21 Temmuz 2018 Cumartesi

C-umhuriyet nerede?, H-alk nerede?, P-arti nerede?.. "TÜMER DİYOR Kİ!.." Araştırmacı-Yazar, ZEKERİYA TÜMER


TÜMER DİYOR Kİ:
C-umhuriyet nerede?
H-alk nerede?
P-arti nerede?


24 Haziran seçimlerinin sonucunda, kimlerin kazançlı, kimlerin çok şeylerini yitirdiklerini zaman içerisinde daha iyi anlayacağız.
Cumhurbaşkanı (Başkan) Recep Tayyip Erdoğan, seçim konuşmalarında kısa ve öz açıklamalarda bulunmuştu.
Ne demişti: "Hedefimiz ülkemizi önümüzdeki dönemde 2 kat daha büyütmektir. Ekonomide dünya sıralamasında ilk 10'a girmek istiyoruz." diyen Erdoğan, "Gelin Türkiye'yi 2023 hedeflerine hep birlikte ulaştıralım. Güçlü meclis güçlü hükümet güçlü Türkiye vaat ediyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
13 Temmuz’da da; Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleriyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinin ardından yapılacak ilk kabine toplantısı öncesinde Hacı Bayram Camisi'ne gelerek cuma namazını kılarak ilk Meclisin açıldığı binaya girerek orada konuşmasını yaptı ve sonra da muhteşem AK Sarayı’na geçti.
Hacı Bayram ziyareti ve ilk Meclisten işe başlamasının mutlaka çok derin bir manası vardır.
Mustafa Kemal Atatürk’te ilk meclisi açarken aynı yolu izlemişti.
Cumhurbaşkanı burada şu mesajı vermiş olabilir.
“Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’ün bırakmış olduğu yoldan yürüyerek ülkeyi 2023 de Güçlü Türkiye yapacağım, inancı ile yola çıkıyorum”, demiş olabilir.
Ya da, şunu demek te istemiş de olabilir:” Mustafa Kemal Atatürk, sen de ilk meclisi Hacı Bayram Veli hazretlerini ziyaret ederek açtın, ben de aynı şekilde yeni döneme başlıyorum. Ben kendi fikir ve düşüncelerimle yep yeni bir Türkiye yaratacağım. Sen kurdun bu Cumhuriyeti ben de kendi yöntemlerimle yaşatacağım” da demek istemiş olabilir.
Önemli olan ülkenin kalkınmasıdır.
Mustafa Kemal Atatürk 10 yılda çok şeyleri başardı. Fabrikalar kuruldu, Osmanlının borçları ödendi, Devrimler yapıldı, çağdaş modern bir Türkiye’nin temelleri atıldı.
Tek yetkili olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde hiçbir engel kalmamıştır. Başarılı olup olmamak onun elindedir. Artık karşısında muhalefet de yok. CHP kendi derdine düştü.
Bekleyeceğiz ve göreceğiz.
Meclis zaten hikâye bir meclis. Yetkileri elinden alınmış, içi boş durumdadır.
Cumhuriyet Halk Partisi her seçimden sonra karışıyor.
CHP’yi Muharrem İnce sarsmaya başladı. Ne var ki, Muharrem İnce’nin 24 Haziran seçimlerine kadar ki performansı, fıss diye söndü.
Şimdi şımarık çocuklar gibi, ben tek başıma % 31 oy aldım, CHP nin başına benim gelmem gerek, diye ortalığı karıştırmaya başladı.
AK Parti’nin de istediği buydu.
Kılıçdaroğlu, devamlı kaybetmeye alıştı. Bu alışkanlığını bırakmamak istiyor. “Yaa bırakın, ben kaybettikçe Tayyip kazanıyor, ne güzel ülkenin ağır yükü onun omuzlarında, bana ne ben neden bu yükü üstüme alayım, muhalefet ve Parti Başkanlığı bana yeter de artar”, diyerek hayatından memnun olduğunu belli ediyor.
Sayın okurlar, şans ibresi her zaman Recep Tayyip Erdoğan tarafına doğru yönelmiştir. Elbette bu şans bir gün dönebilir. Belli olmaz belki de ülkeyi çok iyi yönetir ve herkese mutlu-huzurlu-müreffeh bir hayat yaşatır. Ya da tersi olabilir. Sabırla beklemek gerek.
FETO Denen baş belası olan örgütle ancak Recep Tayyip Erdoğan baş edebilir. Onların kökünü kazımak o kadar kolay değildir. Cumhurbaşkanı bizlerden daha çok onları tanıdığından, bu lanetli Terör örgütünü mutlaka çökertecek tek kişi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğandır.
Ülkeyi tek başına yönetmek o kadar kolay değildir. Sana bağlı, sadık ve kendi çıkarını düşünmeyen, ülkenin menfaatini düşünen kadroların etrafında olması gerekmektedir.
Biz emekli olduktan sonraki ticari hayatımızda ekmek verdiğimiz çok kişiden ihanete uğradık. İnsanoğlu maalesef çok nankör oluyor. Ne zaman ne yapacağı belli değil.
81 milyonluk bir ülkede her çeşit insan var. Senin fikrinde, düşüncende imiş gibi içine sokulurlar, sonra da sana ihanet ederler. Şu an herkese her yerden tuzaklar kurulabilir. Çok dikkat etmek zorundayız.
Bu vatan hepimizindir. Birlik ve beraberlik içerisinde Devletimize sahip çıkmak zorundayız.
Kötü insanlarla işimiz olmamalıdır. Kalleş devletlere karşı da uyanık olmak zorundayız.
CHP Mutlaka Atatürk’ün çizgisine gelerek Atatürk’ün yolundan ve izinden giderek içini temizlemelidir.
Mustafa Kemal Atatürk, Dünya lideridir ve bir dehadır. Onun sözlerini iyi değerlendirmek gerek. Bıraktığı mirasa kim sahip çıkarsa o kazanır.
Meclis’te herkes çok önemli yeminler etti. Bu yeminler de verilen sözler tutulmalıdır.
SON SÖZ: 
Ben, sen olmamalıdır. Benden olmayan ezilsin, benden olan yaşasın denmemelidir. Dinimiz, imanımız, ahlaki değerlerimiz ile oynanmamalı, aydın Türk Gençliği yetiştirilmelidir.
Temel yapılar kapatılarak bir yerlere varılamaz. Kötü yönetiliyor ise, kötü yöneticileri değiştirip, iyi ve kaliteli yöneticileri iş başına getirmek daha yararlı olur. En önemlisi de Devlet dairelerindeki rüşvetin ve israfın önüne geçilmelidir.
Mutlu yarınları görmek hepimizin dileğidir.
***
21.07.2018
ZEKERİYA TÜMER
Ulusalhaber1881@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder