AKDENİZ KANA BULANMAK MI
İSTENİYOR?
Suriye’deki iç karışıklıklar bahane
edilerek, Rusya ve ABD ile Nato ülkeleri savaş gemilerini Akdenize indirdiler.
Bilindiği üzere Suriye’de 2011
yılında başlayan iç karışıklıklar, bugünde devam etmektedir.
İç savaşın başlamasının ardından
IŞİD denen terör örgütü, sözde Müslümanlığı kurtarmak amacı ile Suriye
Topraklarına yerleştirildi ve IŞİD kelleleri almaya başladı.
Bu terör örgütü birileri
tarafından hem silah ve hem de para ile beslendi, desteklendi.
Irak içerilerine de giren IŞİD
birçok bölgeyi ve Petrol kaynağını hâkimiyeti altına aldı.
Böylece Parasal ve silah gücü
artarken, dünyanın birçok ülkesinden de taraftar kazanmaya başladı.
Besle, büyüt, başına bela olunca
da yok etmeye çalış.
Başından beri Rusya Suriye lideri
Esad’a destek vermekte. Şimdi ise IŞİD bahanesi ile askeri gücünü de Suriye’ye
yerleştirmekte. Denizde savaş gemileri, havada uçakları, karada askeri üsleri.
Bu durum karşısında ABD ve NATO
ülkeleri de Akdeniz’e askeri güçlerini göndermek zorunda kaldılar.
ABD’de başta olmak üzere Fransa,
İtalya, İngiltere, Kanada, İspanya, Belçika, Portekiz, Yunanistan ve
Hollanda’nın savaş gemileri, denizaltıları olmak üzere Akdeniz’de. Türkiye
donanması da 14 muharip ve 14 lojistik destek gemisi ile çevre limanlarına
yerleşmiş durumda.
Toplam 12 ülkenin 36 savaş
gemileri ile Akdeniz’de Rusya’ya karşı boy göstermekteler.
Bu kadar büyük askeri güç ile
Akdeniz’e inen Rusya, ABD ve NATO ülkeleri, amacınız IŞİD mi, yoksa Suriye’yi
paylaşmak mı?
Bu arada Türkiye’de de Kürt
Devletini kurmak mı?
Ya da Suriye Rusya’ya yem olacak
korkusu ile, Suriye’yi Rusya’ya yem etmemek mi?
Yıllardır IŞİD’i beslediniz ve
dünyanın başına bela ettiniz. Birbirinizle uğraşacağınıza, dünyanın başına bela
olan IŞİD’i hep birlikte bitirin.
ESAD kendi ülkesinde çıkan
karışıklığı gidermek için gereken mücadelesini yapıyor. Saddam Hüseyin ve
Kaddafi gibi kellesinin gitmemesi için direniyor. Eh Rusya, İran ve Çin’de
arkasında olunca, paçayı kurtaracak gibi.
Amerika Suriye’de Esadsız bir
yönetim istiyormuş, sana ne. Başkaları da Amerika’da Obamasız bir rejim
isterlerse ne diyeceksin?
Rusya’da buna karşılık Esad’lı
rejim istiyor.
Şimdi sizler bunu sebep bilip
birbirinizle savaşarak Akdeniz’i kana mı bulayacaksınız?
ABD Irak’a girdi, netice ne oldu?
Irak’a barış, huzur ve demokrasi
getirecekti. Getirdi mi?
Suriye’ye şimdi barış mı gelecek?
Huzur mu gelecek?
Demokrasi mi gelecek?
Amerika, mutlaka bir bahane bulur
ve gelir ülkene yerleşir.
Rusya’nın 2.ci dünya
savaşından sonraki düşüncesi, Boğazlar’da denetim sahibi olmaktı.
Amerika Rusya’nın bu niyetini
benimsememiş ve Türkiye’ye Marşhall yardımı ile destek olmuş ve de bu sayede
ülkemiz ile dostluk ilişkileri artmaya başlamıştır.
O günden bu yana da istediği gibi
Türkiye’yi şekillendirmektedir.
Dost gözüken ülke, Irak’ta
askerlerimizin başına çuval geçirir miydi?
24 Kasımda düşürülen Rus uçağı
ortalığın karışmasına sebep oldu.
Ruslar’da IŞİD’i bahane ederek
Bayırbucak bölgesindeki Türkmenleri bombalaması hainlik değil mi?
Rusya şu an düşürülen uçak
nedeniyle Türkiye’ye yaptırımlar uyguluyor ve düşürülen uçakla ilgili olarak da
Türkiye’nin düşürdüğü uçağın bedelini ağır ödeyeceğini söylüyor.
Putin hazretleri, bedeller
karşılıklı ağır ödenir.
En önemli gerçek ise Suriye’de
yaşanan soğuk veya sıcak savaşın en ağır bedelini Türkiye ödeyecektir. İleride
ki günlerde bunu yaşayacağız ve göreceğiz.
Bu nedenle Türkiyeyi zor günler
beklemekte.
İktidarını güçlendirmek ve
koltuğunu kaybetmemek için türlü bahaneler yaratmak, hele ki savaş oyunu oynamak
son derece tehlikelidir.
Savaşta, kan vardır, acı, ızdırap
ve gözyaşı vardır. Bunu kimsenin aklından çıkarmaması gerektir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta
Sulh, Cihanda sulh” sözü ne kadar doğru ve isabetli sözdür.
Herkesin aklını başına toplaması ve
savaştan yana değil, barıştan yana olmaları gerek.
***
12.12.2015
Zekeriya Tümer
Ulusalhaber1881@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder