TÜMER
DİYOR Kİ:
7 Haziran
seçimleri bitti.
Oyunu
kullanan vatandaşlar, tek başına bir partinin ülkeyi yönetmesini istemediler.
Ülkenin
Başkanlık sistemi ile de yönetilmesine karşı çıktılar.
Seçim
meydanlarında iktidar partisi AK Partiyi iktidardan indirebilmek için başta
C.H.P.- M.H.P. ve HDP olmak üzere seçime giren tüm partiler AK Partiye
saldırdılar.
Netice
meydanda.
Yüksek seçim kurulu birkaç gün içerisinde kesin sonuçları
açıklayacak.
Kesin
olmayan sonuçlara göre AKP % 41 oy alarak 258 milletvekili ile gene birinci
parti oldu.
C.H.P. %
25 e yakın oy alarak 132 milletvekili kazanabildi.
M.H.P. %
16.29 oy aldı ve % 13. Oy alan HDP ile aynı sayıda 80 er milletvekili
çıkarabildiler.
AK
Partinin yanlış politikalarını halka anlatan ve 17-25 Aralık olayının
soruşturulmasını isteyen C.H.P.-M.H.P ve H.D.P AK Partinin tek başına iktidar
olmasını engelledi.
Her üç
partide hem AK Partiye ve hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı
tavır sergilediler.
7 Haziran
Milletvekilliği seçiminde de ülke halkı oyunu kullanırken gerekeni yaptı ve
kimseye tek başına hükümeti kurma yetkisi vermedi.
Şimdi ne
olacak?
Muhalefet
partilerinin AK Parti ve Cumhurbaşkanı hakkındaki bazı düşünceleri aynı.
Ancak,
H.D.P’nin Öcalan ve PKK ile ilgili görüşleri, Kandil’in gölgesinin altında
hareket etmesi, birçok Türk ve de Kürt halkına ters geldiği gibi haklı olarak
M.H.P. ye de ters gelmektedir.
Bu nedenle,
M.H.P. ile H.D.P.nin yan yana gelmeleri söz konusu olamayacaktır.
Muhalefete
düşen üç parti de AK Parti zamanında yapılan yolsuzluklarla ilgili hesap sormak
istemektedirler.
Herkesin
de bildiği gibi devletin temel taşları yerinden oynadı. Bunların yerine oturması ise güçlü bir
Hükümet kurulması ile olabilir.
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti başkanı şu an Başbakan olan Ahmet Davutoğlu’da
ne kendilerinden ve de partili olan arkadaşlarından hesap sorulmasına taraftar
olmazlar ve izin de vermezler.
Birinci
parti olan AK Parti yanına muhalefet partilerinden birini alabildiği takdirde
Hükümet kurulabilir, yoksa ülke çok zaman hükümetsiz kalacaktır. O zaman da
erken seçim gündeme gelecektir.
Erken
seçimde çok şey değişmez. M.H.P. oy kaybeder. C.H.P. bir iki puan yükselebilir.
H.D.P. belki de baraj sınırında kalır, AK Parti hükümeti kuracak Milletvekili
çıkarabilir.
Şu an
Cumhurbaşkanı olumlu tavır sergilemekte. Kim ne derse desin Devletin en üstünde
Recep Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanı ile uyum içerisinde olamayan hükümet
başarılı olamaz.
Hükümeti
kurma görevi Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı tarafından verildiğine göre,
Cumhurbaşkanı kimi isterse ona bu görevi verecektir.
Daha önce
Anayasa’yı ve yasaları tanımayan Cumhurbaşkanı, şimdi Anayasaya sarılacak ve
Anayasa maddelerinde kendisine verilen tüm hakları sonuna kadar harfiyen
uygulayacaktır.
Daha önce
de yazdık. C.H.P. Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı tarafından
Hükümeti kurma görevi kolay kolay verilmez.
Kim kendinden hesap soracak kişiye yetki
verir.
Şu anda
basından ve TV.lardan Parti liderlerinin konuşmalarını izlediğimizde,
hiçbirinin birbirleri ile uyum sağlayacaklarını ve bir araya gelerek Hükümet
ortağı olacaklarını pek zannetmiyoruz.
Bu nedenle
Türkiye’yi zor koşullar altında idare edebilecek istikrarlı bir hükümetin
kurulması kolay olmayacak. Devletin tepesinde küslük ve kırgınlık olmaz. 4 partinin de aklını başına toplayıp, kendi çıkarlarını değil, ülke çıkarlarını
düşünmeleri gerek. Ülkenin birlik, beraberlik ve huzur ortamına ihtiyacı var.
İlkeler çerçevesinde mutlaka birleş ilmeli ve istikrarlı, güçlü bir hükümet
kurulmalı.
Mübarek
Ramazan boyunca bol bol dua edelim de ülke Hükümetsiz kalmasın, temel
taşları yerinden oynayan Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir Hükümete sahip olsun.
Geçmiş teki hatalar tekrarlanmasın, huzur ve ekonomik kalkınmayı sağlayan
istikrarlı ve güçlü bir devlet yapısı oluşsun.
“Devletin
malı deniz yemeyen domuz” düşüncesinde olanlar inşallah bundan sonra Hükümet
içerisinde yer almazlar.
Amiiiiinnn
diyelim.
Not:
Siyaseti çok iyi uygulayan, Barajlar
Kralı Çoban Sülü, 9. Cumhurbaşkanı kurt politikacı Süleyman Demirel’de 91
yaşında hakkın rahmetine kavuştu. Demek ki bu dünya kimseye baki değil.
Sevapları
ve günahları ile eşi Nazmiye hanımın yanına o da gitti. Kenan Evren’le bakalım
orada hesaplaşacak mı?
Rahmetli Demirel ile olan ufak bir anımı
bundan sonraki yazımda anlatmak isterim.
Dün dündü,
bugün ise bugün. Allah rahmet etsin, mekânı cennet olsun.
Zekeriya
Tümer
ulusalhaber@hotmail.com.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder