TÜMER
DİYOR Kİ:
GERÇEKLERİ
NEDEN GÖREMİYORUZ?..
Sevgili okurlar, 2016 yılına girerken, hepimiz güzel dileklerde bulunarak ve dualar ederek, ailemize, ülkemize ve dünya’ya huzur ve barış getirmesini diledik.
Sevgili okurlar, 2016 yılına girerken, hepimiz güzel dileklerde bulunarak ve dualar ederek, ailemize, ülkemize ve dünya’ya huzur ve barış getirmesini diledik.
Kime
ellerimizi açtık ve kimden istedik, dualarımızın kabul edilmesini. Bizleri ve
bu âlemi
Yaratan
yüce yaradandan. Yani Allah’tan.
2016
yılına girerken edilen dualar kabul olmadı ki, kan ve gözyaşları akmaya devam ediyor.
Nedeni ise
Müslüman’ım diyenlerin, Allah ile insanları aldatmasıdır.
Yaşar Nuri
Öztürk’ün Allah ile aldatanlar kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Bugün
İslam âlemi Peygamberin ve Kuran-ı Kerimin emrettiği yolda mı yürüyor?
Suudi
Arabistan’ın Şii lideri Nimr el –Nimr’in ve 47 kişiyi değişik şekillerde
öldürmesi sonucunda İran ile Suudi Arabistan’ın arasının açılmasına sebep oldu.
Öldürme sebepleri ise sudan sebepler. ( IŞİD ile Suudi Arabistan arasında ne
fark var? O da kelle alıyor, öbürü de!)
Bu öldürme
olayı, Sünni Suudiler ile Şii İran’ın
aralarının açılmasına sebep oldu.
Orta doğu
da bir mezhep savaşı başlamak üzere
Çin ve Rusya’nın İran’ı desteklemelerine karşılık Sünni İslam İttikafına dâhil olan devletler bu savaşa dahil olacaklar mı? Türkiye bu durumda nerede ve kimin yanında olacak?
Çin ve Rusya’nın İran’ı desteklemelerine karşılık Sünni İslam İttikafına dâhil olan devletler bu savaşa dahil olacaklar mı? Türkiye bu durumda nerede ve kimin yanında olacak?
Amerika ve
Batı âlemi olayları zevkle izliyorlar. Üzülüyor görünüp, içlerinden
seviniyorlardır.” Oh be amacımıza erişeceğiz, Müslümanlar birbirlerini zaten
öldürüyorlardı, şimdi daha büyük savaşa girecekler ve daha çok Müslüman
ölecek,” diye inanın sevinçten ağızları kulaklarına varıyordur.
İsrail
güçlendikçe güçlenecek ve Suriye, Irak bölünecek Türkiye sınırında bir Kürt
devleti de bu sayede kurulacak.
Türkiye’de her mezhepten insan var. Laik
Türkiye Cumhuriyetinin değerini işte burada iyi anlamamız gerek. Allah
muhafaza, her inanç sahibi ile karşı inançta olanlar birbirleri ile kavga
etmeye başlar ise, o toplumda ne huzur kalır ne de barış. Kan gövdeyi götürür,
iç savaş başlar. İşte Suriye’nin hali.
Etrafımızda
ve içimizde bunca sıkıntı varken, biz neleri tartışmaya çalışıyoruz. Başkanlık
olsun mu, Anayasa değişsin mi?
Meclisin
yaptığı araştırma neticesinde işin uzmanları görüşlerini belirtmişler ve
Erdoğan’ın çok istediği başkanlık için sisteminin felaket getireceği yönünde
görüşler beyan edilmiş. “Büyük kriz ve bunalım çıkar. Sistem
kilitlenir…Demokrasi darbe alır” denmiş.
Elbette,
başka ne olabilir ki?.
Erdoğan Başkanlığı neden istiyor. Her şeyi ben
yöneteyim ve kimse de benden ve ailemden hesap soramasın.
Bu gerçeği anlamak o kadar zor mu?
Şu an
zaten tek lider. Dediği şıp diye yerine getiriliyor. Her türlü yetkisi var,
yetkisi olmayan hususları da kullanıyor. Daha ne olacak. Yani Başkan olunca
ülke de ne değişecek. PKK. Son mu bulacak? Ekonomi mi düzelecek, işsizlik mi
bitecek. Yatırımlar mı artacak. Halka refah ve huzur mu gelecek?
Başkan
olunca nelerin değişeceğini ve neler yapacağını biz de bilsek.
Halk çoğu şeyin farkında değil ki. İnanın
referanduma gidilirse, Recep Tayyip Erdoğan şıp diye başkan da olur. Eee o
Müslüman ya!
Halkı
kandırmak çok kolay. Muhalefet partileri bir türlü kandıramıyorlar. AKP ve
Tayyip valla çok iyi kandırıyor. Onlar halkın nabzına göre şerbeti iyi veriyorlar.
Bilinçli bir toplum olamadığımız müddetçe daha
çok kandırılır ve belaların başımıza gelmesini yaşarız?
Bahçeli
Başkanlığa hayır, Anayasa’ya evet demiş. Acaba Anayasanın hangi maddelerine
evet, hangilerine hayır diyecek.
Anayasa’dan Türk kelimesinin çıkarılmasına evet mi hayır mı diyecek? MHP
Liderinin bunları açık ve net açıklaması gerek.
2016 yılı
itibari ile memura yüzde 0.86, işçi, BağKurlu ve çiftçiye yüzde 3.86 zam geldi.
Emekliler de 100 lira ile yetinmek zorundalar.
Memura,
emekliye devlet zam verirken, her sene olduğu gibi, gene piyasa zam yağmuruna
tutuldu. Versen ne olur, vermesen ne olur. Al zammını git demek geliyor insanın
içinden.
PKK Terörü
bütün şiddeti ile devam ediyor. Genç polislerimiz ve askerlerimiz kalleşçe
öldürülmeye devam ediyor. Minik yavrular babasız, genç eşler dul kalıyor. Yaşlı
anne ve babaların yürekleri sızlamaya devam ediyor. İç göçler nedeniyle
insanlar perişan oluyor.
Başkanlık
gelince bunlar sona mı erecek?
Sevgili
okurlar, içimiz karardıkça kararıyor. Yüzümüz ne zaman gülecek bilemiyoruz.
Hayırlısı olsun deyip geçiyoruz. Ne hayırı, şer odakları ortalıkta kol
gezerken, hayır mı olur.
Bu
ülke’nin yönetim biçimi Mustafa Kemal Atatürk tarafından laik, Demokrat,
Cumhuriyet olarak belirtilmiştir. TBMM si her şeyin üzerindedir ve milletin
vekilleri orada millet için çalışmalıdırlar.
Milletvekilleri
ettikleri yemine bağlı ve sadık kalmalıdırlar.
Şu anda,
ülkenin kalkınması için çaba harcamak gerekirken, etrafımızda kara bulutlar
dolaşırken, içte ve dışta sorunlar var iken, Başkanlığın ve yeni bir
Anayasa’nın tartışılmaması gerekmektedir. İlk önce sorunları çözün, halkın
refahını ve huzurunu tesis edin.
Kendinizi değil, ülkeyi ve vatandaşı düşünün.
Hangi
mezhepten, hangi dinden olursan ol, sen de insansın, karşındaki de insan.
Senide Allah yarattı, onu da. Hele ki Müslüman Müslümana düşman olmamalı,
birbirlerini öldürmemelidir.
Krallar’da
ölür, sokakta yaşayan insan da. Her şeyin bir sonu vardır. 2016 geldi bir yaş
daha ilerledik. Zaman ileriye gidiyor, geriye gitmiyor. Şahsi çıkar uğruna
başkalarını ezme, yok etme politikalarından herkes vazgeçmeli.
Yurtta
barış, cihanda barış içerisinde yaşamak dururken neden savaşılır ki?
***
06.01.2016
Zekeriya
TÜMER
Ulusalhaber1881@gmail.com