TÜMER DİYOR Kİ:
SEVGİ
IŞIKTIR-SEVGİ YER ÇEKİMİDİR-
SEVGİ
KUVVETTİR.
SEVGİ
TANRIDIR, TANRI SEVGİDİR.
SEVGİ
İÇİN YAŞARIZ VE ÖLÜRÜZ.
20.Yüzyılın büyük dehalarından olan ALBERT EİNSTEİN (14 Mart 1879-16 Nisan
1955)
Kızı Lieserl'e bıraktığı mektuplarından birinde şöyle yazmaktadır:
"...Bilimin açıklayamadığı son derece kuvvetli bir güç var. Bu güç
herkesi kapsıyor ve yönetiyor. Evrenin çalışmasını sağlayan her olgunun
arkasında bile o var ve henüz bizim tarafımızdan tanımlanamadı."
EİNSTEİN bilimin bile tespit edip açıklayamadığı bir gücün varlığından
bahsediyor. Bu gücün evrendeki her canlı ve cansızın arkasında olduğunu
söylüyor.
BU GÜÇ NEDİR?
*Bu evrensel güç SEVGİDİR.* diyerek EİNSTEİN, sevginin olağanüstü bir güç
kaynağı olduğunu belirtiyor. EİNSTEİN devamla.
"Bilim insanları, evren için birleşik bir kuram ararken, görülmeyen en
kuvvetli evrensel gücü unuttular.
*SEVGİ IŞIKTIR, ONU ALIP VERENLERİ AYDINLATAN*
*SEVGİ KUVVETTİR, ÇÜNKÜ BİZDEKİ EN İYİYİ ÇOĞALTIR VE İNSANLIĞIN KÖR
BENCİLLİKLERİNDE TÜKENMEMESİNE İZİN VERİR.*
*SEVGİ İÇİN YAŞARIZ VE ÖLÜRÜZ.*
*SEVGİ TANRIDIR VE TANRI SEVGİDİR.*
Bu güç her şeyi açıklar ve yaşama anlam katar. Bu bizim için çok uzun
süredir göz ardı ettiğimiz bir çelişkidir.
Çünkü belki insanın evrende kendi özgür iradesiyle kullanamayacağı tek
enerji olduğu için sevgiden korkuyoruz." demiştir EİNSTEİN.
(SENİ SEVİYORUM) kelimesinin çok büyük bir enerji yükü ile karşısındakini
etkilediği de bilinmektedir.
Evet sevgili okurlar:
Sevgisiz bir yaşam düşünülemez.
Evren yaratılırken, TANRI (ALLAH) evreni sevgi ile yaratmıştır. Sevgi ile
yaratılmasa idi, Evren bu evrendeki dünyamız bu kadar uyumlu ve güzel olabilir
miydi?
Sevgi'de büyük bir enerji gücü vardır. Bunu bilim tanımlayamamıştır.
Nasıl ki Ruhun ne olduğu henüz tam olarak bilinemiyorsa da Sevgi'nin de tanımı
tam olarak yapılamamaktadır.
Çünkü bilim, somut deliller ve bilimsel kanıtlar ister.
Halbuki sevgi de bilimsel kanıt vardır. Elle tutamazsın, gözle göremezsin,
ama içindeki duyguyu hissedersin.
Ancak, sevgi'de büyük bir enerji gücünün olduğu ve seven insanların, sevgi
uğruna her şeyi yapabildikleri de kanıtlanmıştır.
Rüzgarı elle tutabiliyor muyuz? Görebiliyor muyuz? Hayır.
Ama rüzgarın serinliğini hissedebiliyoruz. Kuvvetli estiğinde, gücünü de
fark edebiliyoruz.
Fırtına, kasırga, tayfun, tsunami çıktığında o güçün neleri yaptığına
insanoğlu şahit olabiliyor.
Sevgide, fırtınaya, kasırgaya, tayfuna, hortuma, tsunamiye
dönüştüğünde, seven insanın neleri feda ettiğini görebiliriz ve şahit
olabiliriz.
Sevgi öyle bir güçtür ki, sevginin enerjisini vahşi hayvanlara
uyarladığında, o vahşi yaratıkların uysallaştığını ve sana sevgi ile
yaklaştığını da görebilirsin.
Doğayı, insanları, hayvanları sevmeyen insan kötülük yapabilir. Seven insan
ise kötülük yapamaz.
Seven insan sevgiyi yüreğinde hisseder.
Yürek ay gibidir, vakti gelince tutulur. Bunu da kimse engelleyemez.
Seven insan yüreğinin sesini dinler. Aklının ve mantığının sesi
kaybolur.
Sevgi doğanın ikinci güneşidir.
Sevdiğin şey uğruna canını bile feda edebilirsin.
İki kişi birbirini seviyorsa, içlerindeki en büyük korku, birbirlerini
kaybetmek korkusudur.
Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür, ama büyük sevgileri güçlendirir.
En çok sevdiğin insana herkesten çok kızarsın.
Gönül almayanı bilmeyene de ömür emanet edilemez.
Bu çok güçlü duyguyu yüreğinde, içinde, benliğinde hisseden kimseyi
bundan vazgeçirebilmek mümkün müdür?
Değildir.
Kimse vaz geçiremez.
Seven insana ne kadar baskı yaparsan yap, içindeki ateşi söndüremez sin. O
ateş ömür boyu, ölünceye kadar kor alev gibi içini yakar.
Hayır, hiç bir güç bunu yok edemez.
O halde, neden sevginin gücünü bir türlü idrak edemiyoruz?
Her sevginin kendisine has özelliği vardır.
Evinize bakmak için aldığınız kediyi,köpeği, kuşu, balığı da
seversin.
Evindeki çiçekleri, eşyayı da seversin.
Bahçendeki meyve ağaçlarını da seversin.
Güneşi, ayı, yıldızları, ormanı, dağları, yazı kışı, ilkbaharı, sonbaharı
da seversin.
İnançlarına göre, Tanrıyı, (ALLAH'I) Peygamberleri, erenleri, evliyaları da
seversin.
Anneni, babanı, kardeşini, akrabalarını, arkadaşlarını da seversin.
Çocuklarını ayrı bir duygu ile seversin.
Anne ve babanın çocuklarına karşı duydukları sevgi de çok derin bir
sevgidir.
Bu sevgiyi hemen hemen tüm canlılarda görebilirsin.
Bir tavuğun yavruları için Kartala kafa tuttuğuna şahit olabilirsin.
Bir Geyiğin bile, yavruları için Aslana karşı koyduğunu görebilirsin.
Yavrusu için canını feda eden anne ve babaya şahit olabilirsin.
Vatan sevgisi çok yüce bir sevgidir. Vatanı uğruna gözünü kırpmadan düşmana karşı savaşa gider ve gözünü kırpmadan şehitlik mertebesine erişirsin.
Sevdiğin ne olursa olsun, kim olursa olsun, onun kılına zarar gelmemesi
için çırpınırsın. Onu korur ve kollarsın.
Sevdiğin şeye zarar verildiğinde çok üzülürsün. Ağlarsın, yüreğin sızlar. Kaybettiğinde acısı ömür boyu içini sızlatır. Anılarını unutmazsın, devamlı iç dünyanda yaşatırsın.
Sevgide evrensel bir enerji vardır. Bunu öğrendiğimiz zaman, sevginin her
zorluğa, engele karşı gelebileceğini, her şeyin ötesine geçebileceğini
anlayabileceğiz.
Çünkü sevgi hayatın en özlü kısmıdır. Mutluluğun, huzurun
anahtarıdır.
Sevgiyi yok edersen, sevmekten vazgeçersen. yaşamının bir anlamı kalmaz.
Ancak, sevginin gücü çok büyüktür. Yüreğinin içerisinde, tüm benliğinde
hissettiğin sevgiyi yok edebilmekte mümkün değildir.
Sevdiğin insanla bir anlaşmazlığa düştüğünde, sorunları duygularınla değil, aklın ve mantığınla, sevdiğin şeye zarar vermeden çözmeye çalışmak en akılcı yol olmalıdır.
Ön yargılı olmak son derece sakıncalıdır.
Kimse kimsenin hayatına ipotek koyamaz.
Yaşanacak yaşanır ve herkes kendi hayatından sorumludur.
ALLAH TÜM İNSANLARI SEVGİDEN MAHRUM ETMESİN.
26.07.2021
ZEKERİYA TÜMER
ulusalhaber1881@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder