Kılıçdaroğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kılıçdaroğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mart 2023 Pazar

Yeter artık bıktırdınız

 TÜMER DİYOR Kİ:

YETER ARTIK BIKTIRDINIZ

6 Şubat 2023 de doğal afet mi, yoksa birileri tarafından zaten ısınmış, kızarmış, pişmiş, kırılmaya hazır faylardan birisinin son gelişen teknoloji ile kırılması sağlanarak Güneydoğu ilimizde deprem yaratılması mı, binlerce kişinin ölmesi, milyarlarca zarara uğranılması, binlerce evin yıkılması, annelerin babaların evlatsız, evlatların anne ve babasız kalmasına üzülmek dururken, neler konuşuyoruz!

Konuşmaya da başladık.

6 lı Masanın bel kemiklerinden sayılan Akşener'in tam seçime yaklaşıldığı bir anda söyledikleri sözler ile 6 lı masadan ayrılma hareketi. 

Neyse ki 07.03.2023 tarihinde ikna edilerek yeniden 6'lı masaya dönerek, Cumhurbaşkanlığı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçmeleri, ortalığı yumuşattı gibi.

Şimdi yeni bir oluşum ve yeni bir hareket başladı. Millette heyecan da başladı. 6 başkan ile iki Belediye Başkanı eğer Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilirse, Cumhurbaşkanı yardımcıları olacaklar. Devleti hep birlikte yönetecekler. Hayırlısı diyelim. 

Neyse ki, ortalık büyük çalkantılara gebe olmadan, Akşener'in geri dönüşü durumu yumuşattı. Şimdi artık herkes yeni konuları konuşmaya başlayacak. 

Ana acılarımız unutulmamalı. Güneydoğu depremi gerçekten çok büyük bir olay. Ateş düştüğü yeri yakar. Deprem olayı ülkemizde bugüne kadar yaşanan, hatta dünya da yaşanan en büyük felaketlerden birisi. 

Resimlere bakmaya insanın yüreği dayanmıyor. Minik yavruların gözlerindeki acılar, yaşlı dedelerin evlatlarını, torunlarını kaybetmesi ve o acıyı nasıl derinden yaşadığının resmine bile insan bakamıyor. 

Tüm malını, işini servetini ve canlarını kaybeden insanların acıları ile ilgilenmek, onlara yardımcı olabilmek gerekirken, neler konuşulmaya başlandı. 

Duyarsız, duygusuz, bencil, çıkar peşinde koşan bazı ev sahiplerine, nakliyecilere, ürün satanlara ne demek gerekir? Zam üstüne zam yapma yarışındalar. İnsafa gelin beyler insafa. 

Tüm ülkenin psikolojisi bozuldu. Yer yer sarsıntılar başka bölgelerde de halen devam ediyor. Herkes tedirgin. Korku ülkeyi kapladı. Morale ihtiyacı olan insanlarımız, geleceklerinden kuşku içerisine düştüler. 

Bütün bunları bir kenara bırakalım, seçimleri mi düşünelim!

Seçimleri o parti mi, bu parti mi, şu parti mi kazanacak. Cumhurbaşkanı kim olacak. Kılıçdaroğlu'mu kazanır, Tayyip'mi?

Yorumlar peş peşe yapılacak. Kazanır mı, kazanamaz mı, kim kazanır, yok bu kazanamaz, hayır şu olsa daha iyi, yok yok bu aday daha iyi, hadi canım sen bir şey bilmiyorsun, o aday kazanamaz, en iyisi şu aday. İşte önümüzdeki günlerde her yerde, her mekanda bunlar konuşulacak, yazılacak, söylenecek.

Ortalığı birden karıştıran, sonra da durultan İyi Parti Başkanı Meral Akşener Demokratik istekler sonunda, 6 liderden beşinin onay verdiği Kılıçdaroğlu'na kendisi de onay vererek altıda altı oy ile Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı adayı oldu.

Henüz karşısında gerçekten kim olacak o tam belli değil. Recep Tayyip Erdoğan'mı olacak, yoksa bir başkası mı?

Politikayı ve Siyaseti çok iyi bilen Recep Tayyip Erdoğan, öyle kolay kolay pes etmez ve son anda çok değişik bir taktik uygulayabilir. 

Bekleyelim ve görelim. Önümüzdeki günler hararetli geçecek. İnşallah başka depremler olmaz. Ekonomi gittikçe kötüye gitmez.

Ev sahipleri kiraları durduk yerde devamlı yükseltmezler. 

Ülkemizin geleceğinin iyi olması en büyük dileğimizdir.

Birlik ve beraberliğimizi de hiç bir zaman bozmamak gerek. 

07.03.2023

Zekeriya Tümer

ulusalhaber1881@gmail.com. 


7 Şubat 2021 Pazar

Sevgili okurlar, bana gönül koymakta haklısınız.

TÜMER DİYOR Kİ:

Sevgili okurlar, bana gönül koymakta haklısınız.

Bazı okuyucularımdan “Zekeriya bey ne zaman yazınız çıkacak” diye soranlar oluyor.  

Evet. Türkiye'nin gündemi öyle sıcak bir şekilde devam ediyor ki, her dakika, bir yazı yazılabilir.

Yazdığımız ve yol gösterdiğimiz, eksiyi, artıyı söylediğimiz konular hakkında herkes  bildiğini okuyor. 

Bu nedenle de insan yazı yazmak istemiyor.

Bugüne kadar çıkan yasalar günlerce  TV.lerde tartışıldı. 

Uzman kişilerce konular detaylı incelendi. 

Netice!

AKP İktidarı, daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan hem AKP yi ve hem de kendisini iktidarda tutmayı becerdi ve ülkenin en tepesine tek adam olarak oturdu mu? Oturdu.  

Kimsenin sözüne de itibar etmiyor ve benim dediğim olacak, tek çareniz benim dediklerime uymaktır, diyor mu, diyor.  

Şimdi bir de ortağı var ki, ne istiyorsa ona da kabul ettiriyor.

Boğazici olayları henüz ufak olaylar.

İktidarın nimetlerinden istifade edenler kolay kolay bırakırlar mı devletin ellerindeki gücü. 

Bırakmazlar!

Halen halkın bir çok kesimi, alternatif yok ki, Kılıçdaroğlu mu ülkeyi idare edecek? Onun programı bile yok demekte.

Üstelik buyurun, CHP içerisinde Muharrem İnce’nin başını çektiği bir grup İktidar partisinin ekmeğine yağ sürmeye çalışıyor.

Yandaş basını izleyenler Türkiye’nin güllük gülistanlık olduğuna inanıyorlar.

Halk TV. İle Tele 1 ve FOKS TV. gibi yayınları izleyenleriniz ancak gerçekleri öğrenebiliyorlar.

Gazeteler de de yandaş basın, yandaş olmayan basın diye iki ayrı Basın organları yayınlarına devam ediyorlar.

Arada haber sitemizin ana sayfasında iki ayrı grubun çıkardıkları yayınları yayınlıyorum, okuyucu baksın ve farkı görsün diye.

Ben 9 Şubatta 76 yaşına girecem. 

Bizler yorulduk. Hep umutla gelecek günlerimizin iyi olmasını bekledik. 

Olmadı! 

Bundan sonra daha ne kadar bekleyeceğim. 

İnanın gelecek günlerin aydınlık günler olacağından pek emin değilim!

Bu benim düşüncem elbette, başkaları umutlu olabilir. 

Gençler umutlarını yitirmesinler. Atatürk'ün Türk Gençliğine hitabesini iyi ezberlesinler. 

Dünyayı saran Korona virüsü, zaten dünya ekonomisini dar boğaza sokarken, ülkemizin ekonomisini daha da berbat hale getirdi.

Elbette dolar milyoneri olanlar bu ekonomik krizden etkilenmiyorlar.

Ancak, bizim gibi emekli olanlar ve namusları ile halen çalışarak para kazanma peşinde olanlar çok etkileniyor.

Ben 1960 Askeri Darbesini gördüm. Menderes dönemini de hatırlıyorum. İsmet İnönü, Süleyman Demirel Dönemini de yaşadık. Çoban Sülü, gitti geldi, gitti geldi.

12 Mart Muhtırası, 1980 Askeri Darbe. Kenan Evren’in Cumhurbaşkanlığı, Özal dönemi, Tansu Çiller, Mesut Yılmazlar, Erbakanlar, Ecevitler, Türkeşler, bunların hepsinin dönemlerini gördük.

Gerçek devlet adamlarını da gördük. Devlet adamı niteliğini taşımayanları da.

Eh 18 yıldır da Recep Tayyip Erdoğan dönemini yaşıyoruz. İki yıl daha var. 2023 e kadar kimse Recep Tayyip Erdoğan’ı indiremez. Neden mi?

Amerika 2023 e kadar söz vermiş, öyle söylenildiğini zamanında duymuştum.

Ne söyleyeyim, ne yazayım?

Eğer hatalı yönetimler olmasa, her halde biz de Almanya, Japonya vs. gibi kalkınmış refah bir ülke olurduk.

Hollanda kadar bile olamadık. Sebze, meyve ihracında Dünya’da en ön sıralarda.

Biz ise, Tarım ülkesi olmamıza rağmen, her şeyi dışarıdan ithal ediyoruz.

Demek ki şu an bu sıkıntıları yaşıyor isek, bunun mutlaka bir sebebi var. Bu sebebi de halk kendisi bulsun. 

Bizi yönetenler de bulup, daha iyi ekonomik tedbirler alabilir. 

İnanın herkes görevini yapıyor. İnsanlara görev veriliyor, onlar da o görevi yerine getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Görevler verildi ve yapılıyor.

Ben fazla bir şey söylemek istemiyorum. Zira 76 yaşımdan sonra başımın belaya girmesini istemiyorum. Anlayan anlar.

Benim tek liderim var o da Mustafa Kemal Atatürk.

Onun izinde, yolunda, hangi siyasi irade yürürse, hem ülkesine büyük yararı olur, hem de gelecek kuşaklara çok iyi bir ülke bırakır.

Benim şu an siz okuyucularıma söyleyebileceğim sözler bunlar.

İnşallah her şey güzel olur, daha kötü günler yaşamayız. 

08.02.2021

Zekeriya Tümer

Ulusalhaber1881@gmail.com.


8 Ağustos 2020 Cumartesi

GELECEK GÜNLER ÇOK ŞEYLERE GEBE

 TÜMER DİYOR Kİ:

GELECEK GÜNLER 

ÇOK ŞEYLERE GEBE

Sevgili okurlar; Korona, morona, bayram, seyran derken günler sür'atle geçiyor. 

Yakında 30 Ağustos Zafer Bayramı var. 

Biliyorsunuz 15 Temmuz Fetocuların Türkiyeyi ele geçirme hareketlerinin başarılı olamaması da Bayram olarak kutlandı.

Namaz kılmaya açık olan Ayasofya'da büyük tantanalar ile yeniden açıldı ve gündeme oturdu.

CHP Kurultayını yaptı, Kılıçdaroğlu, "beni kimse bundan sonra indiremez," diyerek yeniden Genel Başkan oldu.

Zavallı Muharrem İnce, "siz beni kurultay salonunda nasıl arka sıralara atarsınız" diyerek, şimdi parti kurmak için kolları sıvadı, deniliyor.

Eh, bunlar doğru ise Tayyib'in ekmeğine kaymak sürülmüş olur.

Bahçeli, durmadan bir şeyler yumurtluyor ve Akşener'i yuvaya dönmeye çağırıyor..

Korona denen şeytan, insanların canlarını almaya devam ediyor, edecekte.

65 yaş üstü olanlar bağışıklık sistemlerini kaybediyorlar. Böyle devam ederse, 2021,2022,2023 yıllarını çoğu göremeyecekler. Korona'dan değil, başka hastalıklardan öbür tarafa gidecekler.

Emekli olanların maaşları eridiği gibi, çalışanlarında devamlı eriyor. 

İşsizler zaten aç ve sefil. Çiftçi ve esnaf takımı da gittikçe mağdur duruma düşmekte.

Avrupa'dan  emekli olup, Türkiye'ye yerleşenler çok rahat. Allah devletimize zeval vermesin diye dua ediyorlar. Neden etmesin. Geçen sene 1000 EURO emekli maaşı Türk Parası ile 4 bin TL idi. Bu sene iki katı oldu. 

Geçen sene 3 bin TL emekli maaşı olan Türkiye'deki emeklinin maaşı da 1.500 TL.sına geriledi. Hesap meydanda. Dolar'a ve EURO'yı kıstas olarak alıp hesaplayın.

Sıcaklar bastırdıkça bastırıyor. Daha da artacak. Hele ki gelecek günlerde Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarında siyasi sıcaklıklar ülkem insanını daha da terletecek.

Ülkem insanı bağışıklık sisteminizi güçlendirin. Bunun için ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın. Yoksa işler kötü. Bu denli bunalımlar, sıkıntılar içerisinde Yaşam gittikçe dayanılmaz bir hal alacak.

Dünya'ya kurulan tuzak, zaten bozulan ekonomimizi daha da bozdu. Her ne kadar Devleti idare edenler pembe tablolar çizmeye devam ediyorlarsa da, resmi rakamlarda ve de asıl ülkem insanının, pazarda, çarşıda alışveriş yaptıklarında yaşadıkları pahalılık ise meydanda. 

Elbette bir azınlık kitle var ki, onların durumu kıyak. 3-5 yerden maaş almaktalar. Bazı avantajlı yerlerde yüksek maaşla çalışmaktalar, torpille iş almaktalar, köşede dolarları ve altınları var. Enflasyon onlara dokunmaz tabii, ama bize dokunuyor. 

İşin kötüsü emekli olanlar, ek işler yapıyordu, şimdi onu da yapamıyorlar. Evde hapis hayatı yaşayarak hem gelirlerinden oldular, hem de sağlıkları gittikçe bozuluyor.

Sabret gönül, elbet bir gün sana da güneş doğacaktır, desem sabreder misiniz?

Sevgili okurlar, yazacak, söyleyecek çok söz var da, yazamıyoruz, söyleyemiyoruz. Bundan sonra yeni çıkan kanunlar nedeniyle, yazmak ta, konuşmak ta, zorlaşacak. Eleştirmek yok, hakkını savunmak yok. 

Geçmişi deşmek, anlatmak yok. Sosyal medyada küfretmek, kişilerin özellerine girmek yok. 

Bak ben de bunlara karşıyım. Küfretmek, hakaretvari sözler söylemek, kişilerin özelini ifşa etmek, bence de hiç hoş değil, ben de buna karşıyım. 

İnsanların zaten ahlakları gittikçe bozuluyor. Hiç olmazsa bu tedbirler alınmalı ve ahlaklı, faziletli bir toplum olabilmenin yolları aranmalıdır. 

Korona zaten çok kişinin sinirlerini alt üst etti. Bir de geçim zorluğu üstüne eklenince, insanlarda ne sinir kaldı, ne de sabır.

Şu an Dünya'yı Şeytanlar idare etmeye başladılar. Şeytanı başka yerde aramayın. İnsanlığa, topluma, ülkeye, doğaya, zarar vererek, kötülükler peşinde koşan insan şeytanın ta kendisidir. 

GENE DE HALİMİZE ŞÜKREDELİM, BETERİN BETERİ VARDIR DİYEREK SABREDELİM.

DÜNYANIN KAHRINI SİZ ÇEKENE KADAR , BIRAKIN DÜNYA SİZİN KAHRINIZI ÇEKSİN.

HER GECENİN BİR SABAHI VARDIR, HER KARANLIĞIN BİR AYDINLIĞI VARDIR. 

DÜNYAYI HAKİMİYETİ ALTINA ALMIŞ OLAN ŞEYTANLARA KARŞI DİRENELİM, MAĞLUP OLMAYALIM,  ALLAH'TAN YARDIM İSTEYELİM. 

EN ÖNEMLİSİ DE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZ İLE AKIL SAĞLIĞIMIZ. 

08.08.2020

NOT: E Ticaret mağazamızdan BOR ve KENEVİR'li tamamen doğal, sağlıklı, yasal izinleri alınmış BOR VE KENEVİR mucizesi ürünler alarak bize destek olabilirler.

Ürünleri temin edebileceğiniz Link: https://borlu.medirevo.com.tr/

Zekeriya Tümer

ulusalhaber1881@gmail.com