TÜMER
DİYOR Kİ:
SEVGİLİ
OKURLAR,
Milletvekillerimiz, Milletvekili olduklarında Anayasamıza göre yemin ederler.
Milletvekillerimiz, Milletvekili olduklarında Anayasamıza göre yemin ederler.
Anayasa'ya
göre;
Millet Vekilleri'nin andı şöyle:
Millet Vekilleri'nin andı şöyle:
"Devletin
varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin
kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik
ve lâik Cumhuriyet'e ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma;
toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin
insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya
sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim
üzerine ant içerim."
Bu yemine
göre, bütün milletvekillerinin ve Hükümetin Devletin varlığının devam
ettirilmesi için, çaba göstermeleri ve devletin bağımsızlığını korumaları; Yani,
dış güçlere karşı devleti korumaları ve ekonomik, siyasi hiçbir devletin
boyunduruğu altına girmemek için gereken mücadeleyi yapmaları gerekmektedir.
Ne vatanın
ve ne de milletin bölünmemesi için de gereken çabayı göstermek zorundadırlar..
Milletin
kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacaklarını da taahhüt etmişlerdir.
Demokratik
ve laik Cumhuriyet rejimine ve de Atatürk ilke ve inkılâplarına da bağlı
kalacaklarına dair söz vermişlerdir.
Bununla da
kalmayıp, toplumun huzuru, refahı, milli dayanışma ve de adalet anlayışı
içerisinde, herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması
için Anayasa’ya sadık kalarak, Anayasa’dan ayrılmayacaklarına da söz
vermişlerdir.
Bu sözleri
de Büyük Türk milleti önünde, namusları ve şerefleri üzerine ant içerek
yapmışlardır.
Gayet
güzel bir yemin…
Anayasamızda
da buna benzer hükümler yer almaktadır.
Ancak,
bugün bakıyoruz, devletin varlığı ve bağımsızlığı, vatanın ve milletin bölünmez
bütünlüğü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliği, hukukun üstünlüğü tehlikeye
girmiştir.
Demokratik,
laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına da saldırılmakta ve de
küfürler edilmektedir.
Toplumun
huzur ve refahı kalmamıştır. Milli
dayanışma ortadan kalkmış, yandaş dayanışma öne çıkmıştır.
Adalette
eşitlik ortadan kalkmış, insan haklarından ve temel hürriyetlerden bahsedilemez
duruma gelinmiştir…
Anayasa’ya
sadakat kalmamış, büyük Türk milleti ortadan kaybolma noktasına gelmiştir.
Demek ki,
bir yerlerde yanlışlık yapılmış ve yapılmaktadır.
Böyle
olunca, duyarlı halkımızdan bazı kesimler, facebook’ta, googleda, twittırda
yukarıdaki yemine sadık kalarak gruplar kurmuşlar, Atatürk’e, Demokratik ve Laik Cumhuriyete sahip çıkmak,
vatanın bölünmez bütünlüğü, bayrağımıza ve dilimize, dinimize bağlı kalarak
fikirlerini, düşüncelerini paylaşma yolunu seçmişlerdir.
Ben bu
durumu, İstiklal Savaşındaki Kuvay-ı Milliye ruhuna benzetiyorum.
Gruplardan
bazıları şunlar: Atatürkçüyüz, Kemalist Olmaktan Guru Duyanlar, Atatürk’ün
izindeyiz Cumhuriyet Halk Partisi grubu, Atatürkçü sol yürek, Cumhuriyetçiler
birleşelim,(50 bine yakın üyesi var.) Öz Atatürkçü ve vatan sevenler, (28 bin
üyesi var.),
Atatürk
Türkiye’si, Atatürkçü Türkiye, (50 bine yakın üyesi var.), Sözde değil, özde
Atatürkçüler. Korkmuyorsan Gel. (20 bin korkmayan üyesi var.), Atatürkçüler
mekânı, Çağdaş Türkiye Platformu, (15 bin üyesi var), Atatürkçü Düşünce
Derneğinin çeşitli facebook grupları.
Bu kabil
daha benim bilmediğim çok grupların olduğuna eminim.
Sevgili
grup üyeleri, aynı fikir ve düşünceyi paylaşıyorsunuz. Aynı şeylere üzülüyor ve
kızıyorsunuz. Karşınızda kızdığınız ve yönetimden gitmesini istediğiniz kişiler
ve siyasi partiler aynı.
Buna
rağmen, bazen şahit oluyorum, kendi içinizde bir grup, başka bir grubu
beğenmiyor. Böyle bir çalışma başarılı olamaz. Birleşmek ve bütünleşmek gerek.
Halkın
eğitilmesi için daha büyük çabalar ve mücadeleler yapmak zorundasınız.
Okumayan,
düşünmeyen, araştırmayan toplumlar gerçekleri bilemez.
2015 yılı
şer yılı olarak bitiyor. 2016 yılı Türkiye halkı için daha da sıkıntılı
geçecek.
Yunanistan
ufak ufak adalarımızı işgal ederken, sesimiz çıkmadı. Şimdi sınırlarımızda
değişiklik yapılmaya çalışılıyor, komşularımız ile küskünlükler arttıkça
artıyor, ekonomik sıkıntı ister istemez büyüyecektir.
Yukarıda
belirttiğimiz yemine sadık kalanlar kaç kişi, bunu da bilemiyoruz. Umudumuz
azaldıkça azalıyor. Bölünmenin, parçalanmanın zamanı değil. Birleşmenin zamanı.
Bu
nedenle, Milletvekillerinin ettiği yemine, halk olarak, Türk Milleti olarak
bizler sadık kalalım ve ülkemize sahip çıkalım.
Ulusal
Haber internet gazetesi sizlerin gözü, kulağı ve sesi olmaya hiçbir karşılık
gözetmeden devam edecektir.
Bizlerin
sponsoru yoktur. Hiçbir kurum ve kuruluşla ortaklığımız yoktur. Kendi
gücümüzle, kendi imkânlarımızla özverili dostlarımızla, yazarlarımızla sizlere
hizmet aşkıyla 2016 yılında da yayınlarımıza devam edeceğiz inşallah.
Aynı fikir
ve düşünce de olan grupların bir araya gelmesi için öncülük yapmaya hazırız.
Bu
nedenle, bizlere meyl adreslerinizi lütfen bildirin.
Bizim
meylimiz, (ulusalhaber@hotmail.com) (ulusalhaber1881@gmail.com)
2016
yılının ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını, yurtta barış,
dünya da barış içerisinde yaşamamızı temenni ederiz.
***
21.12.2015
Zekeriya
Tümer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder