TÜMER DİYOR Kİ:
Sevgili
okurlar, bana gönül koymakta haklısınız.
Bazı
okuyucularımdan “Zekeriya bey ne zaman yazınız çıkacak” diye soranlar oluyor.
Evet. Türkiye'nin gündemi öyle sıcak bir şekilde devam ediyor ki, her dakika, bir
yazı yazılabilir.
Yazdığımız ve yol gösterdiğimiz, eksiyi, artıyı söylediğimiz konular hakkında herkes bildiğini okuyor.
Bu nedenle de insan yazı yazmak istemiyor.
Bugüne kadar çıkan yasalar günlerce TV.lerde tartışıldı.
Uzman kişilerce konular detaylı incelendi.
Netice!
AKP İktidarı, daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan hem AKP yi ve hem de kendisini iktidarda tutmayı becerdi ve ülkenin en tepesine tek adam olarak oturdu mu? Oturdu.
Kimsenin sözüne de itibar etmiyor ve benim dediğim olacak, tek çareniz benim dediklerime uymaktır, diyor mu, diyor.
Şimdi
bir de ortağı var ki, ne istiyorsa ona da kabul ettiriyor.
Boğazici
olayları henüz ufak olaylar.
İktidarın nimetlerinden istifade edenler kolay kolay bırakırlar mı devletin ellerindeki gücü.
Bırakmazlar!
Halen
halkın bir çok kesimi, alternatif yok ki, Kılıçdaroğlu mu ülkeyi idare edecek?
Onun programı bile yok demekte.
Üstelik
buyurun, CHP içerisinde Muharrem İnce’nin başını çektiği bir grup İktidar
partisinin ekmeğine yağ sürmeye çalışıyor.
Yandaş
basını izleyenler Türkiye’nin güllük gülistanlık olduğuna inanıyorlar.
Halk
TV. İle Tele 1 ve FOKS TV. gibi yayınları izleyenleriniz ancak gerçekleri
öğrenebiliyorlar.
Gazeteler
de de yandaş basın, yandaş olmayan basın diye iki ayrı Basın organları
yayınlarına devam ediyorlar.
Arada
haber sitemizin ana sayfasında iki ayrı grubun çıkardıkları yayınları
yayınlıyorum, okuyucu baksın ve farkı görsün diye.
Ben 9 Şubatta 76 yaşına girecem.
Bizler yorulduk. Hep umutla gelecek günlerimizin iyi olmasını bekledik.
Olmadı!
Bundan sonra daha ne kadar bekleyeceğim.
İnanın gelecek günlerin aydınlık günler
olacağından pek emin değilim!
Bu benim düşüncem elbette, başkaları umutlu olabilir.
Gençler umutlarını yitirmesinler. Atatürk'ün Türk Gençliğine hitabesini iyi ezberlesinler.
Dünyayı
saran Korona virüsü, zaten dünya ekonomisini dar boğaza sokarken, ülkemizin
ekonomisini daha da berbat hale getirdi.
Elbette
dolar milyoneri olanlar bu ekonomik krizden etkilenmiyorlar.
Ancak,
bizim gibi emekli olanlar ve namusları ile halen çalışarak para kazanma peşinde
olanlar çok etkileniyor.
Ben
1960 Askeri Darbesini gördüm. Menderes dönemini de hatırlıyorum. İsmet İnönü, Süleyman
Demirel Dönemini de yaşadık. Çoban Sülü, gitti geldi, gitti geldi.
12
Mart Muhtırası, 1980 Askeri Darbe. Kenan Evren’in Cumhurbaşkanlığı, Özal
dönemi, Tansu Çiller, Mesut Yılmazlar, Erbakanlar, Ecevitler, Türkeşler,
bunların hepsinin dönemlerini gördük.
Gerçek
devlet adamlarını da gördük. Devlet adamı niteliğini taşımayanları da.
Eh
18 yıldır da Recep Tayyip Erdoğan dönemini yaşıyoruz. İki yıl daha var. 2023 e
kadar kimse Recep Tayyip Erdoğan’ı indiremez. Neden mi?
Amerika
2023 e kadar söz vermiş, öyle söylenildiğini zamanında duymuştum.
Ne
söyleyeyim, ne yazayım?
Eğer
hatalı yönetimler olmasa, her halde biz de Almanya, Japonya vs. gibi kalkınmış
refah bir ülke olurduk.
Hollanda
kadar bile olamadık. Sebze, meyve ihracında Dünya’da en ön sıralarda.
Biz
ise, Tarım ülkesi olmamıza rağmen, her şeyi dışarıdan ithal ediyoruz.
Demek ki şu an bu sıkıntıları yaşıyor isek, bunun mutlaka bir sebebi var. Bu sebebi de halk kendisi bulsun.
Bizi yönetenler de bulup, daha iyi ekonomik tedbirler alabilir.
İnanın
herkes görevini yapıyor. İnsanlara görev veriliyor, onlar da o görevi yerine
getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Görevler
verildi ve yapılıyor.
Ben
fazla bir şey söylemek istemiyorum. Zira 76 yaşımdan sonra başımın belaya
girmesini istemiyorum. Anlayan anlar.
Benim
tek liderim var o da Mustafa Kemal Atatürk.
Onun
izinde, yolunda, hangi siyasi irade yürürse, hem ülkesine büyük yararı olur,
hem de gelecek kuşaklara çok iyi bir ülke bırakır.
Benim
şu an siz okuyucularıma söyleyebileceğim sözler bunlar.
İnşallah her şey güzel olur, daha kötü günler yaşamayız.
08.02.2021
Zekeriya
Tümer
Ulusalhaber1881@gmail.com.