adalet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
adalet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Mart 2021 Çarşamba

ADALET VE KALKINMA NE GÜZEL İKİ KELİME

 TÜMER DİYOR Kİ:

ADALET VE KALKINMA

Sevgili okurlar, Adalet ve Kalkınma, bu iki kelime yan yana gelince ne güzel gözüküyor, değil mi?

Adalet ne demek? Toplumun her kesiminde adaletin olması. Adaletli davranılması, kimsenin kimseye hakkının geçmemesi. 

İslamiyetin temel kurallarından bir tanesi de Adil olmak, adil davranmak, herkese eşit şartlarda, muamele etmek, 

Bana göre şu an en adil davranan Korona Virüsü. 

Sizce de öyle değil mi?

Kimseyi, kimseden ayırt etmiyor. Sokakta yatan insana da bulaşabiliyor, sırma köşklerde oturanlara da!

Zengine de bulaşıyor, fakire de. 

Bakana'da, Başbakana'da bulaşabiliyor, gariban vatandaşa da.

Dünya'da kalkınmış ülkeyiz diye övünen ülkenin vatandaşlarına da bulaşıyor, fakir, kalkınamamış olan ülkelerin garip vatandaşlarına da bulaşıyor. 

Korona çok adil davranıyor. Kimseyi kimseden ayırt etmiyor. 

Dünyanın şeklini bile değiştirdi. Düşünceler değişti, toplumun değer yargıları değişti, ekonomik düzen değişti, yatırımları durdurdu, bütün dünyanın ağzını, burnunu maske ile kapattırdı. 

Helal olsun sana Korona Virüsü. Mutasyona da uğrayarak insanların seni yok etmesini de önlü yorsun. 

Aşı maşı da sana vız gelecek. 

Yalnız Kalkınma konusunda adil davranmıyorsun. 

Senin sayende birileri zenginleşti. 

Senin yüzünden bir çok iş sahibi, esnaf, emekli, geçinemez hale geldi, işsizlik arttı, yoksul daha da yoksul hale geldi. 

Korona burada adil olamadın!

Senin sayende bir kesim zenginleşirken, diğer başka kesimler fakirleşti. 

Gerçi sen, merak etmeyin, ben o zenginleşen kişilere de bulaşırım, zenginliklerini fitil fitil burunlarından getiririm diyebilirsin, ama fakir fukaraya da bulaşıyorsun. 

Eh artık o tarafı da sana bırakıyorum. 

Fakir, fukaraya bulaşma da kime bul aşırsan bulaş. 

Çünkü yoksulluk içerisinde olan insanlar bağışıklık sistemini iyi beslenemediklerinden güçlendiremiyorlar, onlara bulaştığında, öbür tarafa götürüyorsun onları. 

Burada da Adil davranamıyor sun. 

Seni dünyadan kovalım diye aşı ürettik. 

Çeşitli ülkelerde çeşitli aşılar üretildi. 

Zengin daha zengin olma peşinde. 

Gerçi sen hemen kendini mutasyona uğratarak, üretilen aşıların da bir işe yaramaz hale gelmesini sağladın herhalde!

Ama gene de, aşı olarak sana karşı direnecek insanlık. 

Bulaşma yönü ile eşit davranıyorsun da ekonomik kalkınma yönünden pek adil davranmıyorsun. 

Zenginliğine zenginlik katan aşıyı üreten devletlere aşımızı olarak bir nebzede biz katkıda bulunalım diye, ben de dün gittim aşımı oldum. 

Gerçi bize aşı Çin'den bedava, hibe yolu ile gelmiş, Çin devletinin kasasına bir şey girmiyor herhalde ama aracıların ceplerine katkımız olacak gibi. 

Artık onu da düşünecek halimiz yok, tedbir amaçlı da olsa aşımızı olduk. 

Gerisi artık Allah'a kalmış. 

Herkese Koronasız, sağlıklı günler dilerim. 

03.03.2021

ZEKERİYA TÜMER

ulusalhaber1881@gmail.com. 




14 Nisan 2019 Pazar

DEMOKRASİNİN AYARLARI BOZULMAMALI



TÜMER DİYOR Kİ:



DEMOKRASİNİN AYARLARI
BOZULMAMALI...



Sevgili okurlar, 31 Mart Yerel seçimleri biteli 14 gün oldu.
Her yarışın bir kazananı, bir de kaybedeni olur.
Yapılan yarışmalarda, hakların yenmemesi için de Hakemler görev yapar.
Yüksek Seçim Kurulları da, siyasi seçimlerde Hakemlik görevini üstlenmişlerdir..
Üstelik Y.S.K.nun üyeleri devletin en seçkin kişilerinden seçilir ve en güven duyulması gereken Hakimler bu görevlere atanır.
Devletin memurlarının atanmalarında Siyasi İktidarlar rol oynarlar.


Adalet Hakimlerin kararları ile tecelli eder.
Halk Hakimlere güvenmek ve itimat etmek zorundadır..
31 Mart seçimlerinde kargaşa yaşanacak zannediliyordu.
Ortalık karışmadı ve seçimler ufak tefek olayların dışında, sağlıklı bir şekilde bitti..
İktidar Partisi de sevindi, muhalefet partileri de sevindi.
Kaybedenler oldu, kazananlar oldu.
İyi de,  kaybedenler halen neden kaybettiklerine inanamıyor ve kazananlara bazı Belediyeleri teslim etmiyorlar?
Nedeni basit. Çok büyük rantlar içeren bazı Belediyeler ki, bunların içerisinde İstanbul var, bir türlü
kazanan İmamoğlu'na teslim edilmek istenmiyor.
Sosyal medyada öyle şeyler dolaşıyor ki, bu metropol şehir müthiş bir kaynak.
Bu kaynak bir türlü bırakılmak istenmiyor.
Demokrasi çiğnenmek ve ayaklar altına alınmak isteniyor.
Bizler kime güveneceğiz, Hakimlere.
Devletin memurları cesur olmalı ve haksızlıklara ve de mevzuata aykırı olan hiç bir şeye göz yummamalıdır.
Devlet memurları Siyasi İktidarların istediklerini yapmaz iseler, ya sürgüne gönderilirler, ya görevden alınırlar, ya da kendilerine uyduruk raporlarla suç isnat edilebilir.
Olabilir. Gene de korkmamak gerek.
Haksızlık her zaman yapılabilir.
Ancak, Yargıyı uygulayan Hukukçular ve Hakimler mutlaka Adalet'ten ayrılmamak zorundadırlar.
Devletin yapısına zarar verilmemelidir.
Bu devlet hepimizin devletidir..
Türkiye Cumhuriyeti Devletini içten ve dıştan yıkıp parçalamak isteyen güçlerin olduğunu artık cümle alem biliyor.
Demokrasinin ayarları bozulduğu zaman, tüm toplum zararlarını görür ve çok ağır bedeller ödenebilir.
Yerel seçimlerde değişik taktikler ile seçilenlere görevi teslim etmeme düşüncesinden vazgeçilmeli, hak edenlere görevleri teslim edilmelidir.
Kin, nefret, intikam hırsından uzaklaşılmalı, hoşgörü ve sevgi ile toplum kucaklanmalı, huzurlu bir yaşama dönülmelidir.
Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek zorundayız.
Cumhuriyete sahip çıkılmalı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü, Demokratik teamüllere saygılı bir devlet olduğunu tüm Dünya'ya duyurmalıdır.
Atatürk'ün izinden ayrılınmamalı, geçmişin hayaletleri üzerine yaratılmış, ahir zaman hayaletlerinden medet umulmamalıdır.


Hür düşünce, hür zihniyet, bilim ve uygarlık, çağdaş sosyal bir toplum, güçlü bir ekonomi iyi bir eğitim sistemi ile olur.

NE MUTLU BİZLERE Kİ, DÖRT MEVSİMİ AYNI ANDA YAŞAYABİLEN CENNET GİBİ BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ.

KIYMETİNİ BİLELİM VE ÜLKEMİZİ BAŞKALARINA YEM ETMEYELİM.

14.04.2019
ZEKERİYA TÜMER
ulusalhaber1881@gmail.com.