TÜMER
DİYOR Kİ:
BAŞBAKANLIK
KOLTUĞUNA OTURMAN ZOR DOSTUM ZOR
C.H.P. Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu Başbakanlık koltuğuna oturacağını zannediyor!
Zor, hem
de çok zor ve de imkânsız gibi gözüküyor!..
Neden
böyle düşünüyorum, diyeceksiniz?
C.H.P.
seçim bildirgesini açıkladı. Halkın nezdinde de oldukça kabul gördü.
Yani CHP İktidara doğru da
yürüyor.
C.H.P.’nin
tüm üyeleri de çok güzel çalışıyorlar. AK Partiye bugüne kadar oy verenler bile
bu seçimlerde C.H.P.ye oy vereceklerini söylemeye başladılar.
Kılıçdaroğlu’nun
bilhassa emeklilere vereceği Bayramlardaki iki ikramiye sözü de çok tuttu.
C.H.P.
Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ekonomik ağırlıklı konuşmaları ilgi çekiyor.
Söyledikleri
de doğru. Kaynak falan var. Hükümetler isterlerse kaynağı bulurlar. Devlet israftan
vazgeçtiği takdirde, kaynak çok…
Devletin
paraları çarçur edilmezse, ekonomi de düzelir, kaynak ta bulunur.
C.H.P. Bu
seçimlerde bana göre % 35 i bile aşabilir. 200 ün üzerinde milletvekili
çıkarabilir.
AK Parti
yavaş, yavaş oy kaybediyor. Mayıs ayında daha da kaybedeceğe benziyor. Vatandaş
artık palavralara inanmıyor. Açlık ve sefalet, en önemlisi de Dinimizin
istismarı vatandaşı AK Partiden uzaklaştırmaya başladı.
Cumhurbaşkanı
Recep Tayip Erdoğan’ın açılış konuşmaları bahanesiyle halka hitap etmesi de
halkın tepkisine neden olmaktadır. AK Parti bu gidişle % 40 ın altına düşecek
gibi gözüküyor. Ancak, sandıklarda istenmeyen oyunlara tevessül edilmez
inşallah.
M.H.P.’nin
de oyları yükseliyor. % 22 yi aşabilirler.
H.D.P.
barajı aşabilir. Türkiye genelinde seçime girmeleri onlara avantaj sağladı.
Vatan
Partisi de keşke aşabilse, ancak, çok zor. İnşallah aşar diyelim.
Bu durumda
Başbakan olmaya Kılıçdaroğlu en yakın.
İşte
burada durum değişiyor. Kılıçdaroğlu’na kim Başbakanlık görevini verecek. Halk
diyeceksiniz.
Hayır,
halkın verdiği görevin uygulanabilmesi kimin elinde? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın elinde.
Başbakana
hükümet kurma görevini Cumhurbaşkanı verecek.
Sizin hiç
aklınız kesiyor mu Recep Tayip Erdoğan kalkacak Kılıçdaroğlu’na,” hadi hükümeti
kur ve sonra da bizlerin yargılanması için uğraş,” diyecek.
Bu mümkün
mü?
C.H.P. ne
kadar oy alırsa alsın, bu görevi Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu’na vermeyebilir.
Cumhurbaşkanı,
bugün Anayasayı tanımayabilir, ama 7 Hazirandan sonra Anayasa’ya sığınacaktır
ve elindeki tüm kozları kullanmaya çalışacaktır.
AK Parti
ile hiçbir parti de koalisyon hükümetine ortak olmayabilir.
Ancak,
M.H.P. ve H.D.P. dışarıdan destek verebilirler ve AK Parti azınlık hükümetini
kurabilir, en kısa zamanda da yeniden
seçime gidilebilir.
Böylece
C.H.P. nin önü kesilecektir. Kılıçdaroğlu da vaatlerini yerine
getiremeyecektir.
AK Parti
kurduğu azınlık hükümeti ile C.H.P.nin ekonomik politikasını uygulamaya
çalışarak, “Bakın C.H.P. yapamazdı ama biz yaptık” diye halkın güvenini
kazanmaya çalışabilir.
Biliyorsunuz,
geçenlerde Binali Yıldırım’ki Cumhurbaşkanına en yakın kişi, ne dedi,” azınlık
hükümeti kurulabilir,” dedi.
Biz de bu
kanıdayız. İnşallah yanılırız ve Demokrasi’yi Cumhurbaşkanımız en iyi şekilde
uygular ve herkesi şaşırtır.
Seçim
yaklaştıkça tehlike büyüyor.
Meydanlarda, partililer birbirlerine belki de ağza alınmayacak
kelimelerle saldıracaklar. Halkı gerdikçe gerecekler. Bunlar hiç hoş değil.
Twitter ve
facebook hesaplarından bilhassa devlet büyüklerine hakaret içeren sözler
söylemeyin, derhal hakkınızda dava açılır ve hapse bile girebilirsiniz. Bırakın
halk kendisi gerçekleri görsün.
Gerçekten
çok ilginç günler yaşıyoruz. Hâkimler kendi meslektaşlarını tutukluyorlar.
Polisler kendi arkadaşlarını gözaltına alıyorlar. Paralel yapı nasıl bir yapıymış ki ortalığı
toz duman haline getirdi.
Ben her
zaman Adalete güvenmişimdir.
Mutlaka Adalet tecelli edecektir.
Devlet
memurları birbirlerine kinlenmemeli. Onların görevi yürürlükteki kanun ve
mevzuatları uygulamaktır. Biz de 33 sene Devlette görev yaptık. Karşımıza hangi
partiden ve hangi düşünceden kim gelirse gelsin mevzuat ne ise onu uyguladık.
Devletin memurları halkın verdiği vergilerle maaşlarını almaktalar. Onlar
devletin memurlarıdır. Görevleri, yürürlükteki kanunları ve yönetmelikleri,
yani mevzuat hazretleri neyi emrediyorsa onu uygulamaktır. Halka hizmet etmek
mecburiyetindedirler. Birbirlerine karşı kin ve nefret duygularından arınmak
zorundadırlar. Hükümetler gelir ve gider. Siyasi iktidarların oyuncağı
olmamalıdırlar. Birbirlerine karşı kin ve nefret içerisinde olup, düşmanca
tavır takınırlarsa, halka hizmet edemezler ve devlete çok zarar verirler.
A Parti
iktidar olduğunda B partili diye memurları kıyıma uğratırsa, B Parti iktidara
geldiğinde de A partili diye memurları kıyıma uğratır. Memur memura düşman
olur. Bu durum inanın çok sakıncalıdır ve devletin çökmesine sebebiyet
verebilir.
Siyasilerin
ellerini Devletin memurlarının üzerinden mutlaka çekmesi gerekmektedir.
Önümüzdeki
aylar ve yıllar itibari ile ülkemizde istikrarı görebilmemiz mümkün değil.
Hiç hayra
alametli günler yaşayabileceğimizi ben zannetmiyorum. Çok sıkıntılı günler
bekliyor bizleri.
Mutlaka
seçimlere kadar sağduyulu olmamız gerek. Anadolu halkı sağduyuludur. Onlar yeri
geldiğinde oyları ile gereken cevabı verirler. Geçmişte bunları gördük. Bu güne
kadar iktidar olan birçok partinin, bugün ki durumları meydanda…
Ne olursa
olsun, bu ülkede Demokrasi uygulanmalı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine Tüm
kurum ve kuruluşları ile sahip çıkmalıyız.
Gene de
her şeyden hayır bekleyelim ve Haziran seçimlerinin ülkemize hayırlara vesile
olmasını dileyelim.
04.05.2015
Zekeriya
TÜMER
ulusalhaber@hotmail.com