TÜMER
DİYOR Kİ:
SON
İZLENİMLER
7 Haziran
Genel Milletvekili seçimleri gün sayıyor.
Bizde
halkın nabzını yokluyoruz.
Dolmuşta,
otobüste, vapurda, metro’da, yolda fırsat buldukça vatandaşlarla konuşuyoruz.
Kim ne
derse desin, halkın genel bir bıkkınlığı var Hükümetten.
Ancak,
AKP, tinin gene seçimi kazanma korkusu da içlerine yer etmiş.
“Bunlar ne
yapar yapar, seçimi kendi lehlerine çevirirler” korkusu içlerine öyle yer
etmiş ki halkın, bir türlü kuşku ve endişelerini
Üzerlerinden
atamıyorlar.
Pendik
dolmuşu ile Kurtköy’e doğru gidiyorum.
Dolmuş
kalabalık. Ortada ayakta duruyoruz. Arkamda bir genç burnundan soluyor. “off,
pufff” diye sinir krizleri geçiriyor.
Döndüm,
yüzüne baktım, 20-21 yaşlarında bir delikanlı.
“Ne oldu
oğlum, çok sıkıntılısın, derdin ne?” diye sorar sormaz, delikanlı patladı.
“Nasıl
sıkılmam amca” diye içindeki isyanını dışarı vurdu.
Delikanlı
bin lira maaşla bir yerde çalışıyormuş, patronu onu işten çıkarmış, 500 lira
maaşla bir Suriyeliyi işe almış.
Açtı
ağzını yumdu gözünü, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere herkese kızıyordu.
Çıldırmıştı. Hemen müdahale ettik, küfür etmesine mani olduk.
Kızdı ve
indi şeyhlide dolmuştan ve bağıra, çağıra gitti.
Bu bir
örnek işte. Suriyeliler sayesinde bizim gençlerimizin işsiz kalmaları ve kafayı
yemeleri.
Vatan
Partisi’nin Avrupa’da sempatizanları artmış.
Facebook’ta
Almanya’da ikamet eden birkaç kişi ile görüştüm Vatan Partisini çok
beğendiklerini ve bütün güçleri ile desteklediklerini söylediler.
Atatürk
Cumhuriyeti için oylarımız Vatan Partisine, diyorlar.
C.H.P.
sinin Atatürk’ün çizgisinden uzaklaştığı için, bizler Vatan Partisini
destekliyoruz, dediler.
Vatan
partisi mutlaka barajı aşmalı ve aşacak, diye de Almanya’daki vatandaşlar
dâhil, Türkiye’dekiler de umutlu.
İstanbul
Maltepe’de MHP nin seçim bürolarından birisine uğradım. Bir çay içecek kadar,
yani 15 dakika kadar kaldım.
3 bayan ve
2 erkek geldi. Bayanların birisi “Ben Doğru Yol Partisinde idim, şimdi MHP ye
kaydolmaya geldim” dedi. 3 Bayanda MHP ye kayıtlarını yaptırdılar.
2 erkek de
MHP ye oylarını vereceklerini söylediler. MHP liler de iktidar olma
hevesindeler. Umutları fazla. Oyları devamlı yükseliyor.
Daha önce
AK Partisine oy veren MHP liler galiba yavaş yavaş yuvalarına dönüyorlar.
3 Haziran
Kartal meydanında AK Partinin mitinginin içine düştüm. Yollar trafiğe
kapatılmış.
Ahmet
Şimşek Kolejine gidiyorum Şimşek Kolejinin sahibi Ahmet beyle randevum var. AK
Parti mitingi de Ahmet Şimşek Kolejinin tam önünde.
Otobüsten
indim ve miting alanına doğru yürümeye başladım. Ben miting alanına yürüyorum,
miting alanından ise millet dışarı doğru yürüyor. Dikkatimi çekti. Sordum
birilerine, neden miting alanını terk ediyorsunuz, dedim.
Sabahtan
beri beklemişler, Başbakan Ahmet Davut oğlu gelmemiş, bu nedenle vatandaş
yorulmuş ve miting alanını terk etmeye başlamış.
Ben Ahmet
Şimşek Kolejine geldiğimde, Başbakan miting alanına teşrif etti. Fazla
konuşacak bir şeyi kalmamış. Her toplantıda dile getirdikleri konuları burada
da tekrarladı. Sözünün sonunda da “Tamam mı, devam mı?” diyerek halktan onay
aldı. Ne var ki gerçekten kendini dinleyen kalabalık çok azdı. Süratle Ak
Partinin oy kaybına uğradığı gözle görülüyor.
Başbakan
Davut oğlu konuşurken bile halkın çoğu miting alanını terk ediyordu.
İstanbul
Eminönü’nden vapura bindim ve Kadıköy’e geliyorum.
Sağ
tarafımda iki hanım, karşımda bir hanım ve bir bey oturuyor. Seçimlerden
konuşmaya başladık. Hanımlardan biri 60 yaşlarında. Almanya’dan geliyormuş.
Yanında
bavulları var. “Beyefendi, dışarıdan Türkiye hiç iyi gözükmüyor” dedi.
“Bu
güzelim ülke, bu hale gelmemeli idi” diye de üzüntüsünü belirtti.
Vatandaş
gerçekten çok tedirgin ve üzgün.
Halkın
çoğu AK Partiden ve bilhassa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda
AK Partiye oy istemesinden bıkmış durumda.
Ancak,
bazı kişiler de AK Parti için canlarını verecekler sanki.
“Ne güzel
bakın, taa Kartaldan Sirkeciye 40 dakikada hem de denizin dibinden geçerek
gidiyoruz, daha ne istiyorsunuz” diyorlar.
“Hem AK
Parti çalarsa çalsın, çalıyorlar ama hizmet te veriyorlar” diyerek
memnuniyetlerini ifade ediyorlar.
C.H.P.si
ise yaşanacak hali kalmayan Türkiye’yi yaşanacak bir Türkiye haline sokmaya söz
veriyor ve sadece 4 sene istiyor.
CHP
Başkanı Kılıçdaroğlu “Verin bana 4 sene iktidarı, ekonomiyi düzelteceğim,
işsizliği önleyeceğim, hırsızlığa, yoksulluğa ve yoksulluğa son vereceğim,
ülkeyi yaşanacak bir Türkiye yapa cam,” diyor.
Hadi
hayırlısı,diyoruz bizde.
Bağımsız
Türkiye Partisi başkanı Prof.Dr.Haydar Baş’ın da ekonomik kalkınma hamlesi
düşündürücü. Yer altı madenlerini çalıştırmayı düşünüyor. Buradan 5 Trilyon TL.
kazanmayı hedeflemiş.
Gençlere
sınavsız üniversite ve iş garantisi de veriyor. Elbette bunlar önemli de % 10
barajını aşmak zor.
Saadet
Partisi ile Büyük Birlik Partisi’de çok iddialı propaganda yapıyor. AK Partiden
oy çalıyorlar kanımca. Ancak, onların da % 10 barajını aşacaklarına çoğu kişi
inanamıyor.
Hatta
HDP’nin bile barajı aşacağına inanan kişiler az. Kadıköy Vapur İskelesinden
inince HDP li gençlerin halayları ile karşılaşıyorsunuz. Gece gündüz demeden
şarkı söyleyip halay çekiyorlar.
Sayın
okurlar, bizim son gözlemlerimiz ve izlenimlerimiz böyle.
Birkaç gün
sonra seçim bitecek. Ülkenin geleceği belirlenecek.
Bizim
dileğimiz, seçimlerden sonra kaoslar yaşanmaması. Gerçekler ortada. İktidar
Partisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oy kaybetmemek ve tekrar iktidar
olmak için devletin tüm kaynaklarını kullanarak halktan oy istiyorlar. Eğer
iktidardan düşerlerse akıbetlerinin ne olacağını çok iyi biliyorlar. Yargılanma
safhası başlayabilir. Onlar, karşılarındaki kişileri nasıl çok çeşitli suçlar
yükleyerek cezalandırmak istiyorlarsa, aynı akıbete kendileri de
uğrayabilir. Bu dünya böyle, etme bulma dünyası. Ne ekersen onu biçersin.
Halk gibi
bizde şüphe içindeyiz. Demokrasi mi galip gelecek, yoksa dışarıdan endeksli şer
odakları ülkeyi mi karıştıracak.
İnşallah,
adil bir seçim olur ve ülke layık olduğu huzura kavuşur.
Hayırlısı!..
Zekeriya TÜMER
ulusalhaber@hotmail.com