TÜRKÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM
Sevgili okurlar, biz talebelik hayatımızın ilkokul
çağlarında Andımızı okuyarak büyüdük.
8 Ekim 2013’te aniden kaldırıldı. Sebebi ne olursa
olsun yanlış bir uygulama idi.
Şimdi bunu Danıştay 8. Dairesi verdiği kararla işlemin
hukuka aykırı olduğuna karar vererek düzeltti.
Elbette Türkiye
üzerinde yaşayan ve kendisini Türk olarak görmekten gurur duyanlar
memnuniyetlerini dile getirdiler. Türk olarak gurur duymayanlar ise tepkilerini
dile getirmekteler.
Olabilir.
Öğrenci andının okutulmasına karşı çıkanların
kafalarının içerisinde geçen düşünceyi anlamak istemiyoruz.
Milli olmak, milli kelimelerin söylenmesi ile pekişir.
Bu nedenle andımız okullarda okutulmalıdır.
Faydası olur, zararı olmaz.
29 Ağustos 1972 tarih ve 14291 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan
ilkokullar yönetmeliğinin 78 Maddesinde “ Öğrenci Andı” na aşağıdaki son bölüm
eklenmiştir
“ Türküm, doğruyum, çalışkanım; yasam, küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir Ülküm yükselmek,
ileri gitmektir Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ey bu günümüzü sağlayan,
Ulu Atatürk; açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan
yürüyeceğime ant içerim.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”
En büyük Türk, Atatürk’ün sözlerine şöyle bir göz atalım:
Bu ülke, tarihte Türk’tü bugün de
Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.
Ben her şeyden önce bir Türk
milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat
olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları
içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi,
yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükûnunu bu fasıllar içinde
bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek,
ufuk ne demek, o zaman görülecek.
***
Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla
ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu.
Bu sahne yedi bin senelik, en aşağı bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla
sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk
tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi
oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Bir
gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk
budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
***
Bir gün, ressamlar Türk’ün simasını
kaybederlerse, yıldırımı alsınlar, yapıversinler.
***
Milli benliğini bulamayan milletler
başka milletlerin avı olacaklardır.
***
Hayattaki yegâne üstünlüğüm, Türk
doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek
başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i
asli’yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.
***
Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve
Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu
topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan
cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.
***
Beni olağanüstü bir kişi olarak
yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.
***
Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke,
tarihte Türk’tü bugün de Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.
***
Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize,
görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel
Türkiye’nin istikbaline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün
unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.
***
Türk aydınlarının kendi kendisini
bilmemesinden ve başka milletlerde şu veya bu sebeple üstünlük olduğunu
sanarak, kendini onlardan aşağı görmesinden doğmaktadır. Bu yanlış görüşe son
vermek için Türklüğümüzü bütün asaleti ve tarihi ile tanımak ve tanıtmak
şarttır.
Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin
hududu yoktur. İşte parola budur Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de
Batılılaşacaktır; o sadece özleşecektir.
Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin
hududu yoktur. İşte parola budur.
***
Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük
işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
***
Taş kırılır, tunç erir; ama Türklük
ebedidir.
***
Türk âleminin en büyük düşmanı
komünizmdir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir.
***
Milliyetin çok belirgin niteliklerinden
biri de dildir.
Türk milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.
Türk milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.
***
Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur.
Kurtuluş Savaşı’nda benim de milletime ettiğim birtakım hizmetler olmuştur
zannederim. Fakat, bunlardan, hiçbirini kendime mal etmedim. Yapılanın hepsi
milletin eseridir dedim. Aranacak olursa doğrusu da budur. Mazide sayısız
medeniyet kurmuş bir ırkın ve milletin çocukları olduğumuzu ispat etmek için,
yapmamız lazım gelen şeylerin hepsini yaptığımızı ileri süremeyiz. Bugüne ve
yarına bırakılmış daha birçok büyük işlerimiz vardır. İlmi araştırmalar da
bunlar arasındadır. Benim arkadaşlarıma tavsiyem şudur: Şahsınız için değil
fakat mensup olduğumuz millet için elbirliği ile çalışalım. Çalışmaların en
büyüğü budur.
***
Büyük devletler kuran ecdadımız, büyük
ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe
ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.
***
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün
unutulmuş büyük medeni özelliği ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki
gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi
doğacaktır.
***
Yeni Türk yazısı, Türk’ün yaradılıştan
gelen zeka ve kabiliyetini geliştirebileceğinden yeni yazımızı tarlalarında
çalışan çiftçilerimize, sürüleri başında dağlarda dolasan çobanlarımıza kadar
en az bir zamanda yaymaya çalışmak hepimizin vicdan ve milli haysiyet borcudur.
Türk, Türk olduğu için asildir. Bütün
soy gururumuzu, Türk olmanın içinde buluruz.
Milletleri yükselten bu hususa bir amil
daha ilave edelim; Milletlerin kalbinde intikam hissi olmalı. Bu alelade bir
intikam değil, hayatına, istikbaline, refahına düşman olanların zararlarını
dermeyi hedef tutan bir intikamdır.
***
Bütün dünya bilmeli ki; karşımızda böyle
bir düşman oldukça onu affetmek elimizden gelmez ve gelmeyecektir. Düşmana
merhamet, aciz ve zaaftır; bu insaniyet göstermek değil, insanlık hassasının
yok olduğunu ilan eylemektir.
***
Yurttaşlarım! Az zamanda çok ve büyük
işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk
kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.
***
Şu anda, büyük Türk Milletinin bir ferdi
olarak, bu kutlu güne kavuşmanın, en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.
***
Türk, Türk olduğu için asildir. Çoğumuz,
büyük babamızın babasını hatırlamayız. Bütün soy gururumuzu, Türk olmanın
içinde buluruz.
***
Mensup olduğum Türk milletinin şan ve
şerefi varsa, benim de bir ferdi olmak sıfatıyla şanım ve şerefim vardır.
***
Türk Milleti yüzyıllardan beri hür ve
müstakil yaşamış ve istiklâli yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman
evlatlarından ibarettir. Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve
yaşamayacaktır.
***
Türk milletinin karakteri yüksektir.
Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti milli birlik
ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin
yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu
meşale, müspet ilimdir.
***
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün
unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile
âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.
***
Türklük, benim en derin güven kaynağım,
en engin övünç dayanağımdır.
***
Ulusal varlığımıza düşman olanlarla dost
olmayalım. Böylelerine karşı… ‘Türk’üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi!’
diyelim.
Türk milletindenim diyen insan her
şeyden evvel Türkçe konuşmalıdır.
Türk çetin işler başarmak için
yaratılmıştır!
***
Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki
asil kanda mevcuttur!
***
Milliyetin çok bariz vasıflarından biri
dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe
konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna
bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.
***
Türk milleti kurtuluş savaşından beri, hatta
bu savaşa atılırken bile mahkûm milletlerin hürriyet ve bağımsızlık davalarıyla
ilgilenmeyi, o davalara yardım etmeyi benimsemiştir. Böyle olunca kendi
soydaşlarının hürriyet ve bağımsızlıklarına kayıtsız davranması elbette uygun
görülemez. Fakat milliyet davası şuursuz ve ölçüsüz bir dava şeklinde mütalâa
ve müdafaa edilmemelidir. Milliyet davası siyasî bir mücadele konusu olmadan
önce şuurlu bir ülkü meselesidir. Şuurlu ülkü demek, müspet ilme, ilmî usullere
dayandırılmış bir hedef ve gaye demektir. O halde propagandalarda müspet
usullere müracaat etmek şarttır. Hareketlerin imkân sınırları ve sıraları
mutlaka hesaba katılmalıdır. Türkiye dışında kalmış olan Türkler, ilkin kültür
meseleleriyle ilgilenmelidirler. Nitekim biz Türklük davasını böyle bir müspet
ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına,
zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki
Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz.
***
(Türk) Tarih tezi olgunlaştı. Onun üzerinde
yürümek, durmadan çalışmak lâzımdır. Bazı imansızlar olabilir. Bunlar yol
kesenlere benzeyebilir, aldırmayınız.
***
Vatanımıza ve bağımsızlığımıza göz
dikenlere yalnız askerî yönden üstün gelmek yeterli değildir. Memleketimiz
hakkında saldırgan emeller besleyecek olanların her türlü ümitlerini kıracak
şekilde siyasî, idarî ve ekonomik yönden kuvvetli olmak gerekir…
Kurtuluş ve bağımsızlık için yaptığımız mücadeleyi tamamlamak ve Yüce Allah’ın milletimize yaradılıştan verdiği beceri ve yetenekleri en üst düzeyde geliştirmek ve memleketimize bağışladığı bütün kuvvet ve servet kaynaklarını kullanarak en iyi biçimde faydalanmak suretiyle güçsüzlük nedenlerimizi ortadan kaldırmak için bundan böyle hiçbir fırsat ve zamanı boş harcamayarak çalışmaya mecburuz…
Kurtuluş ve bağımsızlık için yaptığımız mücadeleyi tamamlamak ve Yüce Allah’ın milletimize yaradılıştan verdiği beceri ve yetenekleri en üst düzeyde geliştirmek ve memleketimize bağışladığı bütün kuvvet ve servet kaynaklarını kullanarak en iyi biçimde faydalanmak suretiyle güçsüzlük nedenlerimizi ortadan kaldırmak için bundan böyle hiçbir fırsat ve zamanı boş harcamayarak çalışmaya mecburuz…
***
Herhangi bir kişinin, yaşadıkça memnun
ve mutlu olması için gerekli olan şey, kendisi için değil, kendisinden sonra
gelecekler için çalışmaktır. Hayatta tam zevk ve mutluluk ancak gelecek
nesillerin onuru, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir…
***
Her Türk ferdinin son nefesi, Türk
milletinin nefesinin sönmeyeceğini, onun ebedi olduğunu göstermelidir.
Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur.
Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur.
ZEKERİYA TÜMER
22.10.2018
Ulusalhaber1881@gmail.com