VATAN MI? DEVLET Mİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
VATAN MI? DEVLET Mİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Temmuz 2017 Pazartesi

“15 TEMMUZ 2017 DE, VATAN MI? DEVLET Mİ, HÜKÜMET Mİ, KURTARILDI?..” TÜMER DİYOR Kİ!... Gazeteci, Araştırmacı - Yazar: ZEKERİYA TÜMER

TÜMER DİYOR Kİ:
“15 TEMMUZ 2016 DE, VATAN MI?
DEVLET Mİ, HÜKÜMET Mİ, KURTARILDI?..”
Sevgili okurlar,  15 Temmuz 2016 deki yaşanan olumsuzlukların üzerinden bir yıl geçti.
Yıllarca sinsi planlarla, karşılarındakileri aldatarak, kandırarak Askeriye’nin, Polisin, Mit’in ve devletin kurumlarının içerisine sızan vatan hainleri 15 Temmuz’da, birilerinin desteği ve himayesinde uyduruk bir darbe girişimine kalkarak, birçok vatandaşımızın ölümüne, birçok insanın da yaralanmalarına sebebiyet vermişlerdi.
Askerin içerisine sızmış FETO yanlılarının kalkıştıkları darbe girişimi başarılı olsa idi, bugün kim bilir hangi olumsuzlukları yaşayacaktık!
Allah’tan, halkın duyarlılığı ve askerimizin içerisinde bulunan vatansever ve milliyetçi, Atatürkçü komutanların sayesinde, alçak ve hain örgüt mensupları istediklerini elde edemedi.
Zamanında kandırıldıklarını söyleyen bazı siyasiler ve Hükümet üyeleri, şimdi FETO Terör örgütü ile mücadelesine devam etmektedir. Bu konuda hepimizin, herkesin Hükümete destek olması gerek.
Yaşanan bu darbe hareketi, halkın direnişi ve Ordu içerisindeki milliyetçi ve Atatürkçü komutanların duyarlı davranışları neticesinde son buldu.
Darbe başarılı olsa idi, ne olacaktı?
Başarılı olamadı, netice de neler oldu?
Kimler neden ve hangi amaç uğruna bu harekete kalktı?
Amerika’nın himayesi altında krallar gibi yaşayan Fettullah Gülenin kontrolünde ve himayesinde yapıldığı söylenen darbe harekâtı, FETO Terör örgütü olarak adlandırıldı.
Başımızda PKK Terör örgütü, IŞİD Terör örgütü gibi belalar var iken, bir de FETO Terör örgütü çıktı.
Gerçek şu ki, devletin içerisinde yapılanan FET O’cular hakikaten tam bir virüs gibi çok zararlı olmuşlardır. Bu hastalığın bünyeden atılması kolay olmasa gerek. Mikrop devletin tüm kademelerine sinsice sızmış.
Bu mikrobun yayılmasına sebep olanları da bulup, yargı önüne çıkarmak gerek.
Bunların amacı ne idi?
Siyasi ayağında kimler vardı?
Amerika neden halen Fettullah Gülen’i koruyor?
CIA ile beraber mi çalışıyorlar?
Yıllarca devlet içerisinde ki yapılanmalarına neden göz yumuldu?
Bu soruları çoğaltabiliriz. Bakalım soruların cevapları ne zaman alınacak?
Darbeler çeşitli şekillerde gerçekleşir.
Darbecilerin amacı; Devleti yıkmak, idareyi ele geçirmek, emniyet güçlerini emri altına alarak, halkı istediği gibi yönetmektir. Rant çok önemlidir. Kendinden olmayanı ezmek, yok etmek politikası güdülür. Halkın refahı değil, yandaşlarının refahı düşünülür.  
Darbe başarılı olursa, darbe kime karşı yapıldı ise onlar kıyıma uğrar. Darbe başarısız olursa da, darbeyi yapanlar ve ona yardım ve yataklık edenler cezalandırılırlar.
Darbeler savaş kazanmak değildir. Savaş düşmana karşı yapılır. Ölenler şehit, kalanlar gazidir.
Darbeler siyasi iktidarlara ve yönetimlere karşı yapılır.
İktidar olanları beğenmeyen güçler o’nu yıkarak, kendileri idareyi ele almak isterler.
Dış güçler de beğenmedikleri ve işlerine yaramadıkları diğer ülkelerin yönetim kadrosunu pasifize etmek ve kendisine teslim olacak, istediklerine hayır demeyecek bir yönetim kadrosunu başa getirmek isterler.
Bunun için de o ülkenin içerisindeki yandaşları ve satılmış kişiler ile iş birliği yaparak, içeriden de iktidar olan yönetimi yıkmaya çalışırlar. (Irak’ta bu yaşandı.)
Yıllardır Fettullah Gülen ve ekibi de birileri tarafından beslendi, büyütüldü, güçlendi, en önemli teşkilatlara yerleştirildi.
Peki, bunlara kimler sebep oldu?
Aldatıldık, kandırıldık, diyerek, zamanında Gülen’le sarmaş dolaş olanların da Gülen ve taraftarlarına hangi desteği verdikleri araştırılmalı ve soruşturulmalıdır.  
Bugün, Gülen’e selam verenler tutuklanıyor ise, 30-40 yıldır ona destek veren tüm siyasi kadrolar da hesap vermeliler.
Ayrıca; halen Gülen’i koruyan ve bağrında besleyen Amerika ile de hesaplaşmak gerek. Bugüne kadar CİA’nın kontrolünde ve onun himayesinde olmadığı ne malum?
Gülen denen kişi, bu denli organizatör olabilir mi?
Elindeki teknik aletleri nereden buldu?
Kim tedarik etti?
Dünyadaki yapılanmaları bir yana, Türkiye içerisindeki yapılanmalarının aklını kimden aldı? Ekonomik desteği nereden buldu? İstediği kişileri belli kadrolara kimlerin desteği ile getirtti?
O süper dinleme cihazları nı kendisi mi imal etti?
Sorulacak çok şey var.
Tarih,  yapılan darbenin hangi amaçla, kimlerin organizesi ile yapıldığını, mutlaka ileriki tarihlerde ortaya çıkaracaktır.
AK Parti, her olayı kendi lehine çevirmesini çok iyi biliyor.
AK Parti,  15 Temmuz harekâtını da çok iyi değerlendirdi. Ordu’nun elindeki tüm yetkileri aldı. Okullarını kapattı. Hastaneleri sivilleştirdi. OHAL’i ilan etti. Anayasa değişikliğini de yaptı.
Ordumuz, FETO’cu subaylardan mutlaka temizlenmeli.
Bu doğrudur.
Ordumuz Türk milletinin göz bebeğidir. Emir komuta zinciri ile hareket edilir. Asker, komutanının emrini yerine getirir. Bu olayda, en üstten emir’i kim vermiştir. Asıl suçlu odur. Yoksa zavallı erin FETO ile ilgisi olamaz. O emir kuludur. Bu nedenle, suçlu ile suçsuzlar iyi ayırt edilmeli. Tüm Ordu mensupları suçlanmamalı ve aşağılanmamalıdır.
Hayırlısı diyelim.
Yapacak bir şey yok!
Zaman geldiğinde kimler nerede hata yapmış ortaya çıkar ve herkes hesabını mutlaka öder.
Bu dünya’da ödeyemeyenler de öbür tarafta öderler herhalde!
Türk ordusu Mustafa Kemal Atatürk’e bağlı olduğu müddetçe güçlüdür.
Ordumuzun gücünü kaybetmesine göz yumulmamalıdır. .
Düşman bunu beklemektedir. Ortadoğu’nun şekillenmesi Türk ordusunun gücüne bağlıdır. Türk ordusu zayıf olursa, emperyalistler orta doğuyu istedikleri gibi şekillendireceklerdir.
15 Temmuz kutlamalarından sonra, 30 Ağustos Zafer Bayramı var önümüzde. 30 Ağustos Zafer bayramı da eskilere nazaran daha da görkemli kutlanıp, milli şuurun yükselmesi ile birlikte birlik ve beraberliğimiz perçinlenmelidir.
23 Nisanlar, 19 Mayıslar, 30 Ağustoslar, 29 Ekimlerde ki bayramlarımız da bahane bulunmadan çok görkemli bir şekilde kutlanmalıdır. Dost ve düşman birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuzu görmelidir.
SON SÖZÜMÜZ:
UBUNTU 
(İyi İnsan; "İyi, namuslu, dürüst, adaletli, hakikatli, onurlu, sorumlu, hukuka sahip ve saygılı" İyi Vatandaş) 
Bu vatan tektir ve hepimizindir.
Bu topraklar üzerinde düşmanlar barınmamalı. Vatan bölünmemeli, bayrağımız gönderden indirilmemeli, ezanlar susmamalıdır.
Bayrağımıza, vatanımıza, milletimize, dilimize, dinimize, laik ve Demokrat Türkiye Cumhuriyetimize ihanet edenlerin de Allah cezasını verir inşallah.
Allah ülkemizi şer güçlerin kötü emellerinden korusun.
17.07.2017