TÜMER
DİYOR Kİ:
BU NASIL
ÇÖZÜM SÜRECİ?
PKK’nın
yıllardır başlattığı terör hareketini son buldurmak için AKP Hükümeti bir çözüm
süreci başlattı. Nasıl bir çözüm
sürecidir, ben anlayamadım, sizden anlayan varsa bizlere izah etsin!
Çözüm
süreci devam ediyor derken, PKK, yol kesmeye, kimlik kontrolü yapmaya,
polisimizi, askerimizi öldürmeye, araçları yakmaya, binaları ateşe vermeye,
insanları, çocukları kaçırmaya devam ediyor.
Üstelik
şimdi şehirlere indiler.
Kobani
bahanesi ile her yerde terör estirmeye başladılar.
Bu nasıl
bir çözüm sürecidir? Ne zaman başladı, ne zaman de bitecek kimsenin bildiği
yok.
Akil
insanlar denen birileri görevlendirildi de ne oldu?
Ülkeyi
kargaşa içersine sokmaya kimsenin hakkı yok.
12 yıldır
AKP ti adım adım istediklerine kavuştu.
Tayyip
Cumhurbaşkanı olmak arzusu içerisinde idi ve de oldu.
2023 e
kadar da Türkiye’nin başında olacağına dair emareler var.
Yandaşlarınızı
milyarder de yaptınız.
Orduyu,
yargıyı, polisi de istediğiniz şekle soktunuz.
Kimsenin
yüzü gülmüyor.
Kürt,
Türk, Alevi, Sünni, Haremlik, Selamlık ayırımları da oldu.
İlk
okullarda ilk önce elif harfi öğretilerek çocuklara okuma yazma da öğretilmeye
başladı.
Bizim gibi
namusu ile emekli olanlar, zamanında rüşvet ve çıkar peşinde olmayanlar 70
yaşlarına, 80 yaşlarına gelmelerine rağmen, aç kalmamak için mücadele ediyorlar
ve emekliliğin tadını çıkaramıyorlar.
İşsizlik
de alabildiğince artıyor.
Gençler,
geleceklerinin planını yapamıyorlar ve karamsar halindeler.
Yani
kısaca, amacınıza ulaştınız mı AKP.li Milletvekilleri?
Yoksa, biz
havaalanları yaptık, Gökdelenleri diktik, Yeşil alanları talan ettik, devletin
birçok kurumunu sattık, yandaşlarımızı zengin ettik, metroları yaptık, yolları
yaptık diyerek Yeni Türkiye’yi yarattığınızı düşünerek, mutlu mu oluyorsunuz?
Gerçekler
acıdır ve gerçekler de ortadadır.
Emperyalist
güçler, Osmanlı devletini eninde sonunda nasıl parçalayıp yok etti iseler,
şimdi de Türkiye Cumhuriyeti’ni bölme ve parçalama peşindeler.
Işid denen
azgın teröristleri kim besliyor, kimler silah, cephane veriyorlar? Bunların
hepsi oyun.
Türkiye
ekonomik olarak kalkınmasın, rahat ve huzur yüzü görmesin diye iç ve dış
düşmanlar ellerinden geleni yapıyorlar.
Bir gün,
gazetelerde ve Televizyonlarda insanın sinirlerini bozmayan, ölüm ve kandan
başka güzel bir haber okuyabiliyor muyuz?
İnsanlarımızın
sinir sistemleri bozuldu. Millet kafayı yedi. Yollarda kendi kendine konuşan
insan sayısı arttı.
En ufacık
bir olayda herkes birbirleri ile hemen kavgaya hazır hale geldiler.
İktidar
partisi de muhalefet partileri de, artık gerçekleri görmeliler ve birlikte
ülkenin geleceği için çaba harcamalılar.
Bayrak
gönderden indiriliyor, Atatürk’ün heykelleri parçalanıyor, kafası top yapılarak
oynanıyor, be hey gafiller buna nasıl göz yumarsınız!
Mustafa
Kemal Atatürk ve arkadaşları ve de o zamanki insanların vatan sevgisi
olmasaydı, bizler bugünleri nasıl görecektik.
Uyan be
milletim uyan, gerçekleri gör artık.
Uyanın
beyler uyanın. Bizim bu vatandan başka vatanımız yok. Burada doğduk, burada
öleceğiz.
Bizleri
bölmeye, parçalamaya, yok etmeye çalışanlara fırsat vermeyelim.
Bayrağımıza,
dilimize, dinimize, örf ve adetlerimize, ülkemize, milli ve manevi
değerlerimize sahip çıkalım.
İç ve dış
düşmanların oyunlarına gelmeyelim.
Birinci
vazifemiz Türk İstiklalini ve Türk Cumhuriyetini korumak ve kollamak olsun.
Bizlerin
kimseye ihtiyacı yoktur. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda
mevcuttur.
Ne mutlu
bizlere ki, Atalarımız bizlere böyle güzel bir ülke emanet ettiler.
Bu emanete
hıyanet edenlerin Allah Cezalarını verir inşallah.