çile etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çile etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Aralık 2024 Salı

Tümer Diyor ki: Yeni yıla girerken umutlar tükenmesin

 TÜMER DİYOR Kİ: 


TÜMER DİYOR Kİ: UMUTLAR TÜKENMESİN

2024’ü çile ve acılarla geride bırakıp, 2025’e girerken ben de mutlu bir akşam geçirmek istiyorum. Siz istemez misiniz? Bu Noel kutlaması falan değil, dünyanın ekseninde dönerek 365 günü tamamlayıp, yeni bir 365 güne başlamanın sevinci. Bu sevinci yaşamak istiyorum  gerçekten. 

Hepinizin , “Tümer bey, amca, dayı, dede, arkadaşım, dostum, elbet ben de isterim ama nasıl?” diye dediğini duyar gibiyim. Çocuklarım aç, hanıma hediye alamadım, çocuklarıma da alamamanın üzüntüsü beni kahrediyor. Asgari ücret artmış diyorlar, ama asgari geçim parası nerede? Emekliler yaşam savaşı verirken, hakkın, hukukun ayaklar altına alındığı bir dönemde yeni bir yıla umutla girmeyi nasıl düşünebilirim?

Eskiden ne güzeldi kutlamalar. Fakirdik, yoksulduk ama mutluyduk. Hindi kızartamasak da tavuk kızardığında bile sevinçle karşılıyorduk. Şimdi soframızda tavuk da yok. Portakal, mandalina, elma, armut da yok. Çerez dersen, hiç yok! Bir kadeh rakı içeyim dersen, imkansız.

Eskiden parası olan gazinolarda, eğlence merkezlerinde eğlenirdi. Biz gidemezdik ama saatin 24:00 olmasını beklerdik. Neden mi? Dansöz çıkacak diye. Televizyonda Emel Sayın, Zeki Müren gibi sanatçıların şarkı söylediğini dinlemek bile mutlu ederdi. Bazen de kendimiz çalar, kendimiz oynardık. Konu komşu bir araya gelir, tombala oynar, fır döndü çevirir, lokma tatlısını yer, kahkahalarla güler, eğlenirdik. Yılda bir kere de olsa stresimizi atardık. Şimdi nerdee!..

Yarın ne yapacağım, nasıl iş bulacağım, bu parayla çocuklarımı nasıl geçindireceğim, kiramı, elektrik, su, doğalgazı nasıl ödeyeceğim? Bunları düşünmekten gülmeyi, eğlenmeyi unuttuk. 

Tabii belli kesimler bu akşamı öyle eğlenceli sofralarda geçirip, tıka basa yiyerek, dans ederek kutlayacaklar ki, bizler de gazetelerden, televizyonlardan ağzımızın suyu aka aka seyredeceğiz. Biz tombala bile oynayamayacağız.

Bir yıl daha yaşlandık, 8.760 saat, 525.600 dakika, 31.536.000 saniye geçti. Boş ver, Tümer amca. Biz yeni yılı kutlamayalım. Kim nasıl kutlarsa kutlasın. Sonuçta hepimiz öbür tarafa çıplak gideceğiz. Yine de şunu diyelim: 2025 yılı inşallah ülkemiz, milletimiz ve dünyamız için hayırlı olur.

Belki küçük bir şeyle mutlu olabiliriz.

Kesinlikle, küçük şeylerle bile yeni yıla umutla girebiliriz. Belki bir dostla sohbet etmek, aileyle bir araya gelmek ya da en sevdiğimiz bir yemeği hazırlamak bile yeter. Önemli olan ruh halimiz ve sevdiklerimizle geçirdiğimiz zaman. Umut her zaman yanımızda, yeter ki ona odaklanalım. 2025'in hepimize güzellikler getirmesini umalım!

Sevdiklerimizle geçirdiğimiz zaman, hayatımızdaki en değerli anlardan biridir. Zamanın ne kadar kıymetli olduğunu anladığımızda, o anları daha çok değerli kılmak istemeliyiz. Küçük sohbetler, birlikte yapılan basit aktiviteler bile bize mutluluk katıyorsa bunları yapalım. Sevdiklerimizle olan bağlarımız, zorluklar karşısında bize güç vermeli. Her anı değerlendirmek ve sevdiklerimizle güzel anılar biriktirmek, hayatın tadını çıkarmanın en iyi yolu.

GENE DE UMUTLARIMIZI YİTİRMEYELİM. 2025 YILINDA DAHA ÇOK ÇALIŞALIM VE BAŞARILI OLMAYI BAŞKALARI YAKALAMIŞSA SİZLERDE YAKALAYABİLİRSİNİZ.

2025 YILINIZ KUTLU YAŞAMINIZ MUTLU OLSUN.

14 Aralık 2021 Salı

Emeklilerin çilesi bitmeyecek mi?

 TÜMER DİYOR Kİ: 

EMEKLİLERİN ÇİLESİ BİTMEYECEK Mİ?

 

Nedir bu çektiğimiz çile?

Biz emekliler bir oh diyemeyecek miyiz?

Yükselen doların karşısında eriyen Türk lirası biz emeklilerin maaşlarını eritti, yok etti!

Yıllarımızı devlete hizmet ederek geçirdik. Bütün amacımız çalışmak, çocuklarımızı yetiştirmek, sonra da ömrümüzün son kalan döneminde emekli olarak rahat ve huzur içerisinde kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmek. 

Evet, sevgili okurlar. Genel olarak hep böyle düşünülür. Ancak, elbette bu düşünceler istenildiği gibi gerçekleşmez. 

Ülkemizin içerisinde bulunduğu durumlar malum. Anlatmaya gerek yok. Bugüne kadar bir çok iktidarlar geldi ve geçti. Biz şu an yaşadığımız durumları, inanın yıllarca önce de yaşadık. Hep yaşadık. 

1965 yıllarındaki filmleri izleyin. 1970-75-80-85-90-95-2000-2005-2010-2015-2020 yıllarındaki filmleri, tiyatro sanatçılarının canlandırdıkları oyunları izleyin. 

Hep hayat pahalılığı, hep işsizlik, hep enflasyon ve emeklilerin çilesi. Gündemler her zaman aynı. 

Alıştık artık!

Dolar yükseliyormuş, yükselir. Dış güçler olduğu müddetçe yükselir. Maaşlar eriyormuş, erir kardeşim erir!

Yaşam devam eder. Bir kısım kişi çöplükten yiyecek toplar, bazı kesimler ise, dolar milyarderi olmaya devam ederler. Kapitalist düzenin işi bu. Bu düzen böyle gelmiş böyle gider. 

Eleştiriler bitmez. Muhalefet İktidarı eleştirir. Sen bu işi beceremiyorsun diye veryansın eder. İktidar kendini savunmaya çalışır. Sen daha beceriksizsin, sen iktidar olsan hiç beceremezsin, der. 

Yani herkes birbirine bir şeyler söylerler. 

Netice!..

Netice de yoksul yoksulluğuna devam eder, zengin zenginliğine zenginlik katar. 

Biz de yıllarca bu durumlara alıştık. Bu nedenle yolumuzu değiştirmeye başladık. 

https://hayatboyu.tv/ yi yayın hayatına koyduk ve orada Hayatın İçinden programı ile okuyucularıma daha yakın olmaya başladık. 

ulusalhaber-ulusalajans internet haber sitemizde Tümer Diyor ki sayfasında yıllardır yazılarımı okuyorsunuz. Okumaya devam da edeceksiniz.

Ülkemiz dünyanın en güzel konumunda olan bir yerde. Mutlaka iyi bir yönetim, iyi bir idari kadro iş başına gelecektir. Dış güçlere karşı birlik ve beraberlik içerisinde direneceğiz ve bu ekonomik krizden çıkacağız. 

Umutlar yitirilmemeli. Moraller bozulmamalı. Her karanlığın bir aydınlık dönemi vardır. Her yokuşun bir inişi, her inişin bir çıkışı da vardır. 

Her şey güzel olacak, her şey güzel olacak. 

2022 yılı tüm ulusumuza hayırlı olması dileğiyle, sağlıcakla kalın. 


14.12.2021

ZEKERİYA TÜMER

ulusalhaber1881@gmail.com