TÜMER DİYOR Kİ:
Cumhuriyete bu denli düşmanlık besleyenler, hangi devirde
doğmuşlar çok merak ediyorum!
Mustafa Kemal Atatürk’ün yapmış olduğu Devrim hareketini yok
etmek isteyenler karşı devrim mi yapmak istiyorlar.
Yeni Şafak Gazetesi’nin yazarı ve AKP ye yakınlığı ile
bilinen İbrahim Karagül yazdığı köşe yazısında “DEVRİM VE ‘KARŞI DEVRİM’: KİM
KİMİ TASFİYE DECEK” diye görüşlerini yazmış.
Emperyalist güçlerin Türkiye devleti üzerinde oynadıkları
oyunları, paralel yapıcılarla beraber Karşı Devrim yaparak devrim’i savunanları
tasfiye etmek istedikleri imasında bulunmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk çocukluk, gençlik ve Subaylık
dönemlerinde Osmanlı’nın sonunun yaklaştığını hissetmiş ve yok olmaya mahkûm
olan Osmanlı’nın yerine yeni bir Türk devletinin kurulmasını düşünmüştür.
Halkı bilinçlendirmiş, güven vermiş, etrafındaki düşmanları
tek tek bertaraf ederek, 23 Nisan 1920 de Ankara’da büyük Millet
Meclisini açmıştır. Adı üstünde Büyük Milletin Meclisi. Bu Meclisin uzantısı
olan şu an ki meclis maalesef Büyüklüğünün üzerine gölge düşürmüştür. Terörü ve
şehitleri bahane ederek Büyük Millet Meclisi Başkanı’nın vereceği 23 Nisan
resepsiyonu iptal etmiştir. Bunlar bahanedir. Yapılmak isteneni açık ve
seçik halka söyleseler çok daha iyi olacaktır.
TBMM’si Başkanı İsmail Kahraman açıkça fikrini söyledi.
Anayasa’dan laiklik kelimesi kalkmalı imiş. Kahramanca laf.
Bu sözü söylemesi için, mutlaka birileri tarafından emir verilmiştir. Bunlar
yoklamalardır. Bakalım tepki ne olacak, yoksa millet bunu yutacak mı?
Yutmaz İsmail Kahraman, yutmaz. Laikliğin içeriğinin ne
demek olduğunu iyi kavrasa idin, zaten bu sözü söylemezdin. Bak Mustafa Kemal
Atatürk Laiklik hususunda kısa ve öz ne demiş:
“Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek
değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir.” Gazi
Mustafa Kemal ATATÜRK (1930)
Birde bak Kahraman Atatürk ne demiş, bu da çok önemli bir
söz. Mecliste başkanlık yaptığı bir sırada Mustafa Kemal, Meclisin tanınmış din
âlimlerinden bir vatandaş kürsüye gelmiş ve alaycı bir tavırla “Arkadaşlar bir
laikliktir gidiyor. Affedersiniz ben bu laikliğin manasını anlamıyorum, nedir
bu laiklik? Diye söze başlarken, riyaset makamında bulunan Mustafa Kemal Paşa
dayanamamış, oturduğu yerden elini kürsüye vurarak, “Adam olmaktır Hocam, adam
olmak!”diyerek hoca efendinin sualini cevaplandırmıştır
(Kılıç Ali'nin Anıları, sf.562)
(Kılıç Ali'nin Anıları, sf.562)
Anlayabildin mi Kahraman. Boş sözlerle ortalığı
karıştırmaktan vazgeç de Meclisi kavgasız yönetmeye çalışsan çok daha iyi olur.
***
Bir de hiç akıllarda olmayan “Kut’ül Amare” zaferi kutlandı.
Neymiş efendim, bundan bir asır önce 29 Nisan 1916 tarihinde Arabistan
çöllerinde İngilizleri mağlup etmişiz.
Yaa, mağlup oldular da ne oldu. Kısa zamanda gene
hâkim oldular. Sen asıl bu ülkenin topraklarının işgal edilmesinden sonraki
zaferleri kutla. Osmanlı yok oldu, yep yeni bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti
kuruldu. Şimdi sizler bu Cumhuriyetin nimetlerinden istifade ediyorsunuz.
Sen kutlanması gereken Milli Bayramlarımızı kutlama,
Unutulan Zafer, diye Kut’ül Amare, başarısını kutla. Olacak şey mi bu?
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Unutulan Zafer: Kut’ül
Amâre” adlı programda yaptığı konuşmada, “Milletimizin, medeniyetimizin
binlerce yıllık tarihini neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını
reddediyorum. “ demiş. Doğru söylemiş.
Türkün tarihi binlerce yıl evveline dayanır. Bazı tarihçiler
5 bin, bazıları ise 15 bine dayandığını söylerler. Bazıları da 1071 Malazgirt
savaşından başlatırlar.
Burada ki husus, yepyeni bir Türk Cumhuriyeti devletinin
kurulmasının başlangıcı olan tarihtir. O da Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs
1919 da Samsun’a çıkmasıdır. 23 Nisan 1920 de Büyük Millet Meclisinin açılması
ile milli iradenin ortaya konmasıdır. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin kurulmasıdır.
Bizler Cumhuriyet çocukları olarak büyüdük. Öyle de
öleceğiz. Şu an ki neslin hepsi Cumhuriyet çocuklarıdır. Cumhuriyet olmasa idi,
herhalde bugün Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakan olanlar bu mevkilere
gelemezlerdi. Bu nedenle Cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk’e şükretmek ve
bağlılığımızı göstermemiz gerek. Laik Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya
kimsenin gücünün yetmeyeceğini de herkesin anlaması gerek.
***
Hacca gitmek için TBMM si kendisine torpil yapmış. Eş, anne,
babaları ve bakmakla yükümlü olunan bekâr çocukları için “Özel kontenjan”
ayırmış. Diyanet İşleri Başkanlığına müracaatlar çok fazla olduğundan,
sıra gelememesi korkusu ile T.B.M.M. sine torpil geçilmiş. Neden, çünkü Hacca
gidince günahlar af oluyor. (Öyle zannediyorlar)
Biliyorsunuz, Meclisteki Milletvekillerimizin çoğunun
geçmişi karanlık. Dokunulmazlıklar kalkarsa, günahlar ortaya çıkacak. En iyisi
mi biran önce Haç ziyaretini yapsınlar ki, günahlarından arınsınlar. Ne
diyelim, Allah Haçlarını kabul etsin. Geldikten sonra artık günah işlemezler
inşallah.
***
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Savunma Bakanlığına soru
önergesi vermiş. Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz deki adalarımızı işgal etmeleri
ile ilgili Hükümetin düşüncelerini öğrenmek istemiş. Tık yok. Sus, sorma. Eeee
adalarımız işgal altında, topraklarımız savaşmadan Yunanistan’ın işgali
altında. Bu adalar bizim ülkemizin toprağı değil mi? Kimseden çıt çıkmıyor.
Rusya’nın uçağı azıcık hava sahamızı ihlal etti diye düşürülürken,
Yunanistan’ın adalarımızı işgaline neden ses çıkarılmıyor? Yoksa Yunanistan’dan
korkuluyor mu?
***
Meral Akşener fırtınası MHP yi hallaç pamuğu gibi sallıyor.
Bahçeli ve ava nesi şaşkın. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Uyduruk mahkeme
kararları ile 15 Mayıstaki kongreyi yaptırmamaya çalışıyorlar. Başkanlık
yarışında olan Ümit Özdağ ve Koray Aydın’da Bahçeliye yaptıkları muhalefet ile
Bahçeli ve ekibini korkutmaktalar.
Bahçeli AKP den medet umma! Sen tabanından destek almalısın.
Bugün ise artık senin tabandan gelen desteğinde yok. Başarısız olduğunu kabul
et ve ne MHP ye ve ne de Türkiye Cumhuriyetine zarar vermeden çekil git.
Yaşlandın sen. Hastasın da. Otur köşende.
Meral Akşener’in MHP’nin başına gelmesi ile gerek AKP de ve
gerekse diğer partilerde olan eski MHP’lilerin yuvaya dönmeleri an meselesi.
Hatta inanın MHP’li olmayan kişilerin bile seçimlerde Akşener’e oy
vereceklerini duyuyoruz.
Akşener’in MHP’nin başına gelmesi, ülke de çok şeyleri
değiştirecektir. Belki de AKP’nin sonu olacaktır. Bundan korkuları olanlar, her
türlü hile’ye başvurmaktadırlar.
***
Suriye’de ateşkes için ABD ve Rusya anlaşmış. Zaten siz
gösteriş için kavga ediyorsunuz. Ülkeyi kargaşa içerisine sokun, kan gövdeyi
götürsün. IŞİD denen terör örgütünü besleyin, kollayın. Suriye’yi mahvedin.
Milyonlarca Suriyeli göç etsin. Şimdi de anlaşın.
Aman çabuk anlaşın da, ülkemizdeki Suriyeliler ülkelerine
dönsünler. Burada kalırlarsa, 10-20 sene sonra onlar da bağımsızlık istiyoruz
diye, başımıza bela olabilirler. Türk milleti olarak bıktık artık. Ülkemizde
rahat edemiyoruz.
***
SON SÖZ:
Cumhuriyetten intikam mı almak istiyorsunuz?
Cumhuriyet
sizlere ne yaptı?
“UNUTMAYIN Kİ, EN BÜYÜK SAVAŞ CEHALETE VE GERİCİLİĞE KARŞI
YAPILAN SAVAŞTIR.”
Mustafa Kemal Atatürk…
02.05.2016
Zekeriya TÜMER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder