ALDATMAK
İSTERKEN
ALDANMAK!..
ALDANMAK!..
Sevgili okurlar, bugün Nisan ayının 14’ü. 2 gün sonra
Referandum için sandığa gidilecek.
Ankara’dayım. Kızılay’a indim. Kızılay’ın merkezinde,
gençler, kadınlı erkekli, aşağıda yazacağım yazıyı Ankara Platformu adına
dağıtıyorlar.
Sevgili Ankara’lılar, diye hitap ettikleri yazının içeriğini
okuduğunuzda ne denmek istediğini anlıyorsunuz. Yazıda gizli bir aldatma
taktiği sergilenmiş. Yani son dakikaya kadar her türlü oyun tezgâhlanmakta ve
milletin oylarının Evet olması çabası değişik kesimler tarafından da uygulanmak
istenmektedir.
Yazıyı hep birlikte okuyalım:
“Sevgili Ankara’lılar,
16 Nisan’da tarihi bir halk oylamasına gideceğiz. (Doğru
söylüyorlar, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yaşayan milletlerin kaderi
belirlenecek. Tarihi bir halk oylaması yapılacak. )
Ülkemiz son dönemde pek çok badireler atlattı. ‘Terör, Darbe
girişimi, Ekonomik terör’ gibi pek çok tehditle karşı karşıya kaldı. (Buna da
itirazımız yok. Bu badireleri engelleme imkânı olan AKP Hükümeti, neden
engelleyemedi, onu da çok merak ediyoruz!) devam ediyor yazı.
ATATÜRK’ün dediği gibi, “dâhili ve harici” düşmanlarımız
var. Gün, bir olma, farklılıkları bir yana bırakma günüdür. (Buna da itiraz
edilmez. Hem içerde ve hem de dışarıda düşmanlarımızın olduğu malum. Elbette
bir olmamız gerek. Peki, ama halkı ayrıştırma ve dinci, dinsiz diye suçlamalar,
alevi, Sünni diye, Kürt, Türk diye ayrıştırmak, Hayır diyenleri teröristlerle
bir tutmak neden yapılıyor. Bunu da anlamak mümkün değil.) Yazıyı okumaya devam
edelim.
16 Nisan günü, Türkiye üzerinde oynanan oyunları bozmak
için, hepinizi sandığa gitmeye davet ediyoruz. Her birimiz farklı siyasi
görüşten olabiliriz, herkesin kararı başımızın tacıdır. (Buraya kadar
yazılanlara aynen katılıyoruz. Kimsenin de itiraz etmesi söz konusu değildir.
Ancak, buradan sonra kandırmaca ve aldatmaca kelimeler başlıyor. Dikkatli
okuyalım.)
Ancak şunu unutmayalım ki; Halk oylamasında Hayır oyu
çıktığında en çok Güçlü Türkiye’yi istemeyenler sevinecek. (İşte burada
şaşırmamak mümkün değil. 2003 den beri iktidarda olan bir siyasi parti ülkeyi
neden güçlendirmedi de, bir kişiye verilen olağanüstü yetki ile mi
güçlendirecek? Güçlü Türkiye olmasını herkes ister. Ne var ki, bu şekilde ki
bir Anayasa değişikliği ile olacağına inanmak mümkün değildir.) Yazıya devam
edelim.
Bu nedenle, meselenin Memleket meselesi, söz konusu olanın
ise, vatan olduğunu hatırlatmak isteriz. ( Aynen katılıyoruz. Söz konusu
memleket meselesidir ve söz konusu ise VATAN’dır. Köşk Danışmanlarının
söyledikleri gibi eyalet sistemi değildir. )
‘Güçlü Türkiye için’, ‘Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları
bozmak için’, ‘İstikrar için’ ve ‘Çocuklarımızın geleceği için’ hepinizi
sandığa gitmeye ve evet Oyu kullanmaya davet ediyoruz, diyor Ankara Platformu." Kim oldukları belli değil.
Son sözü okuyan vatandaş, tamam diyor, güçlü Türkiye için,
ülkemiz üzerinde oynanan oyunları bozmak için, istikrar için, herkes sandığa
gitmeli ve hangi oyu kullanmalı.
BU YAZI DA YAZILANLAR EVET OYU İÇİN YAZILMAMIŞ SAN Kİ, HAYIR
DEMEK İÇİN YAZILMIŞ BİR YAZI. YANİ BENCE KELİME OYUNLARI İLE BİR ALDATMACA
TAKTİĞİ.
FARKINDA OLMADAN ANKARA PLATFORMU BU DAĞITTIĞI YAZI
İLE HERKESİN SANDIĞA GİDEREK HAYIR OYU VERMESİNE DAVET EDİYOR.
SİZ NE DERSİNİZ. İNANDINIZ MI BU YAZIYA?
Bakın size bir şey daha hatırlatayım:
CIA eski Türkiye Şefi,
Paul Bernard Henze’nin 2006’da Beyaz Saray’a sunduğu Türkiye raporunda;
“Türkiye’nin bu şekliyle, Amerikan politikalarının yanında
olacağından emin olamayız.
Ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar.
Hükümeti ikna ettiğimizde Meclis; Meclis’i ikna ettiğimizde ordu; orduyu ikna
ettiğimizde yargı karşımıza geçebiliyor.
Eğer Amerika’nın çıkarı Türkiye’de bir federal devlet
kurulması ise; mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, Meclis ve hükümeti tek elde
toplayan başkanlık rejimine geçilmelidir.
Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna
etmekten çok daha kolay olacaktır. Eğer o bir kişi Amerikan çıkarlarını yardım
etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak
Amerika için sorun olmaz."
Demek ki neymiş? Başkanlık sistemi ABD patentli bir
BOP projesiymiş…
ŞİMDİ KARARINIZI TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN LAİK,
DEMOKRAT, GÜÇLÜ ORDU, GÜÇLÜ HUKUK, GÜÇLÜ DEVLET OLABİLMESİ İÇİN ETKİ VE TEPKİ
ALTINDA KALMADAN 16 NİSAN’DA SANDIĞA GİDEREK OYUNUZU NE DÜŞÜNÜYORSANIZ O
ŞEKİLDE KULLANIN.
GERÇEKLER ORTADA.
EMPERYALİST GÜÇLERİN ÜLKEMİZ ÜZERİNDE OYNAMAK İSTEDİKLERİ
OYUNU BOZMAMIZ GEREK.
HAKKIMIZDA NE HAYIRLI İSE O OLUR İNŞALLAH.
14.04.2017
ZEKERİYA TÜMER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder