ziyaret etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ziyaret etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Mart 2025 Cumartesi

Bayram geldi hoş geldi

 TÜMER DİYOR Kİ:

Bayramın Gölgesinde: Ekonomik Zorluklar

Bugün 2025 Mart ayının 29 u. Yarın Ramazan Bayramı. 29.30.31 Mart üç gün tatil. Ancak Cumhurbaşkanımız Erdoğan ailelerin çocuklarıyla bol bol vakit geçirsin, bayramı aileleriyle birlikte huzurla idrak etsinler diye kamu çalışanları için bayramı takip eden üç günü de idari izin kapsamına aldıklarını söyleyerek bayram tatilini 9 güne çıkardı.

Bu habere elbette çocuklar çok sevindi. Ancak aileler acaba sevinebildiler mi!

Tatil yapma imkanı olan aileler için güzel bir fırsat. 

Bayram, sevinçle kutlanan, ailelerin bir araya geldiği, dostlukların pekiştiği özel bir gündür. Ancak bu yıl, bayram neşesi birçok insan için gölgelenmiş durumda. 

"Bayram geldi, hoş geldi, baklava tepsisi boş geldi" ifadesi, bu durumun en somut bir ifadesidir. İnsanların yüzlerindeki gülümsemenin yerini, ekonomik koşullar nedeniyle  kaygı almış  durumda.

Bütçe açık verdi; harcamalar, gelirleri aşarak birçok ailenin belini büküyor. "Cep delik, cepken delik" sözü, herkesin cebindeki paranın hızla eridiğini, harcamaların artık kontrol edilemediği bir hal akışını anlatıyor. 

Emekli maaşları da "eridikçe eridi"; Birçok emekliyi, bayram ikramiyesi bile sevindiremedi. Bayram ikramiyesi üç binden dört bine çıktı çıkmasına da, daha emeklinin cebine girmeden eridi gitti.

Dolar ve altın fiyatları yükselirken, paramızın alım gücü azaldı ve temel gıdaların fiyatları ikiye katlandı

Pahalılık her alanda kendini gösteriyor. Soğan, patates, domates, peynir, zeytin, yağlar derken, temel gıda maddeleri dahi lüks hale geldi. Artık "ateş yakamaz, yemek pişirilemez oldu" demek, sıradan bir ifade değil; birçok evin gerçekliğini yansıtır oldu. Durmadan artan fiyatlar ve peş peşe gelen zamlar yaşam koşullarını  zorlaştırılıyor ve bu da bayram coşkusunu gölgede bırakıyor.

Bir de İmamoğlu ortaya çıktı; ortalık karıştı. Halk ne yapacağını, neye, kime inanacağını şaşırdı, televizyonları izlerken,  umutlar tükendi ve bayram sevinci kursağımızda kaldı. 

Bahar geldi, çiçekler açtı, ağaçlar yeşerdi, çiğdemler çıktı, kuşlar cik cik öterken Bayram sevinci yaşanan olaylar nedeniyle hüzne dönüştü. Gençler sevdikleri ile el ele gezemez oldu, acılar artarken, gözler yaşlarla doldu, ananın, babanın yüreği sızladı.  

Sonuç olarak, bayramların en güzel görünümü olan paylaşma ve bir araya gelme duygusu, bu yıl ekonomik sıkıntılar ve yaşanan hoş olmayan olaylar nedeniyle zedelenmiş durumda. 

Ancak yine de umutlar yitirilmemeli, Bayramlar sevinçle kutlanmalı, eş, dost, akraba ziyaret edilmeli, yaşlıların elleri öpülmeli, gönülleri alınmalı, çocuklar sevindirilmeli. 

Bu zor günler mutlaka geçecek ve ülkemizde huzur ve barış yerini alacak, haksızlıklar son bulacak, suçlular cezalandırılacak, demokrasi rayına oturacaktır. Devletimiz güçlüdür, bu ülke bir bütündür, halkımız duyarlıdır. 

Gelecek günlerimizin ve bayramların daha güzel geçmesi dileğiyle TÜM ÜLKEM İNSANININ RAMAZAN BAYRAMINI KUTLAR SAĞLIKLI VE MUTLU YARINLAR DİLERİM.

29.03.2025

Zekeriya Tümer

ulusalhaber1881@gmail.com





8 Temmuz 2023 Cumartesi

TÜMER DİYOR Kİ: ”Büyük bir kumandan,asil bir düşman ve alîcenap bir dost şerefine,

 TÜMER DİYOR Kİ: 

Türk Güneş Uygarlığı watsap grubunda paylaşılan aşağıdaki yazıyı dikkatlice okumanızı tavsiye ederiz.

Yazıyı kaleme alan Prof.Dr. İLBER  ORTAYLI’dan alıntıdır.

Sir Percy Loraine İngiltere'nin 1933-1939 Ankara Büyük Elçisi'dir.  Kahire'de Büyükelçi iken, Parise tayin olmuş, Atatürk'e olan hayranlığı nedeniyle Ankara'ya büyük elçi olmayı tercih etmiş ve Ankara'ya gelmiştir.

1936 yılında Kral 5 George ölüyor. V. George (George Frederick Ernest Albert; 3 Haziran 1865 – 20 Ocak 1936), 6 Mayıs 1910'dan 1936'daki ölümüne kadar Birleşik Krallık kralı, İngiliz İmparatorluğu dominyonlarının ve Britanya Hindistanı'nın imparatoruydu.

Yerine 8. Edward geçiyor.

1936 Aralıkta 8.Edward istifa ediyor.Yerine kardeşi 6. George (Kraliçe 2. Elizabeth’in babası)geçiyor.

Şimdi konuya girebiliriz:
Kral 6. George,Atatürk Türkiyesi’ne büyük değer veriyor.Yaklaşan 2.Dünya Savaşı’nda,Türkiye’nin mutlaka İngiltere’nin yanında yer alması için büyük gayret gösteriyor.İlişkileri sıcak tutmaya çalışıyor.Bu arada da Atatürk’e bir armağan vermek istiyor.En üst düzeyde verilen bir armağan,üstü pırlanta ve elmaslarla bezenmiş;DİZ BAĞI NİŞANI.Bunu vermeyi düşünüyorlar…

Büyükelçi Loraine’e soruyorlar.Kesinlikle karşı çıkıyor: “…Kabul etmez;yabancı bir ülkenin nişanını katiyen takmaz, kıymetli taşlarla bezenmiş pahalı hediyelere karşıdır. ‘Beni kiminle karıştırıyorsunuz?’diye tepki kor,ilişkileri bile tehlikeye atabilirsiniz..!”der.

Bunun üzerine,bir başka formül ararlar:”Oxford veya Cambridge üniversitelerinden biri acaba Atatürk’e,barış konusunda tüm dünyaya yaptığı katkılar nedeniyle bir -doktora-payesi verebilir mi?

Her iki rektör de:“…Memnuniyetle ancak;bizler bin yıllık,gelenekleri olan üniversiteleriz.Doktora diplomasını burada, üniversitede veririz,doktora cübbesini de rektörümüz burada,üniversitede giydiririz…”derler.

Loraine:”Gitmez ki..!”diye yanıt verir.

Bunun üzerine Kral:”Peki ne verelim..!”diye sordurur.

Loraine’den yanıt gecikmez:”Kitap verin;onu büyük bir keyifle alır..!”

Atatürk’ün,kendi nezdine tayin edilmiş yabancı bir büyükkelçi üzerinde bıraktığı intibaya bakar mısınız?KİTAP…

Kral,bunun üzerine büyük bir jest yapıyor;Çanakkale’de bulunmuş,iki tarihçi generalden “Gelibolu Savaşları”diye bir kitap yazmalarını,bu kitapta Mustafa Kemal’e neden ve nasıl mağlup olduklarını anlatmalarını istiyor.

Bu kitabın kapak içi şöyle:
”Büyük bir kumandan,asil bir düşman ve alîcenap bir dost şerefine,Türkiye Cumhuriyeti Reisi Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine,Haşmetli İngiltere Kralı Hükümeti tarafından takdim edilmiştir.”

Kitabın İngilizce ismi:
”Gallipoli Wars”yani
Gelibolu Savaşları”

Anıtkabir’de sergilenen bu kitabı mutlaka görünüz.

Daha fazla bir şeyler yazmaya,söz söylemeye gerek var mı..?

Dünya’nın önünde saygıyla eğildiği eşsiz devlet adamı, büyük komutan,dünyada özgürlük ve bağımsızlık savunucusu,örnek lider, önderimiz Atatürk’müz işte bu.

Prof.Dr.İlber ORTAYLI’dan alıntıdır.

Ben bu yazıya eklemeler yaparak devam etmek istiyorum. Tarihten bir yaprak diyelim.

Kral Edvard'ın kısa dönem içerisindeki Krallığında ilk defa yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye yapmış ve Mustafa Kemal Atatürk ile görüşmüştür.  Bu görüşmedeki ilginç olayları da burada anlatmak istedim.

[embedyt] https://www.youtube.com/watch?v=MUNPIj0v9ic[/embedyt]

İngiltere Kralı VIII. Edward'ı Dolmabahçe Sarayı Rıhtımı’nda karşılarken. (04.09.1936)

Kral Edward İstanbul’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayı’na yanaştı. Atatürk rıhtımda O’nu bekliyordu. Deniz dalgalı idi ve kralın bindiği motor inip çıkıyordu. Kral rıhtıma çıkmak istediği bir sırada eli yere değdi ve tozlandı. O sırada Atatürk de Kral’ı rıhtıma almak üzere elini uzatmış bulunuyordu. Bunu gören kral bir mendille elini silmek istediği bir anda Atatürk:

- Vatanımın toprağı temizdir, o, elinizi kirletmez! Diyerek, Kral’ı elinden tutup rıhtıma çıkarıverdi.1

İngiltere Kralı VIII. Edward İstanbul’a Atatürk’ü ziyarete geldiği zaman, Atatürk kendisine bir akşam ziyafeti vermişti. Ziyafetten önce:

Bana İngiltere Sarayı'nda verilen ziyafetler ne şekilde olur, onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz!... dedi.

Sonunda İngiliz sofra merasimini bilen bir kişiden öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular... Akşam Kral sofraya oturunca kendisini kral sarayında zannederek memnun oldu. Atatürk’e dönerek:

- "Sizi tebrik eder ve size teşekkür ederim. Kendimi İngiltere’de zannettim", diyerek memnuniyetini bildirdi.

Sofraya hep Türk garsonlar hizmet etmekte idi. Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak, elindeki büyük bir tabakla birdenbire yere yuvarlandı. Yemekler de halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Fakat Atatürk Kral’a eğilerek:

- "Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim," dedi.

Bütün sofradakiler Atatürk’ün zekasına hayran oldular. Atatürk garsona da “görevine devam et” emrini verdi.2

Kaynakça:
1 Enver Behnan Şapolyo'dan alınmıştır.

2 Niyazi Ahmet Banoğlu, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, sayfa:186-189

İşte Dünya lideri olabilmek böyle bir şey.

05.07.2023