"TÜMER DİYOR Kİ !...." ulusal haber & ulusal ajans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
"TÜMER DİYOR Kİ !...." ulusal haber & ulusal ajans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Aralık 2016 Pazartesi

2016 YILININ SON GÜNLERİ YAŞANIRKEN…

TÜMER DİYOR Kİ:
2016 YILI'NIN SON GÜNLERİ YAŞANIRKEN…
"Son üç aydır bizim de hayatımızda bazı iniş ve çıkışlar yaşandı." 
Sevgili okurlar, insanların hayatlarında inişler ve çıkışlar yaşanır. Son üç aydır bizim de hayatımızda bazı iniş ve çıkışlar yaşandı. Bu nedenle de yazmak istediğimiz birçok konuyu yazamadık.
Ülkenin içerisinde bulunduğu durum bizim durumumuzdan daha da karmaşık bir halde.
2015 yılı sıkıntılı geçecek, 2016 yılı 2015 i aratacak demiştik. Öyle de oldu. 2017 yılı ise her iki geçen yılı çok ama çok daha aratacak.
2016 yılının son günleri yaşanırken, 10 Aralık’ta İstanbul’da meydana gelen bombalı saldırıda birçok Polisimiz ve sivil vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Kanlı terör ellerini bir türlü üzerimizden çekmiyor. Ölenlere rahmet, geride kalanlara da sabırlar ve başsağlığı dileriz.
15 Temmuz’da yapılan uyduruk darbe girişimi nedeniyle ülkemiz tam bir kaos ortamına sürüklendi. Feto’cu olanlar veya kıyısından geçenler, geçmeyenler tutuklandı. Binlerce kişi haklı veya haksız mağduriyet yaşamaktalar. Bunların sıkıntıları elbette yaşanacaktır.
15 Temmuz olayı affedilecek bir olay değildir. Ülkemize çok büyük zarar vermiştir. Vermeye de devam edecektir. 15 Temmuz olayına bilerek karışanların veballeri çok büyüktür. Onların affedilecek tarafları yoktur. Cezalandırılmalıdırlar. Bu olayı planlayan ve uygulamaya teşebbüs edenler kesinlikle affedilmezler.
Feto terör örgütü olarak adlandırılan ve bugüne kadar bu terör örgütünü besleyip büyütenler de mutlaka hesap vermelidirler. Zamanında kürsülere çıkarak Fettullah Gülen hocaya laf söyletme yenler, öve öve bitiremeyenler, aldatıldık, kandırıldık deyip kurtulamazlar.
Dolar ile oynayan ve ülkenin ekonomisine darbe vurmaya çalışan dış güçlerin yanında, içeride de bazı güçler mutlaka vardır. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşa seslenerek, dolar bozdurmaları, altına yönelmeleri çağrısı güzel de, vatandaşın hangilerinde dolarlar var. Bizim valla bir dolarımız bile yok. Dolar zengini olanların bozdurmaları gerek.Vatandaşın boz duracağı üç beş dolar ekonomiyi düze çıkarmaya yetmez. Kısa sürede biter ve dolar yeniden fırlar. Daha kalıcı ve tutarlı tedbirler alınmalıdır. Bu da iktidar Hükümetinin görevidir. Halkın kemer sıkacak beli çok inceldi, beli kalın olanlar kemerlerini sıkmalıdırlar.
Lozan bir türlü gündemden düşmüyor. Çok merak ediyorum, Lozan da kaybedildi denen 12 ada Osmanlı döneminde kaybedilmişti. Peki şu an Yunanistan’ın göz göre göre aldığı 18 ada nasıl kaybedildi?. Neden kimsenin sesi çıkmıyor?
 Başbakan Tansu Çiller zamanında ufacık bir kayalığa Yunan bayrağı çekildi diye, Kardak krizi patladı ve bizim komandolar giderek, orayı Yunanistan’dan almışlar, Türk Bayrağını dikmişlerdi.
 Şu an kaybedilen 18 ada için neden ses çıkmıyor? Bu durum çok önemli değil mi? 
Toprak kaybediyoruz, hem de savaşmadan, barış hüküm sürerken. Kıbrıs’ta kaybedilmek üzere.
Bu topraklarımız kıymetli değil mi yoksa?
Askerimiz Suriye içerilerine girdi. Orada resmen savaşıyor. Bu durumun sonucu da inşallah ülkemize çok zarar vermez. Ortadoğu’da 3.Dünya harbinin çıkmasına inşallah biz sebep olmayız.
Sevgili okurlar, yeni yıla girerken hepimiz, gelecek yılın mutlu ve huzur dolu günler getirmesini isteriz. Yılbaşı çekilişi için alınan biletler hayallerimizi süsler. İstanbul’da Nimet Abla’nın milli piyango gişesinin önünde uzun kuyruklar oluşmakta, Ankara’da da Kızılay’da Haydar’ın önünde uzun kuyruklar oluşmakta. Umut, ya çıkarsa! Nimet abla ve Haydar bir kat daha zengin olurken, sıraya girip bilet alan vatandaşta rüyasında zenginliğin tadını çıkarır herhalde!
Umut, umut hep umut, gıdamız oldu simit. Halk bu halde iken kalkıp nasıl dolar bozdursun, bunu da düşünmek gerek.
2017 yılında Anayasa değişikliği, Partili Cumhurbaşkanlığı olayı, ülkeyi gerdikçe gerecek.
Siyaset kargaşası devam ederken, ülkenin bir çok değeri yitirilmekte, kimsenin umurunda değil.
Ahlaklı bir toplum olabilmek için çaba harcayacağımıza, ahlaksız ve duyarsız bir toplum olma yolunda da hızla ilerlediğimizi, maalesef yaşamaya başladık. Sözünde durmayan, birbirini kandıran, yalan söyleyen, kendi çıkarı için başkasına her türlü hileyi yapan, saygısız bir toplum olma yolunda da hızla ilerliyoruz.
Ülkenin selameti için tek yol var, çok acele Milli Mutabakat Hükümetinin kurulması ve en önemli yol da Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde gitmektir. Türk Milletinin geleceği, Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği politikayı uygulamak ve onun izlediği yolu izlemektir.
Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmanın ve birlik-beraberlik içerisinde ülkenin kalkınması için çaba harcamak zorunda olduğumuzu, bizi idare edenler ve siyasilerimiz dâhil herkesin bilmesi gerektiğine inanmaktayız.
Yerli Malı yurdun malı, her Türk bunu kullanmalıdır.
Yabancı malların sevdasından vazgeçelim.
12.12.2016
Zekeriya Tümer

2 Mayıs 2016 Pazartesi

KARŞI DEVRİM Mİ YAPILMAK İSTENİYOR?.., Zekeriya TÜMER, Ulusal Haber & Ulusal Ajans, "TÜMER DİYOR Kİ !...."

TÜMER DİYOR Kİ:
KARŞI DEVRİM Mİ YAPILMAK İSTENİYOR?
Cumhuriyete bu denli düşmanlık besleyenler, hangi devirde doğmuşlar çok merak ediyorum!
Mustafa Kemal Atatürk’ün yapmış olduğu Devrim hareketini yok etmek isteyenler karşı devrim mi yapmak istiyorlar.
Yeni Şafak Gazetesi’nin yazarı ve AKP ye yakınlığı ile bilinen İbrahim Karagül yazdığı köşe yazısında “DEVRİM VE ‘KARŞI DEVRİM’: KİM KİMİ TASFİYE DECEK” diye görüşlerini yazmış.
Emperyalist güçlerin Türkiye devleti üzerinde oynadıkları oyunları, paralel yapıcılarla beraber Karşı Devrim yaparak devrim’i savunanları tasfiye etmek istedikleri imasında bulunmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk çocukluk, gençlik ve Subaylık dönemlerinde Osmanlı’nın sonunun yaklaştığını hissetmiş ve yok olmaya mahkûm olan Osmanlı’nın yerine yeni bir Türk devletinin kurulmasını düşünmüştür.
Halkı bilinçlendirmiş, güven vermiş, etrafındaki düşmanları tek tek bertaraf ederek,  23 Nisan 1920 de Ankara’da büyük Millet Meclisini açmıştır. Adı üstünde Büyük Milletin Meclisi. Bu Meclisin uzantısı olan şu an ki meclis maalesef Büyüklüğünün üzerine gölge düşürmüştür. Terörü ve şehitleri bahane ederek Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın vereceği 23 Nisan resepsiyonu iptal etmiştir. Bunlar bahanedir.  Yapılmak isteneni açık ve seçik halka söyleseler çok daha iyi olacaktır.
TBMM’si Başkanı İsmail Kahraman açıkça fikrini söyledi.
Anayasa’dan laiklik kelimesi kalkmalı imiş. Kahramanca laf. Bu sözü söylemesi için, mutlaka birileri tarafından emir verilmiştir. Bunlar yoklamalardır. Bakalım tepki ne olacak, yoksa millet bunu yutacak mı?
Yutmaz İsmail Kahraman, yutmaz. Laikliğin içeriğinin ne demek olduğunu iyi kavrasa idin, zaten bu sözü söylemezdin. Bak Mustafa Kemal Atatürk Laiklik hususunda kısa ve öz ne demiş:
“Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir.” Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK (1930)
Birde bak Kahraman Atatürk ne demiş, bu da çok önemli bir söz. Mecliste başkanlık yaptığı bir sırada Mustafa Kemal, Meclisin tanınmış din âlimlerinden bir vatandaş kürsüye gelmiş ve alaycı bir tavırla “Arkadaşlar bir laikliktir gidiyor. Affedersiniz ben bu laikliğin manasını anlamıyorum, nedir bu laiklik? Diye söze başlarken, riyaset makamında bulunan Mustafa Kemal Paşa dayanamamış, oturduğu yerden elini kürsüye vurarak, “Adam olmaktır Hocam, adam olmak!”diyerek hoca efendinin sualini cevaplandırmıştır
(Kılıç Ali'nin Anıları, sf.562) 
Anlayabildin mi Kahraman. Boş sözlerle ortalığı karıştırmaktan vazgeç de Meclisi kavgasız yönetmeye çalışsan çok daha iyi olur.
***
Bir de hiç akıllarda olmayan “Kut’ül Amare” zaferi kutlandı. Neymiş efendim, bundan bir asır önce 29 Nisan 1916 tarihinde Arabistan çöllerinde İngilizleri mağlup etmişiz.
 Yaa, mağlup oldular da ne oldu. Kısa zamanda gene hâkim oldular. Sen asıl bu ülkenin topraklarının işgal edilmesinden sonraki zaferleri kutla. Osmanlı yok oldu, yep yeni bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu. Şimdi sizler bu Cumhuriyetin nimetlerinden istifade ediyorsunuz.
Sen kutlanması gereken Milli Bayramlarımızı kutlama, Unutulan Zafer, diye Kut’ül Amare, başarısını kutla. Olacak şey mi bu?
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Unutulan Zafer: Kut’ül Amâre” adlı programda yaptığı konuşmada, “Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. “ demiş. Doğru söylemiş.
Türkün tarihi binlerce yıl evveline dayanır. Bazı tarihçiler 5 bin, bazıları ise 15 bine dayandığını söylerler. Bazıları da 1071 Malazgirt savaşından başlatırlar.
Burada ki husus, yepyeni bir Türk Cumhuriyeti devletinin kurulmasının başlangıcı olan tarihtir. O da Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkmasıdır. 23 Nisan 1920 de Büyük Millet Meclisinin açılması ile milli iradenin ortaya konmasıdır. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulmasıdır.
Bizler Cumhuriyet çocukları olarak büyüdük. Öyle de öleceğiz. Şu an ki neslin hepsi Cumhuriyet çocuklarıdır. Cumhuriyet olmasa idi, herhalde bugün Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakan olanlar bu mevkilere gelemezlerdi. Bu nedenle Cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk’e şükretmek ve bağlılığımızı göstermemiz gerek. Laik Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini de herkesin anlaması gerek.
***
Hacca gitmek için TBMM si kendisine torpil yapmış. Eş, anne, babaları ve bakmakla yükümlü olunan bekâr çocukları için “Özel kontenjan” ayırmış.  Diyanet İşleri Başkanlığına müracaatlar çok fazla olduğundan, sıra gelememesi korkusu ile T.B.M.M. sine torpil geçilmiş. Neden, çünkü Hacca gidince günahlar af oluyor. (Öyle zannediyorlar)
Biliyorsunuz, Meclisteki Milletvekillerimizin çoğunun geçmişi karanlık. Dokunulmazlıklar kalkarsa, günahlar ortaya çıkacak. En iyisi mi biran önce Haç ziyaretini yapsınlar ki, günahlarından arınsınlar. Ne diyelim, Allah Haçlarını kabul etsin. Geldikten sonra artık günah işlemezler inşallah.
***
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Savunma Bakanlığına soru önergesi vermiş. Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz deki adalarımızı işgal etmeleri ile ilgili Hükümetin düşüncelerini öğrenmek istemiş. Tık yok. Sus, sorma. Eeee adalarımız işgal altında, topraklarımız savaşmadan Yunanistan’ın işgali altında. Bu adalar bizim ülkemizin toprağı değil mi? Kimseden çıt çıkmıyor. Rusya’nın uçağı azıcık hava sahamızı ihlal etti diye düşürülürken, Yunanistan’ın adalarımızı işgaline neden ses çıkarılmıyor? Yoksa Yunanistan’dan korkuluyor mu?
***
Meral Akşener fırtınası MHP yi hallaç pamuğu gibi sallıyor. Bahçeli ve ava nesi şaşkın. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Uyduruk mahkeme kararları ile 15 Mayıstaki kongreyi yaptırmamaya çalışıyorlar. Başkanlık yarışında olan Ümit Özdağ ve Koray Aydın’da Bahçeliye yaptıkları muhalefet ile Bahçeli ve ekibini korkutmaktalar.
Bahçeli AKP den medet umma! Sen tabanından destek almalısın. Bugün ise artık senin tabandan gelen desteğinde yok. Başarısız olduğunu kabul et ve ne MHP ye ve ne de Türkiye Cumhuriyetine zarar vermeden çekil git. Yaşlandın sen. Hastasın da. Otur köşende.
Meral Akşener’in MHP’nin başına gelmesi ile gerek AKP de ve gerekse diğer partilerde olan eski MHP’lilerin yuvaya dönmeleri an meselesi. Hatta inanın MHP’li olmayan kişilerin bile seçimlerde Akşener’e oy vereceklerini duyuyoruz.
Akşener’in MHP’nin başına gelmesi, ülke de çok şeyleri değiştirecektir. Belki de AKP’nin sonu olacaktır. Bundan korkuları olanlar, her türlü hile’ye başvurmaktadırlar.
***
Suriye’de ateşkes için ABD ve Rusya anlaşmış. Zaten siz gösteriş için kavga ediyorsunuz. Ülkeyi kargaşa içerisine sokun, kan gövdeyi götürsün. IŞİD denen terör örgütünü besleyin, kollayın. Suriye’yi mahvedin. Milyonlarca Suriyeli göç etsin. Şimdi de anlaşın.
Aman çabuk anlaşın da, ülkemizdeki Suriyeliler ülkelerine dönsünler. Burada kalırlarsa, 10-20 sene sonra onlar da bağımsızlık istiyoruz diye, başımıza bela olabilirler. Türk milleti olarak bıktık artık. Ülkemizde rahat edemiyoruz.
***
SON SÖZ:
Cumhuriyetten intikam mı almak istiyorsunuz? 
Cumhuriyet sizlere ne yaptı?
“UNUTMAYIN Kİ, EN BÜYÜK SAVAŞ CEHALETE VE GERİCİLİĞE KARŞI YAPILAN SAVAŞTIR.” 
Mustafa Kemal Atatürk…
02.05.2016
Zekeriya TÜMER