TÜMER DİYOR
Kİ:
DEVLETİN
MALI DENİZ,
YEMEYEN
DOMUZ !
(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Slovenya ziyaretinde çok önemli açıklamalarda bulundu. Kamu kurumlarında genelde mantığın hep "devletin malı deniz, yemeyen domuz" olduğunu ifade etti.)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Slovenya'da. |
Sevgili okurlar, Osmanlı’dan gelen kalıtım suretiyle, devletin malını
deniz görerek, kendisinin veya yakınlarının çıkarı düşünülerek, devletin
kaynaklarının nasıl israf edildiğini, bu sayede kimlerin zenginleştiğini bizim
söylememize gerek yok. Artık, konular Basına intikal ediyor ve devletin
mallarının nasıl çarçur edildiğini herkes öğreniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan bile, devletin malını kimse aynı
hassasiyetle ele almıyor, diyor. Yani Özel Sektörlerde bu hassasiyet var,
devletin içerinde yok diyor.
Peki, bu söze karşılık hangi tedbirler alındı bugüne kadar?
Bizler de
onu çok merak ediyoruz doğrusu!
Neden devletin malı deniz, yemeyen domuz denmiştir. Burada eğer
devletin elindeki imkanları kendi lehine kullanmaz isen, senin domuzdan farkın
yok deniyor. Kullanırsan domuz olmaktan kurtulacaksın. Bu sözü böyle algılayan
Devlet görevlileri Domuz olmaktan kurtulmak için Devletin mallarını hiç mi
ediyorlar acaba!
Tamam, da neden bu ata sözünde Domuza benzetme söz konusu olmuştur?
Domuz cam dışında leş ve kendi pislikleri dahil her şeyi yiyebilen pis
bir hayvandır. 20 sene yaşarsa da 400 yavru dünyaya getirebilir.
Ayrıca Domuz dişisini kıskanmayan ve birden fazla eşe sahip olan bir
hayvandır. Domuz eti ile beslenen insanlarda kıskançlık hissinin zayıfladığı ve
cinsel sorunların arttığı gözlenmiştir.
Domuz eti ile geçen trişinoz hastalığının ise bugün bile tedavisi
yoktur. İnsanlara en çok zarar veren ve hastalık bulaştıran etin domuz eti
olduğu da söylenmektedir.
Müslümanlıkta ise domuz eti yemek Allah tarafından yasaklanmıştır ve Kuran'ın
dört ayetinde şöyle belirtilmiştir: “Açlıktan ölmek gibi yaşamsal bir
zorunluluk olmadıkça, kurallarına uygun kesilmeden ve kan akıtılmadan ölmüş
veya öldürülmüş, Allah'ın adı anılmadan kesilmiş hayvan etleri ile birlikte
DOMUZ eti yemek haramdır”. İslam dinine göre yasaklanmıştır.
Bu Ata sözünü yanlış anlayıp, ben domuz olmaktansa, devletin malını
yiyeyim diyen Devletin içerisinde görev alanlar uyarılıyor aslında.
Devlete hıyanetlik etmeyi ve devletin içini boşaltmayı alışkanlık
haline getirenlere göre devletin bitmez tükenmez mal varlığı vardır. Ye
yiyebildiğin kadar bitmez, tükenmez, zihniyetinin yanlış olduğunu anlamak istemeyen çıkarcılar domuza benzerler herhalde!
Devletin elindeki kaynakları israf eder, devletin parası ile lüks bir yaşam sürmeye çalışırsan, mutlaka bir gün gelir bunun vebali ve günahı altında ezilirsin. Bunu da kimsenin unutmaması gerek.
Devletin malı tükenmez ama devletin gelirleri eşit surette pay edilmez
ve halka yansımaz ise, halk fakirleşir ve perişanları yaşar. Netice de Devlet iflas edebilir. Bunu bilen dış güçler de senin Devletini ele geçirip,
bağımsızlığını elinden alabilirler.
Yolsuzlukların temelinde, siyasilerin ve devleti yönetenlerin devleti
bilerek istismar etmeleri yatıyor.
Toplumların refahı, devletlerin güçlü olmasına bağlıdır. Ekonomik
olarak güçlü olamaz isen, devletin malı diyerek israfı arttırır ve Devlete gelen
gelirleri çarçur edersen, neticede ekonomik olarak dar boğaza düşer, borç
almaya kalkarsın, ya da devletin en kıymetli fabrikalarını, arazilerini
yabancılara satarsın.
Bu ise çözüm yolu değildir. Osmanlı'nın çöküşü de dış güçlere
borçlanması neticesinde olmuştur.
Komşudan borç aldığında, ödeyemez isen, ne olur? Komşun gelir senin
kapına dayanır.
Dünya’da kaç devlette böyle bir atasözü vardır. Bu ata sözünü yanlış
anlayan Devlet mensupları, yandaşlarına ihaleler de peşkeş çekerler ise, onlara
hak etmedikleri rantları sağlarlar ise, usulsüzlükler, adam kayırmalar,
torpille yeteneksiz kişileri iş sahibi yaparlarsa, rüşvetler alınır,
yabancılara her türlü devlet malı satılır ise, herhalde bunu yapanlar DOMUZA benzetilir. Yapmayanlar benzetilemez., Vatanını, milletini koruyan kahraman Devlet
Memuru olur.
Devletine hıyanet edilmemelidir. Ülkesini soyan soysuzlara karşı
tedbirler alınmalıdır. Domuzlara meydan bırakılmamalıdır.
İslam ülkesi olan ve Müslümanım diye geçinenlerin Devletin idaresinde
daha da dikkat etmeleri gerekmez mi?
SON SÖZ:
DEVLETİN MALI DENİZ DE DEĞİL, YEMEYENLER DOMUZ DA DEĞİLDİR. BENCE DEVLETİN MALINI ÇARÇUR EDİP, İSRAF EDENLER VE ÇIKARINA KULLANANLAR, MENFAAT TEMİN EDENLERİN DOMUZDAN FARKI YOKTUR.
HER SABAHIN AKŞAMI, HER AKŞAMIN BİR SABAHI OLDUĞU GİBİ, HER CANLININ DA
YAŞAMININ BİR SONU VARDIR. BU DÜNYADA HİÇBİR ŞEY BAKİ DEĞİLDİR.
NETİCEDE
HERKESİN BİR SONU VARDIR.
DEVLETİNE, MİLLETİNE ZARAR VERENLER ELBET BİR GÜN GELİR BEDELİNİ
ÖDERLER.
TEMENNİMİZ HER ŞEYİN GÜZEL
OLMASI.
26.05.2019
Zekeriya Tümer
Ulusalhaber881@gmail.com.