BUNLAR NAMUSSUZ,
ŞEREFSİZ, AHLAKSIZ VE İNSANLIK DÜŞMANIDIR
ALLAH ONLARI VE
ONLAR GİBİ CANİLERİ, CANAVARLARI KAHRETSİN
Nefsine hâkim
olamayan şerefsizler az değil ki!
Küçük çocuklara
saldırılmadı mı, onlar da öldürülmedi mi?
Işid denen
teröristler ana kuzusu yavrucakları pazarlarda satıp seks objesi yapmıyorlar
mı?
Bu kepazelikler,
rezillikler, ahlaksızlıklar, vicdansızlıklar maalesef Müslüman ve geri kalmış
ülkelerde daha çok oluyor.
Elbette dünyanın
birçok yerinde de var. Ancak, biz Müslüman’ız bizde olmaması gerek.
Bu nasıl
Müslümanlık, bu nasıl insanlık!..
Ateş düştüğü
yeri yakar. Bu acıya nasıl dayanılır.
Yıllarını ver,
gözbebeğin gibi koru, ihtimamla büyüt, kılına zarar gelmesin diye üzerine
titre, solmasın, üzülmesin diye koklamaya kıyamadığın canından bir parçayı,
şerefsiz, adi, aşağılık bir yaratık, sapık ihtirasları ve iğrenç duyguları uğruna
katletsin.
Allah’ım bu
acıya dayanmak çok zor.
Utanmaz,
sıkılmaz, arlanmaz bazı kişiler de çıkıyorlar, Amerika da da böyle şeyler
oluyor, mini etek giymesin kızlar, kız çocukları okullarda bacaklarını gösterip
öğretmenlerini tahrik etmesinler, kızlar la 7 yaşından itibaren evlenilebilir,
kızlar evde otursun, okumasın. Kadın çalışmasın, çocuk doğursun, erkek kadını
dövebilir, sövebilir, onları ikinci, üçüncü karısı yapabilir, düşünceleri olan
manyaklara ne demeli!...
Kuran-ı
Kerimi hiç okumadınız mı?
Peygamberimiz
Kadınların hakkını korumadı mı?
Müslümanlıkta
böyle şerefsizlik var mı?
Nasıl bir toplum
olduk, akıl sır erecek gibi değil.
Bu nasıl
ahlaksızlık, nasıl vicdan ve insanlık...
Allah seni ve
senin gibilerini kahretsin.
Facebookta
bir arkadaş şunu yazmış:
“Her
4 saatte 1 tecavüz suçu işleniyor. Çocuk pornosunda ilk 5’teyiz. Hayvanlara
tecavüzde ilk sıradayız. Hırsızlıkta dünya listelerini zorluyoruz.
Allah’tan
Müslüman’ız da içim rahat!” diyor.
Gerçi en koyu
Müslüman olduğunu söyleyen Suudi Arabistan’da kadınlar tek başlarına sokağa
çıkamazlar. Sokakta tek başına yürüyen bir kadını gören Arap arabasını
durdurur, kadını arabaya attığı gibi kaçırır. Ben Suudi Arabistan’a gittiğimde
bu konuda çok şeyler duydum.
Suudi
Arabistan’da hava alanındayım. Cidde’den hail şehrine gideceğiz. Sıra sıra
Suudiler oturuyor, uçağı bekliyorlar. Yanımdaki arkadaşla içeri girdik.
Sandalyelerde oturan bütün Arapların kafalarının bir tarafa dönük olduğunu
gördük. Biz de o tarafa baktığımızda, güzel bir bayan tek başına oturuyor.
Ayaklarına kadar kapalı. Üstünde beyaz bir elbise. Bacak bacak üstüne atmış,
bir ayağının bilek hizasından bir karış kadar açık, bacağı gözüküyor. Bütün
Araplar o tarafa bu bacağa bakıyorlar. Kadın sıkıldı ve ayağını indirdi,
bacağın açık kısmı görünmemeye başladı, Arapların kafaları döndü.
Buyurun, şeriat
düzenindeki ahlaksız yaklaşımlara.
Bu
alçakları assan, ölüm onlar için kurtuluş olur. İbreti âlem için değişik
cezalarla cezalandıracaksın.
Sosyal medyada
kadınlar bu cezalar konusunda fikir yürütüyorlar.
Kimisi, kesin
aletini, iğdiş edin, etlerini lime lime edin, asın, parçalayın, vs. neler neler
söyleniyor.
Devamlı kadını
hor görürsen, kadınları seks objesi olarak göstermeye çalışırsan, ahlakı kadın
üzerine inşa edersen, şuranı açma, buranı açma diye baskı altına almaya
çalışırsan, sapıklara yol vermiş olursun.
Şimdi bu insanı
asmak istersen, “yok asamazsın insan hakları var” derler.
Peki, öldürülen
insanın insanlık hakkı yok muydu?
Ateş düştüğü
yeri yakar. O annenin babanın içindeki sızıyı, acıyı anlayabilmek mümkün değil.
Bu şerefsizin
ailesi şimdi komşularının, akrabalarının ve etrafında bulunan insanların
yüzlerine nasıl bakacaklar.
Deydi
mi namussuz, alçak, şerefsiz. Deydi mi?
Senin anana,
bacına aynı şey yapılsa, razı olur muydun? Allah senin cezanı versin.
Kadınlar
bizlerin en kıymetlisidir. Onlar anadır. Onlar olmasa biz erkekler dünyaya
gelebilir miydik?
Maalesef
ülkemiz de Laik Cumhuriyetin kıymetini bilmeyenler Kadınları ikinci sınıfa
sokmak ve evde oturtarak, toplumdan soyutlamak istemektedirler.
Evde oturacak ve
çocuk doğuracak. Adamın zevkini yapacak. Olmadı mı ikinci kadın alınacak,
olmadı mı üçüncü kadın.
İşte, Atatürk’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyetinde bunlar olamaz.
Devlet otoritesini kaybettiğinde sapık insanlar türeyebilir.
Devlet otoritesini kaybettiğinde sapık insanlar türeyebilir.
Şimdi bu konu
Hükümet tarafından şu şekilde savunmaya dönüşebilir. Bakın gördünüz işte iç
güvenlik tasarısına ihtiyaç var, diyeceklerdir.
Yasalarımızda
böyle pis suçların cezası vardır. Bu kabil suçlular Hapishanede de
cezalandırılırlar.
Allah,
Özgecan Aslan yavrumuzun annesine, babasına ve yakınlarına sabır versin.
Anneler ve
babalar, aile içerisinde çocuklarınıza gereken ahlakı verin. Yakın dövüş
kursuna gönderin.
Toplum
eğitemiyor, sizler bari eğitin.
Geçmişte
Genelkurmay’da görev yapan bir Albay arkadaşım şunu demişti. Eskiden askerler
halkla iç içe oturuyorlardı. Bu sebepten Albay bazı tembihlerde bulunmak
zorunda kalmış karısına.”Ben geceleri nöbette kalıyorum. Sana göz koyan olur,
sana zorla sahip olmak isteyen olur, sakın telaş ve panik yapma, sakin ol. Onun
açığını yakaladığın anda, saldırır ve elinden kurtulursun. “
Doğru, bu kabil
saldırılarda kadınlarımız, kızlarımız panik yapmayın, onu oyalayacak yol bulun.
Sakinleştirin ve fırsat kollayın. O enayi bunları yutacaktır. Ani tepki
gösterirsen, o erkek gücü ile saldırır ve işte bu şekilde hoş olmayan şeyler
yaşanır.
Durum meydan da!..
Sözde, "Ahlâklı toplum olalım" diye çaba harcanırken, "ahlâksızlık" gittikçe artmaktadır... Zekeriya TÜMER
Sözde, "Ahlâklı toplum olalım" diye çaba harcanırken, "ahlâksızlık" gittikçe artmaktadır... Zekeriya TÜMER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder