebilme imkanları var. Tüm sanata ilgi duyanların alıp
okumalarını tavsiye ederim.
Sanatçı olabilmek, elbette kolay bir şey değildir.
O bir yetenektir. Doğuştan gelen bir yetenek ve
kalıtımsal yansımalar da vardır. Bu doğuştan gelen yetenek çalışma ile çok
ileri safhalara gitmektedir. Zaman içerisinde gelişen ve bilgi ile de donatılan
yetenekler, ileride o insanın çok başarılı olmasına sebep olur.
Her insanın doğuştan bir yeteneği vardır. Önemli olan o
yeteneği dışarı çıkarabilmektir.
Bazı yetenekler kendiliğinden ortaya çıkar, bazılarında
ise dış etken lazım olur. Ya öğretmenleri keşfeder ve çocuktaki yeteneği dışa
çıkarır, ya da anne ve babalar. Mutlaka, çocuklar iyi gözlenmeli, Üzerlerine
büyük baskılar değil, onun neye karşı daha yetenekli olduğu keşfedilerek, o
yönde eğitimini arttırmak önemlidir.
Sanatçı yaratıcı olmalıdır. Sanatçı kendi düşünceleri ile
toplumun düşüncelerini, duygularını, görüşlerini, değişik şekillerdeki eserleri
ile yansıtmalıdır. Bunu başarabilenler başarı trendini yükseltir.
Funda TÜMER benim küçük kızımdır. Çocukluğundan bu yana
sanat üzerine meyli vardı.
Ablası ilk okul dahil, orta, lise ve Üniversiteyi büyük
başarılar ile bitirerek uluslar arası İşletme mezunu olarak, ticari hayata
yönelirken, Funda Sanat üzerine yoğunlaştı.
O da Hacettepe Ünüversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Seramik Ana Sanat Dalı Bölümü’nü başarı ile bitirerek, Ankara’da bir çok çalışmalar yaparak sanat eserlerini sergiledi. Ağırlığını ve çalışmalarını Resim üzerine yoğunlaştırdı. Atları (aslında hayvanları) çok sevdiğinden dolayı Resimlerinin çoğunda Atları kullandı. Değişik bir resim tarzı uyguladı ve başta onu yetiştiren hocaları olmak üzere bir çok değerli Ressamlar'dan ve kişilerden övgü aldı. Yurtdışlarında Küba dahil, Fransa'da Paris'te resimleri sergilendi.
Severek ve isteyerek yapılan her işte başarı yakalanır.
Sabır önemlidir. Sanatçı sabırlı olmalı ve devamlı kendini yenilemelidir.
Torunum Ecesu ise annesinin disiplinli çalışma
prensipleri ile Teyzesinin sanatçı ruhunu üzerinde toplayarak, 12 yaşında
kimsenin aklına gelmeyecek tasarımlar yaparak, hem ekonomi konusunda uzmanlaşmaya,
hem de kendi kendine bazı buluşlar yaparak eserler yaratmaya başladı.
Elbette biz ler de çocuklarımızın başarıları ile hele ki
torunumuzun başarısı ile gurur duyuyoruz. Büyükler küçükleri iyi gözlemlemeli
ve onların başarılı olabilmeleri için sen yapamazsın, sen beceremezsin
dememeli, sen başarırsın, sen becerirsin, diyerek teşvik etmelidir.
Bazı anne ve babalar, çocuklarım başarılı olsun diye,
çocukların hiç istemedikleri eğitimleri zorla aldırarak, çocuğun gerçek
yeteneğini körelterek, onun dışarı çıkmasını engelliyorlar. Bir insan on dalda
başarılı olamaz. Bir dalda başarılı olsun, sonra ikincisi ile o kendisi isterse
uğraşır. Bırakın çocuklar, kendi istediklerini seçsinler ve istedikleri yolda
ilerlesinler. Büyükler ise onlara destek olsunlar.
Sanatçıların ilerlemesi çok ağır olur ve yılların geçmesi
gerekmektedir. Büyük tecrübe ve ustalık kolay elde edilmez.
Yeteneklerini, yılların sana verdiği tecrübelerle
birleştirdiğinde başarı trendi hızla yükselebilir.
Bu hemen hemen her işte böyledir. Tecrübesiz ve bilgisiz
kişileri hele ki Devletin kademelerinde görev almalarını sağlarsan, o devlet
kökünden sarsılır ve yıkılmaya doğru gider.
Funda Tümer’in ilk kitabı olan SANAT VE 21. YÜZYIL
kitabını sanata önem veren ve sanatçı olan herkesin okumasını tavsiye ederim.
Bu kitabın içeriği yazarın 20 yıllık bir tecrübesinin ve olgunluğunun
yansımasıdır.
Çok güzel bir anlatımla, iyi bir araştırma ile sanatçının
fikir ve düşüncelerinin aktarımı olmuş kitap.
Bilhassa Sanata önem verenlerin okuduklarında çok
bilgiler alabilecekleri ve esinlenecekleri ve de yararlanabilecekleri bir
kitap.
Kitabı FA YAYINLARINDAN (fayayınları@gmail.com. 05330462453)
temin etmek mümkündür.
Başarı, başaracağım demekle başlar.
Başarılı olmak, para ile eşit değerde değildir. Her
insanın içerisinde başarılı olabileceği bir yetenek vardır. Önemli olan bu
yeteneğin ortaya çıkarılmasıdır.
Hayatla mücadele eden kazanır.
Yaşam bir savaştır. Savaşta kan vardır, göz yaşı vardır,
acı vardır. Savaşı kazansan bile sevinirken, içinde gene de büyük acılar
vardır. Kazanan da çok şey kaybetmiştir.
Savaşacaksın, mücadele edeceksin. Yıllar su gibi akıp
giderken, seni de Olgunlaştıracak. Tecrübe kazandıracak. Becerilerin artacak.
Yöntemlerin değişecektir.
Yaşamın boyunca tek bir şeye çok dikkat edeceksin.
Sağlığına.
İşte bu çok önemli.
Sağlıklı bir vücut, sağlıklı bir beyin, senin başarılı
olmanda en büyük etken olacaktır.
Funda TÜMER’in adım adım daha da iyi başarılar elde
edeceğinden eminim. Hele ki minik Torunumun: nasıl kızlarım beni geçti iseler,
torunumun hepimizi geçerek daha da başarılı olacağından çok eminim. Yeni nesil
daha bilinçli, daha çok imkana sahip, daha da akıllı.
Funda Tümer dahil, tüm ülkem gençlerinin yılmadan,
usanmadan mücadele etmelerini diler, ileride daha iyi eserler yaratarak topluma
yararlı olmalarını dilerim.
TÜK TOPLUMUNUN
İÇERİSİNDE BULUNDUĞU SIKINTILI GÜNLERDEN BİR AN ÖNCE KURTULMASI DA EN BÜYÜK
DİLEĞİMDİR.
YALANDAN UZAK DURALIM. GERÇEKLERİ KONUŞALIM, SÖYLEYELİM.
KİMSEYİ KANDIRMAYALIM, KANMAYALIM, TOPLUMU DA GERMEYELİM.
08.10.2020
Zekeriya TÜMER
Ulusalhaber1881@gmail.com.