TÜMER
DİYOR Kİ:
Ey
A.K.Parti yöneticileri ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, analar gene
ağlamaya başladı.
Hani
anaları ağlatmayacaktık! ..
Analar
ağlamasın, bacılar karalar bağlamasın, diye akil adamlar icat ettiniz, çözelim
dediniz, çözmek istedikçe düğümler arttı, çözüm süreci suya düştü.
Sizler de
çok iyi biliyorsunuz ki, silahı elinden bırakmayanlarla anlaşılamayacağını.
Ancak,
geçen zaman zarfında Terör grupları güçlendi, emniyet güçleri zayıfladı. Büyük
şehirler, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana gibi, Türkiye’nin dört bir yanına
dağıldı teröristler.
Bir
emniyet mensubu şunu söyledi. Doğu ve Güney doğu da, Vali, Kaymakam, Emniyet
Müdür’lerinin en yakınında PKK militanları var. Bize siyasi iktidar yol versin,
hepsini biranda toparlarız. Onların kim olduklarını biliyoruz, demişti. Ne
kadar doğru ve ya yanlış bilemem, ancak mutlaka doğruluk payı da var
zannedersem. Emniyet ve İstihbarat teşkilatımız
güçlüdür. Kimin nerede ne yapmak istediğini bilir. Yeter ki onların önü
kesilmesin.
IŞİD
belası PKK dan daha da kötü. Bunlar nasıl ortaya çıktı, hangi kaynaklardan beslendi, kimler destek
verdi, herkes ce malum. Onlar daha da tehlikeliler. IŞİD’in ülkemiz içerisinde
hangi şehirlerde yuvalandığını vatandaş biliyorsa, istihbarat birimleri çok
daha iyi biliyordur.
Bunlara neden göz yumuldu?
A.K.Partinin
12 yıllık iktidar döneminin sonunda bugün ne hale geldiğimiz meydanda! Neden ve ne için bu hale geldik, amaç neydi,
ne yapılmak isteniyordu? Bunların
hesabını kim nasıl verecek?
Ancak, şu
an olan oldu. Keş kelerle bir yere varılmaz. Şimdi hesap sorma zamanı değil,
birlik ve beraberlik zamanı.
Gerçekler
ortada. Tehlike büyük. 2015 yılı Şer
yılı olacak dedik, maalesef oldu ve daha da olacak.
Teröristlerin
amaçları bellidir. Onlar düzenli ordu değildir ki, savaşasın.
Kendisini
ölüme terk eden canlı bomba olmayı kabul eden, kendisini seve seve ölüme
götüren insan ile baş edemezsin. Bir
insanın en kıymetli şeyi canıdır. Canını feda eden, gözünü kırpmadan ölüme
giden bu insan, nasıl bir eğitimden geçmiştir. Mutlaka bunlara özel hap ve ya
ilaç verilmiştir. Yoksa hem kendisini öldürmek isteyecek, hem de etrafındaki
insanların ölümüne sebebiyet verecek, bu o kadar kolay değildir. Bu kişi
insanlığını yitirmiştir ve dinden imandan uzaktır. Müslüman falan da olamaz.
Ordumuz
sınır ötesi bombalamaları yaparken, içeride analar ağlamaya devam ediyor.
İşte en acı taraf bu.
Sınır
ötesinde nerelerin bombalandığı ve kaç teröristin öldüğü de belli değil. Gece
Bombalar atılıyor, gündüz adamlar sınırımıza yakın bölgelerde boy
gösteriyorlar. Bu nasıl yok etme ve sindirme hareketi anlamak da mümkün değil.
Ülkenin
temel taşlarını yerinden oynatmakla kim ne kazandı?
A.K.Parti’ye
oy verenler ve bu partiyi iktidara taşıyanlar dahil, bizleri yönetmek üzere
Hükümet’te görev alanlar, vebaliniz çok büyük. Her geçen gün sıkıntı artmakta,
artacakta. Çünkü Ortadoğu da sınırlar yeniden çizilmek isteniyor ve Kürt
Devleti kurulması çabası sürüyor.
Amaç
nedir? İsrail’in güçlenmesi, emperyalist güçlerin Ortadoğu’nun nimetlerinden
istedikleri gibi yararlanmaları.
Türkiye
Bölgesinde en güçlü devlettir. Türkiye zayıflayacak ki, dış güçler hedefine ulaşsın.
Şunu
herkes çok iyi bilmelidir ki, Türk milleti en zayıf gözüktüğü durumda bile her
ülkeden daha güçlüdür.
Bir anda
kenetleniriz ve ülkemiz için gereken mücadeleyi yaparız. İstiklal savaşı
öncesinde de durumumuz belli idi. Bugünlerden daha da berbat vaziyetteydi halk.
Netice malum. İşgal kuvvetleri tek tek ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Mustafa
Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu.
A.K.P.ti
bu Cumhuriyetin hükümetidir. Ne yazık ki, TC. Kaldırılmaya, andımız,
okunmamaya, bayrağımız gönderden indirilmeye, Mustafa Kemal Atatürk’e sövülmeye
ve heykellerine saldırılmaya, Sunni Alevi düşmanlığı, Kürt Türk kardeşliğine
son verilmeye çalışıldı. Gaflet, dalalet ve hıyanet içerisinde yaşanmaya
çalışıldı. Kimseden ses çıkmadı.
Bu da bir
gerçek.
Demek ki, bunlar hep yanlış şeyler. İçimizde birbirimizle uğraşmanın ve parçalanıp bölünmenin alemi yok. Menfaat ve çıkar uğruna ortalığı karıştırmanın da kimseye yararı olmaz. Ülke kaosa girerse bundan halk ta idare edenler de zarar görür. Bu nedenle geçmişten ders alıp, geleceğimizi daha iyi şekillendirmemiz gerek.
Demek ki, bunlar hep yanlış şeyler. İçimizde birbirimizle uğraşmanın ve parçalanıp bölünmenin alemi yok. Menfaat ve çıkar uğruna ortalığı karıştırmanın da kimseye yararı olmaz. Ülke kaosa girerse bundan halk ta idare edenler de zarar görür. Bu nedenle geçmişten ders alıp, geleceğimizi daha iyi şekillendirmemiz gerek.
Zaman
birlik ve beraberlik zamanı.
Biran evvel Hükümet kurulmalı ve erken seçim
hülyasından vaz geçilmeli.
Tehlike
büyüdükçe büyüyecek. Analar hüngür hüngür ağlayacak.
Bu işin
şakası yok. Dış güçlerin emri ile hareket edilmesinden vazgeçilsin. Ülkenin
bölünmez bütünlüğü önemli.
Ülkenin
birçok şehirlerinde PKK Sempatizanları var. Bunlar da az değil. Şimdi bir de
IŞİD çıktı. O da yuvalandı. Diğer terör örgütleri de pusuda. İçerideki
sıkıntıları halletmeden, dışarıyı halletmeye kalkmak yanlıştır.
Erken
seçim hülyalarından vaz geçilmeli. Erken seçim hiçbir değişiklik getirmez.
Ülkeyi sıkıntılar içerisine sokmanın âlemi yok. Ne olursa olsun güçlü bir
hükümetin acilen kurulması gerek.
Amerika’nın
politik oyunlarına gelinmemesi gerek.
Şunu
da iç ve dış düşmanlarımız iyi bilmeli.
Türk milleti yeri geldiğinde, ordusu, polisi, MİT’i, Jandarması ve halkı ile
tek vücut olur ve vatanını kimseye parçalatmaz ve böldürtmez. Teröre de teslim
olmaz.
Şu da bir
gerçek ki, herkesin tehlikeyi iyi görmesi ve aklını başına alması gerek.
Son
pişmanlık fayda vermez.
Zekeriya
Tümer
ulusalhaber@hotmail.com
28.07.2015