TÜMER
DİYOR Kİ:
SUÇLULUK
DUYGUSU YAŞANIYOR MU?
Sevgili
okurlar; Adli Tabip Kriminal psikiyatri ve psikoloji uzmanı Dr.Joseph Erdem
“Bir patlamanın anlatılmayan anatomisi” ile ilgili yazısında diyor ki:
“
Patlayıcı madde infilakında sadece insanlar ölmez. Kollar, bacaklar kopar,
gözler kör olur. İşitme kayıpları, süregen ve geçici hafıza kayıpları ve
travmalar da olur.
1 tnt gücündeki
patlamada bile 350-400 metre kare çevredeki bütün kuşlar ciğerleri patlayarak
ölür. Aynı etki, patlamaya 100-200 metre yakındaki sokak kedi ve köpeklerine de
olur. Etrafta kırılan camını bile değiştirecek, parası olmadığı için kaç gece
soğukta yatacak evler olur.
Patlamanın
ilk blast etkisi ses hızındadır. Patlamaya yakınlık oranınca ilk önce akciğer,
dalak, bağırsak, östeki borusu gibi içinde basınç olan organlar patlar. Sonra
yaklaşık 3000 derece alevi ile sizi kavurur. En son şarapnel parça etkisiyle
yaralar. Bütün bunlar saniyenin yarısında olur.
Terörizm
amaçlı bir patlamadan en çok ölen insan sayısından bahsedilir. Ancak asıl
etkisi ölü sayısından çok arkada kalanlarda görülür. Patlama ile ölenlerin
yakınlarındaki travmalar, patlamadan sağ ya da yaralı çıkmış insanların o can
pazarında parçalanmış insanları gördüğünde yaşadığı travmalar, hayat boyu ruhi
ve bedensel sakat kalanlardan kimse bahsetmez. Hele o kadar insanın öldüğü bir
bombalamada sokakta kaç kuş, kedi, köpek öldü kimse saymaz.
Ancak bir
patlamanın kimsenin bahsetmediği gerçeğinde bunlarda vardır.
Kolu kopmuş 15 yaşında bir kızdan kime ne?
Kaç kuş mu ölmüş?...
Kolu kopmuş 15 yaşında bir kızdan kime ne?
Kaç kuş mu ölmüş?...
Otopsi
için patlamada parçalanmış çocukları morgda elimizde iğne iplikle
birleştirirken ne hissederiz, kimse bilmez.
Televizyonda
sadece ölü, yaralı sayısı duyarsınız ki o da yalan dolandır.
En çok
size anlatılmayan detaylara bakın. Asıl bomba o detaylarda saklıdır.”
Evet,
sayın okurlar. Gerçekten Adli Tabip Kriminal psikiyatri ve psikoloji uzmanı
Dr.Joseph Erdem’in söyledikleri doğru. Yıllar boyu yaşanacak acıları
unutmak, o acıları yaşayanlar için mümkün değildir.
Ancak,
bazı kişiler çok çabuk unuturlar ve geçmişi hatırlamazlar bile.
Ölenler
ölmüşlükleri ile kalanlar da acıları ile kalırlar.
10 Ekim
2015 Cumartesi günü, Lanetli gün olarak tarihe geçti.
Teröristlerin
amacı bellidir. Onlar kan ile beslenirler. Masum insanların canlarına
kastetmekle, amaçlarına ulaşacaklarını sanırlar.
Devlet
güçlü olduğu müddetçe, eşkıya kılığındaki insanlar amaçlarına ulaşamazlar.
Netice de tek tek yok olup giderler.
Devletlerin
istihbarat birimleri çok önemlidir. Teknolojinin çok geliştiği dünyamızda,
artık saklı ve gizli hiçbir şeyin olamayacağı da aşikârdır.
Eğer, bazı
olaylarda ihmalkârlık varsa, o durumda gizli talimatların verilmesi söz konusu
olabilir.
Ankara’da
ki patlama gerçekten çok vahim bir olaydır.
Ben senin
başkentinde bile can alırım, diyebilen terörist grubun arkasında güçlü bir
destek olmasa buna cesaret edemezdi.
Bir gece
önce bazı kişiler tarafından atılan twitlerde bombanın patlayacağı
bildirilmesine rağmen çok ciddi tedbirlerin alınmaması elbette herkesi tedirgin
etmiş ve şüpheye düşürmüştür. Acaba? soruları peşi peşine insanları düşünmeye
sevk etmiştir.
Saldırıdan
3 gün önce de ihbar geldiği söylenmektedir.
Neden
gereği yapılmadı?
Bu durumda
devleti yönetenlerden en üsttekilerden en alt birime kadar herkes vebal
altındadır.
Ölenler
öldü ama, yaralananların ve yakınlarının içleri ölünceye kadar sızlayacak ve
travma yaşayacaklardır.
Tüm ulus
ise, bu acı ile bir kere daha üzülmüş ve kahrolmuştur.
Başka
ülkelerden birinde bu yaşanılan vahşet yaşansa idi, herhalde birileri mutlaka
istifa ederdi. Biz de ise kimsenin umurunda değil. Koltuk sevdası o kadar büyük
ki, her şeyin üstünde tutuluyor.
Çok yazık.
Emek,
barış ve demokrasi şehitlerini unutmayacağız ve unutturmayacağız. Gencecik
insanları kaybetmenin acısını bu millet unutmayacaktır. Tarihe, yönetenlerle
birlikte kara bir leke olarak geçecektir.
Bunu kimse
unutmasın!
Bu olaylar
AKP partisinin oylarının artmasına değil, süratle azalmasına sebebiyet
vermektedir.
Demir
taş’tan Davutoğlu’na: Bize parmak sallayarak konuşmak haddine değil, diyerek
konuşmasından sonra, birçok kişinin HDP ye oy vereceğine şahit olmaktayız.
CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kararlı ve olumlu tavrı CHP’nin oylarının
artmasına sebebiyet vermektedir.
Yani bu
gidişle, AKP nin 1 Kasım’da iktidara gelmesi hayal olmaya doğru gidiyor.
Türk
milleti baskıya gelemez.
Baskı her
zaman ters teper.
AKP
yanlısı bazı kişilerin tutarsız konuşmaları ise, halkta daha da çok tepkiye
sebep olmaktadır.
Emek,
Barış ve Demokrasi uğruna kaybettiğimiz evlatlarımıza Allah’tan rahmet,
yaralılara acil şifa, yakınlarına da başsağlığı ve sabır dilerken, 1 Kasım
seçimlerinde ülkemize Barışın ve demokrasinin gelmesini dileriz.
12.10.2015
Zekeriya
Tümer
Ulusalhaber1881@gmail.com